Biden neden 'Soykırım' diyecek?
Birilerinin “soykırım” demesi Türkiye’yi bağlamaz.
Ama Türkiye için çok hassas bir konudur. Hatta son yıllarda giderek artan Amerikan düşmanlığını sonuna kadar körükleyecek kadar da tehlikeli bir konudur.
“Soykırım” demek bizim için hükümsüzdür ama uluslararası mahkemelerin önünün açılmasına da anahtar olabilir, bu anlamda da Türkiye açısından son derece sıkıntılı bir durumdur.
Karşılığı Türkiye-ABD ilişkilerinin hepten kopması da olabilir.
Peki ABD yönetimi, neden bu ilişkiyi, Ermeniler uğruna tek bir kelimeyle kaldırıp, çöpe atsın ki?
Bu sorunun yanıtına ulaşmadan, Biden’ın neden “soykırım” demeye yeltendiğini tam olarak anlayamayız.
Evet, ABD yönetimi ile Türkiye arasında çok ama çok ciddi problemler mevcut.
Ermeni iddialarını soykırım diye tanımlamak, bu uçurumu daha da açacak. Hele ki F35 programından çıkarıldıktan sonra bir de üstüne soykırım ilanı, pamuk ipliğine bağlı Türkiye-ABD ilişkilerinin tamamen kopmasını beraberinde getirebilir. Üstelik PKK ve FETÖ’ye verilen ısrarlı ABD desteği de cabası.
Oysa aynı ABD, Afganistan’da girdiği bataklıktan çıkabilmek için Türkiye’den medet umuyor, bir diğer taraftan Rusya ile kıyasıya mücadele içerisine girip, yine Türkiye’yi kendi yanında tutmaya çalışıyor.
O halde nereden çıktı, bu soykırım lafı?
ABD yönetimi tüm bu riski göze alıp, böyle bir karar verdiyse ve bunu açıklamadan önce Türkiye’ye izahatta bulunduysa, konu, bugüne kadar işittiğimiz tüm ezberlerin uzağında, sıkıntılı da olsa, bir başka kapıyı işaret edebilir, diyebilir miyiz acaba?
Şöyle düşünelim, ABD Başkanı sırf Türkiye ya da Erdoğan düşmanlığından soykırım ifadesini kullanabilir mi, evet kullanabilir.
Ama o zaman neden bir gün önce bu durumu uzun uzadıya Cumhurbaşkanı Erdoğan’a izah etmek durumunda kalsın?
Pekala Erdoğan’la hiçbir şekilde görüşme yapmadan, gidip “soykırımdır kardeşim” diyebilirdi.
Biden soykırım diyerek, Türkiye’yi zorda bırakacak.
Bunda şüphe yok.
Peki ne işine yarayacak, bu soykırım lafı, bunu diyerek, kimi memnun edecek?
Ermeni lobisinin baskısı, Ermenilere şirin görünmek gibi yıllardır piyasada cirit atan bir sürü teori var.
Ama bunların hiçbirisi değil.
Biden açık açık Ermenistan Başbakanı Paşinyan’a destek çıkmak için “soykırım” ifadesini kullanıyor.
Gidin Erivan’a sokağa çıkın, sorun.
Bakalım Paşinyan muhalifi olan Rusya yanlısı olan kaç tane Ermeni, ABD Başkanı Biden’ın “soykırım” ifadesini kullanmasından dolayı havaya uçuyor?
ABD için Paşinyan’ın Ermenistan’da kalması için gereken neyse yapılması lazım.
Rusya için ise Paşinyan’ın bir an önce defedilmesi lazım.
Ermenistan’da seçim olacak ve Paşinyan, yıllardır ABD başkanlarının söz verip tutmadığı o soykırım hediyesini alan başbakan olarak seçime girecek.
ABD için Paşinyan’ın kalması hayati bir meseleyse, bunun faturası neden Türkiye üzerinden ödetiliyor? Türkiye neden bu hesaplaşmanın kurbanı oluyor? El alemin kavgasına Türkiye neden meze ediliyor?
Şunu unutmayalım, Karabağ zaferi sonrası Türk askeri Kafkasya’ya girdi. Ruslar bundan rahatsız peki ABD tarafından bakınca ne anlama geliyor, oradaki Türk askeri?
ABD için Karabağ zaferi, NATO askerinin Kafkasya’ya girmesi, demektir, bu kadar net.
Hafta başında Paşinyan, Sünik şehrini ziyaret etti. Paşinyan karşıtları sokağa dökülüp, başbakanlarını “Turko Turko” diye bağırarak dövmeye kalktı. Rus televizyonları ise o anları, büyük bir keyifle yayınladı. Evet, Ermenistan’daki Rus yanlısı ahali, kendi başbakanlarını Türkiye ile dost olmakla suçluyor. Gerçekten çok garip.
Rusya, Karabağ’dan sonra Sünik’e de askeri üs kurmaya çalışıyor.
Çünkü Sünik çok önemli bir kavşak noktası.
Azerbaycan ile Türkiye arasındaki Nahçivan koridoruna bağlanan güzergah.
Oraya kurulacak Rus askeri üssü, Türkiye’nin Azerbaycan bağlantısının önünde ciddi bir engel teşkil edebilir.
Rusya, bu koridoru kontrol altına alıp, Orta Koridor olarak bilinen Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki en kısa güzergahı by-pass edecek bir planın peşinde.
Sünik’e askeri üs kurarak, ticaret yolunu ve enerji hatlarını İran üzerinden Gürcistan’a oradan da Türkiye’yi devre dışı bırakmak suretiyle Bulgaristan’a ulaştırmayı amaçlıyor. Yani orta koridor yerine Türkiye’nin kuzeyinden geçen bir koridor tasarlıyor. Burada kaybeden Azerbaycan, Türkiye ve Batı bloğu olacak.
Asya’dan Batı’ya, Avrupa’ya giden yolun başı, Moskova’nın denetiminde kalacak.
Sünik’teki Rus askeri üssünün önündeki tek engel Paşinyan.
ABD’nin, o üsse ve dolayısıyla Avrupa’ya ulaşan ticaret ve enerji hattının Rus kontrolüne bırakılmasına tahammülü yok.
Biden, soykırım diyerek, Paşinyan’ı kurtarmaya çalışıyor ki, Sünik’e Rus askeri üssü kurulamasın.
Tabi tüm bunlar, Biden’ın Türkiye’ye olan olumsuz bakışının, soykırım ifadesinin Türkiye’ye yönelik prestij kaybının, koca bir hiç olduğu anlamına asla gelmez, gelemez.
Bu aynı zamanda neden Türkiye olmayan bir soykırımla itham ediliyor, bunun için değer mi, sorularına da çok karın doyuran cevaplar, içermeyebilir.
Ortada birbirinden bağımsız gibi görünen büyük bir denklem zinciri olduğu aşikar.
Bu denklemde Türkiye soykırım ifadesiyle bir yara alacaktır, denklemin bir başka ucunda ise dolaylı yollardan bir kazanımın ucu açıktır.
Mesele salt bir Türkiye düşmanlığı ya da direkt bir ABD-Rusya tepişmesi değildir.
Meselenin içinde bu ikisi de vardır.
Ama sadece ve sadece bunlardan ibaret değildir.
Soykırım yıllardır ABD’nin kullanmakla tehdit ettiği bir karttı. O kozu oynamanın zamanı şimdi gelmişse eğer, demek ki kartlar artık gerçekten yeniden karılıyor. Belki de aktörler artık tam anlamıyla duracakları safları belirlemeye başladılar bile.
-
Hakkı An 3 yıl önce Şikayet EtDurmayalım Devam edelim. 6.Uluslararsı arenada ilişkileri hiçe saymaktır; sanki kolonisi ve sığıntısı, mandası imiş gibi davranma özgürlüğü yoktur. Geri dönmek buysa biz almayalım. 7. Açıktan boyun eğdirme gayeli uluslararası bir zorba gibi davranmaya devam ederek, tehdit ederek ve gerçekleşebileceğini varsayan sapkınlıktır.Beğen Toplam 1 beğeni
-
pelin 3 yıl önce Şikayet Etbir laf vardır:olmuşun bitmişin davası olmaz.Ama ne yazık ki bu konuyu önümüze temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürerler senelerdir...ne zaman Amerika'da demokratlar gider bu konular biter sanıyorum..Beğen
-
Hakkı An 3 yıl önce Şikayet Et1.Wilson prensipleri ile"kendi kaderini tayi hakkı" ve "insan hakları" bağlamında Birinci Dünyanın Tilsit Barışlarını "savaşı durdura ama barışta antlaşama" sinir uçlarına dokunup; fayları tetiklemek. 2 Afganistandan kendisi ve yakın avanesinin kurduğu uyuşturucu ağının kürt-suriye ve gürcistan-Bulgaristan-ukrayna geçiş yollarını sağlama almak. 3. Kötülüğü sıradanlaştırmak ve kendi yaptığı 4.500 Amerikan askerine ile 3 MİLYON IRAKLI; "gelip görüp, öldü" dedikleri LİBYA; Sudan, Yemen; Somali; Afganistan... da ölen milyonlarca insanın suçunu YAHUDİ SOYKIRIMINA denk bir savaş suçu ile SULANDIRMAK. ( mazeret.)Beğen Toplam 1 beğeni