Taha Dağlı
Taha Dağlı
HABER7 YAZARI

AB'nin kadın hassasiyeti PKK'ya sökmüyor

GİRİŞ 09.04.2021 GÜNCELLEME 09.04.2021 YAZARLAR

“AB’nin kadın temsilcisi ayakta bekletildi” diye yaygara koparıp, işi İstanbul sözleşmesine vardıran Avrupa, eğer azıcık dürüstseniz, eğer gerçekten derdiniz azıcık da olsa kadınların hayatını, kadınların haklarını korumaksa; o zaman Suriye’de geçen hafta ortaya çıkan şu elim kadın manzarasına neden tek laf etmediniz? O çok sevdiğiniz PKK tarafından kadınların ne hale getirildiği, kadın hakları bir kenara, kadınların nasıl insanlıktan çıkarıldığıyla alakalı neden gözünüz kör, kulağınız sağır oldu, bir zahmet önce ona bir yanıt verin.

Tam bir hafta geçti.
Suriye’de Afrin kentinde PKK’lı 2 kadın terörist, üzerlerinde bomba düzenekleriyle yakalandılar.
Türk askerleri fark edip müdahalede bulunmasaydı, o iki PKK’lı kadın intihar bombacısı, ortalığı kan gölüne çevirecek, belki onlarca masum çocuk ve kadını katledecekti.

ABD’nin eski first lady’si ve aynı zamanda eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un vakfı, Suriye’deki PKK-PYD’nin kadın teröristleriyle alakalı dizi film çekiyor.
Kadın teröristler, özgürlük savaşçısı diye lanse ediliyor.

Ellerinde silah olan PKK’lı kadınlar, sadece Clinton’un dizisinde değil, yıllardır Batı medyasının büyük bölümünde hep “kadın özgürlük savaşçıları” diye yutturulmaya çalışıldı.
Kimse bunlara “yahu kadının elinde silahın ne işi var” demedi, diyemedi.
Çünkü cevapları hazır: “evet bu kadınlar silahlı ama onlar saldırılara karşı kendilerini savunmak zorundalar, o yüzden silah taşıyorlar”.

Oysa hepsi düpedüz terörist.
Elleri silahlı ve hiçbir yeri hiçbir şeyi savunmak için taşınmıyor o silahlar.
İşgal için terör için sivillere ve askerlere saldırı için ateşleniyor, hepsi.

Dahası da var.
Afrin’de geçen hafta gördük.
PKK’lı kadın teröristler, canlı bomba olarak karşımıza dikildiler.
Türk askeri onları kendilerini patlatmadan yakaladı, bombaları etkisiz hale getirip, kadın teröristleri göz altına aldı.
Batı dünyasından çıt çıkmadı.
PKK’lı kadın teröristleri kahraman gibi gösteren, kadın hakları denince mangalda kül bırakmayan, İstanbul sözleşmesinden çıkıldı diye, “Türkiye’de kadınların hayatı tehlikeye girdi” yalanını dolaşıma sokan Avrupa, PKK’lı kadın intihar bombacılarını görmezden geldi.

Elleri silahlı kadın teröristleri, “bunlar kendilerini savunan özgürlük savaşçısı” diye kakalıyorsunuz.
Üzerlerine bomba düzeneği takıp, sivilleri katletmeye yeltenen kadın teröristleri, ne diyeceksiniz?
Hiçbir şey diyemezler, diyemediler de.

Hani kadın hakları, hani İstanbul sözleşmesi?
Yere göğe sığdıramadığınız PKK terör örgütü, kadınları ne hale getiriyor, bakın.

Avrupa şimdi kalkmış, “AB komisyonu başkanı Von der Leyen, kadın olduğu için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında ayakta bekletildi, bu kasten yapılmıştır, Erdoğan İstanbul sözleşmesinden çıkıp kadınları tehlikeye atmıştı, AB’nin kadın temsilcisini ayakta bekleterek de kadınlara nasıl bir değer verdiğini göstermiş oldu” diye iftiralar atıyor.

AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, Erdoğan’ın hedefi olmamıştır, olmaz da, asla.
AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen bizzat AB Konseyi Başkanı Çarles Mişel’in hedefi olmuştur.
Çünkü AB heyetindeki bu iki zat, aralarında nerede oturulacağı konusunda anlaşamamış, protokol kurallarını her ikisi de kafasına göre dizayn etmeye kalkmış, neticesinde AB Konseyi Başkanı Mişel, erken davranıp, bulduğu koltuğa oturmuş, AB Komisyonunun kadın başkanı da Mişel ile arasındaki husumetin sonucu olarak birkaç saniye ayakta beklemek durumunda kalmıştır.

Mesele Türkiye’nin müdahil olduğu, organize olduğu bir protokol krizi asla değildir.
AB’nin kendi iç meselesidir.
AB’nin kadın temsilcisiyle erkek temsilcisi arasındaki kavganın sonucudur.

Bunu Türkiye’ye mal etmeye kimse kalkışmasın.
Hele hele “protokol krizi” palavrasından yola çıkıp, meseleyi İstanbul Sözleşmesine getiren Avrupa basını, hiç mi hiç konuşmasın.

Eğer derdiniz kadınlar ise kadınların hayatları ise önce kendi memleketlerinizdeki kendi kadınlarınızı bir koruyun.
Eğer derdiniz gerçekten kadın hakları ise Ursula von der Leyen’e gelene kadar, “özgürlük savaşçısı” diye bağrınıza bastığınız PKK’nın kadın teröristlerinin ne haltlar karıştırdığına bir bakın.
Yıllardır himaye ettiğiniz PKK terör örgütünün, kadınları nasıl kullandığı gerçeğiyle yüzleşin.

YORUMLAR 2
  • MÜSLİM 3 yıl önce Şikayet Et
    Adamsın helal
    Cevapla
  • pelin 3 yıl önce Şikayet Et
    ne derler taha abi: aç gözünü açarlar gözünü..amerika bize onlar her türlü dolmayı yutturmaya çalışıyorlar..
    Cevapla