Taha Dağlı
Taha Dağlı
HABER7 YAZARI

CHP ve medyasının Afganistan manipülasyonları

GİRİŞ 21.07.2021 GÜNCELLEME 22.07.2021 YAZARLAR

24 Ağustos’ta Türk askeri Suriye’ye girdi, Fırat Kalkanı Harekatını başlattı.
Bu zorunlu bir adımdı.
Hatta geç bile kalınmıştı.
Çünkü sınırımızda DAEŞ ve PYD teröristleri kol geziyordu.

2 Ocak 2020’de çıkarılan tezkere ile Türk askeri Libya’ya gitti.
Bu da zorunluydu.
Çünkü Doğu Akdeniz derken, Kıbrıs derken, Mavi Vatan derken, Libya’sız olmuyordu.
Libya’ya gidilmese Akdeniz kıyılarımızda sadece balık tutabilirdik.
Libya’ya gidilmese Yunanistan Girit adası üzerinden bizim Doğu Akdeniz’deki tüm haklarımızı gasp etmiş olacaktı.

Suriye kara sınırımız.
Libya ise deniz sınırımız.
Mehmetçik ikisine de gitti ve mücadele etti hala da ediyor.

Afganistan sınırımız değil.
Türk askerinin Afganistan’a gideceği de yok.
Çünkü zaten Mehmetçik Afganistan’da.
Hem de tam 19 yıldır.

Eğer olursa Türk askeri Afganistan’da kalmaya devam edecek.
19 yıldır yaptığı gibi.

Türk askeri, yüz yıllardır hiçbir askeri gücün yapamadığını yapıp, Afganistan’ın tamamına siyasi istikrar, huzur falan getirmek için orada bulunmayacak.
Sadece Kabil havalimanının kontrolü için görev yapacak.

Afganistan’da Taliban var.
Herkese saldırıyorlar.
Türk askerini de istemiyorlar.
Ama Afganistan hükümeti ve Afgan halkı Türk askerini seviyor, istiyor ve yabancı güç olarak asla görmüyor.

Taliban sadece Türkiye için mi tehdit?
Belki de en az Türkiye için tehditler.
Asıl olarak bölgedeki iki ülke Rusya ve İran’ın korkulu rüyası, Taliban.
Yani Taliban’ı en son dert edecek ülke biziz o coğrafyada.

Taliban Afganistan’ın büyük bölümüne hakim.
Kabil’i de zorlayacaklardır.
Ama Türk askeri ile Taliban’ın karşı karşıya gelme ihtimalini, Türk askerinin Suriye’de DAEŞ ve PKK’lılarla ya da Türk askerinin Libya’da Hafter çeteleriyle mücadelesiyle kıyaslamayın.
Sonuçta Kabil konusu uluslararası bir misyon.
Oradaki Türk askeri bu uluslararası misyon çerçevesinde bir kontrol mekanizması olarak öncü pozisyonda görev alacak yani savaşmak için terörle mücadele etmek için veya Taliban’ı yok etmek için Afganistan’da olmayacak.

Türk askerinin misyonu Kabil havalimanı ile sınırlı.
Elbette bu da risk.
Ama risk her yerde.
Söz konusu Afganistan ve Taliban ise oradaki askeri olmayan tüm Türk misyonları için ya da diğer ülkelerin misyonları için de risk her zaman var.

Bir diğer manipüle edilen konu, “ABD çekiliyor, biz gidiyoruz” yalanı.
ABD askerlerini çekti.
Ama tamamını değil.
650 Amerikan askeri Afganistan’da bırakıldı.
Bu sayı 19 yıldır Afganistan’da bulunan ve bu süreçte de bulunmaya devam etme ihtimali yüksek olan Türk askeri sayısından az değil.

Sanki herkes gidiyor, Afganistan’da bir tek Türk askeri, kalıyormuş gibi bir hava estiriyorlar ya, o da yalan.
ABD asker bırakıyor, dedik.
Bunun yanında başka ülkelerden de asker olacak.
Macaristan, Pakistan gibi.

Türk askeri Kabil havalimanını tek başına korumayacak.
Macaristan, Pakistan’ın yanı sıra ABD askerleri de olacak.
Üstelik havalimanına yönelik olası roket saldırılarına karşı ABD’nin hava savunma sistemleri de Kabil’de aktif olarak bulundurulacak.

Türk askeri 2002’den bu yana NATO kapsamında Afganistan’da görev yapıyor, dedik.
ISAF komutasındaki o gücün temsilciliğini yıllarca Hikmet Çetin üstlendi.
Hikmet Çetin diyor ki, “Türkiye olarak Afganistan’a kayıtsız kalamayız”.

CHP ne diyor peki?
Düne kadar NATO kapsamında 19 yıldır devam eden Afganistan misyonu için “Cumhuriyet tarihinin en büyük dış yardım görevidir” diyordu.
Şimdi ise “Amerikalıların kaçtığı yere askerimiz bekçi olamaz” diyor.
Yani “ne işimiz var Afganistan’a” demeye getiriyor.

Afganistan’ın, Suriye ve Libya olmadığını, çok farklı görevler olduklarını vurguladık.
Ama CHP için değişen bir şey yok.
Suriye’de ne işimiz var, Libya’da ne işimiz var, dedikten sonra şimdi de ne işimiz var Afganistan’da, diyorlar.

YORUMLAR 1
  • SEDAT KALFA 3 yıl önce Şikayet Et
    chp istemediyse ... hükümetin kararı kesinlikle doğrudur
    Cevapla