Irak’taki Nuceba adlı İran destekli Şii militan grubu, Türkiye’ye yönelik Türkçe tehdit videosu yayınladı.
Türk askerinin Irak, Suriye ve Libya’da işgalci olduğunu ima edip, ‘bu ülkelerdeki çatışmaların Türkiye’nin içine taşınmasını gerçekten istemiyoruz’ dediler.

Irak’taki İran destekli militan gruplar daha önce de Türkiye’yi bir çok kez tehdit etmişlerdi.
Ama bu kez tehdidi Türkçe bir video ile Türk halkını muhatap alarak yaptılar.

Hedefleri Başkan Erdoğan’dı.
‘Erdoğan yüzünden Türkiye’nin şehirlerinin ve Türk halkının başı yanacak’ diye en adisinden en ucuzundan tehdit savurdular.

Bunu yapan Irak’taki İran destekli terör grupları.
O grupları kuran İran Devrim Muhafızları.
Yani tehdidin geldiği adres Tahran, diyebiliriz.

Irak’taki İran destekli terör grubu, diyoruz çünkü özellikle Irak’ın kuzeyinde bilhassa da Sincar’da İran destekli Haşdi Şabi ve Nuceba gibi gruplar direkt PKK terör örgütüyle ortak hareket ediyorlar.

Peki İran, böylesine net bir tehdit dilini neden kullanma ihtiyacı hissetmiş olabilir?

Türkiye ciddi bir yangın badiresi yaşadı.
Üzerine göçmen kaynaklı provokasyonlar başladı.
Göçmen meselesinin iki ayağı var, biri Suriye diğeri Afganistan.

Türkiye’nin göçmen politikası tartışılır, eleştirilir.
Suriyeliler konusunda sabahlara kadar konuşabiliriz.
Ama şu var ki Suriyelilere kapılar açıldı diye aynı şekilde Afganlara da kapılar açıldı, yalanına kimse itibar etmesin.

Afgan göçmenler meselesinde uluslararası bir komplo var.
Bir tarafı ABD.
Geçen hafta yaptıkları “Afgan göçmenler İran üzerinden Türkiye’ye gelebilir” açıklaması, bu komplonun işaret fişeğiydi.
Muhalefet bunun üzerine balıklama atladı.

Uluslararası komplonun diğer ayağı İran.
Çünkü Afganistan’dan kaçanlar İran’a geçiyor ve İran üzerinden Türkiye sınırına püskürtülüyor.
Bunların sayısı bırakın milyonları, binler bile değil.
Ama sayı az da olsa çekilen videolar ve ABD’nin o kışkırtıcı açıklamasıyla ortaya pimi çekilmiş bir bombanın atıldığını görüyoruz.

Kim bilir belki de İran ile ABD, Afgan göçmenler konusunda tıpkı 2001’deki Afganistan işgalinde olduğu gibi yine örtülü şekilde aynı saftalar.
2001’de ABD’nin işgalinden istifade eden bölgedeki tek ülke İran olmuştu, Taliban’a yönelik o işgal sayesinde kendilerine ciddi bir yayılma sahası bulmuşlardı.
Bu kez de göçmenler konusunda ortak paydada buluşmuş olabilirler.
Ne de olsa ortak hedef Türkiye.

Ve hatta İran’ın Afganları Türkiye sınırına yönlendirirken PKK teröristlerini kullandığına dair dedikodular da mevcut.

Göçmen konusunun diğer ayağı Suriye bahsine gelince.
Irak’taki İran destekli teröristler Türkiye’ye yönelik tehdit videosunda ısrarlı bir Suriye vurgusu yapıyor.
İdlib’e dikkat etmekte fayda var.
Oraya yönelik yıkıcı hamleler yeni bir göç akınını tetikleyecektir, bunda şüphe yok.
Suriyeliler, Afganlar derken Suriye’den ikinci göç dalgasını da bu süreçte Türkiye’nin başına sararlarsa hiç şaşırmamak gerek.

İran destekli teröristler Türkiye’yi tehdit etti.
Bu tehdit, söyledikleri gibi bir çatışma veya terör saldırısı değil, böyle bir şeye cürümleri yetmez.
Ama o tehdidin içeriğinin, Türkiye’nin başını zora sokacak şekilde tasarlanan göç akınları, olma ihtimali yüksek.

Günlerdir görüyoruz, göçmenler konusunda çok ciddi manipülasyon yapılıyor.
Türk halkını göçmenlere karşı kışkırtmak için inanılmaz senaryolar üretip, sahaya sürüyorlar.

Dediğimiz gibi, Türkiye’nin göçmen politikasını eleştirip, tartışabiliriz.
Ama biz yani Türk halkı hiçbir zaman ırkçı ve yabancı düşmanı olmadık, olmayız da.
Göçmen konulu uluslararası bir komplonun içine çekiliyoruz, milletçe buna da itibar etmemeliyiz.