Barzani terörist değil, terör örgütü PKK’lı da değil.
Hatta aralarında çok ciddi sorunlar var.
PKK bir süredir Peşmerge’yi hedef alıyor, son dönemde 10 kadarını da öldürdü.
Ama Barzani yönetimi, PKK’yı terör örgütü olarak tanımlamaz.

Barzani için PKK neyse, Suriye’deki PYD de aynısı.
Onlarla da çok ciddi ihtilafları olmakla birlikte Barzani, PKK gibi PYD’nin de terör örgütü olduğunu kabul etmez.

ABD’nin son bir yıldır önemli bir projesi var.
Suriye’deki PYD ile Suriye’de Esed rejimi karşıtı olan aynı zamanda PYD’nin uzun yıllardır hedefi haline gelen muhalif Kürtleri birleştirme projesi. Bu projenin merkezi Erbil. Çünkü Suriye’de PYD’yle aynı çizgide olmayan Suriyeli Kürtler, Barzani’ye yakındır hatta bir çoğu Barzani’ye bağlıdır.

Hatırlayın. CHP’liler her fırsatta avaz avaz bağırır, “Peşmergeyi bu topraklara soktunuz” diye hükümeti eleştirir.

2014 yılıydı.
Suriye’de DAEŞ terör örgütü ile PYD teröristleri çatışıyordu. Türkiye, iki terör örgütünün zulmünden kaçan Suriyeli Kürtlere kapısını açmıştı.
Ama yetmedi. ABD baskı yaptı, Türkiye’ye “PYD’ye yardım edin” dedi, aksi halde karşı tarafı yani DAEŞ’i destekleme ithamı vardı.
Ankara, bu baskı karşısında Peşmerge kozunu sahaya sürdü.
DAEŞ ya da PYD, iki terör örgütüne “ne haliniz varsa görün” mesajıydı bu.
PYD, Peşmergeden nefret ediyor, Suriye’de onları istemiyordu.
Türkiye ise “madem destek istediniz alın size Peşmerge” diyerek, Barzani’nin silahlı askerlerini Kobani yani Ayn el Arap bölgesine gönderdi.
Akıllıca bir taktikti.
PYD istemeye istemeye durumu kabullendi.
Ama o peşmergeleri orada hiç rahat bırakmadı.

CHP bunu anlamadı ya da anlamak istemedi. Barzani’yi de Peşmgerge’yi de PKK’lı, PYD’li, terörist ilan etti.

Türkiye, Barzani’yle görüştü, Suriye’de ortak hareket etti.
PKK ile PYD ile Barzani arasındaki mesafeden hep faydalandı.
İkisini birbirine karıştırmadı. Zaten aynı da değillerdi.
Ama Barzani’nin PKK’dan hem şikayetçi olup hem de PKK’ya karşı “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” politikasını görmezden gelmedi.
Ankara, Barzani’nin korsan referandumuna şiddetle karşı çıktı.
Barzani’yle görüşürken, aksi durumlarda Barzani’nin kulağını çekmeyi de asla ihmal etmedi.

Şimdi CHP, Barzani’nin ayağına gitti.
Türkiye’den hükümet dışında başka bir kanalın, Erbil’le diyalog geliştirmesi çok önemli ve değerli.

Ama yıllarca Barzani’yi PKK olarak gören bu nedenle Erdoğan’ı akılları sıra yerden yere vuran CHP’liler, bugüne kadar yaptıklarının yüzlerine çarpılacağını bile bile bu ziyareti neden gerçekleştirdi, acaba?
Çok ama çok önemli bir sebebi olmalı.
Böylesine bir kırmızı çizgi, bu kadar önemli bir tabu yıkıldıysa, bunun olağandışı bir gerekçesi olmalı.

CHP HDP ile aynı yolda yürüyor. HDP’nin yönetimi Kandil yani PKK.
CHP’nin Barzani’yle görüşmesi, HDP’nin tepesini memnun etmez.
Ama HDP’nin etki alanındaki seçmen için bu ziyaretin CHP açısından bir anlamı olabilir.

Bunun dışında başka bir ihtimal daha var.
Biden yönetiminin daha göreve başlamadan, geçen yıldan beri yürüttüğü Kamışlı ile Erbil’i birbirine bağlama projesi. PKK’yı kenarda bırakıp, PKK’nın uzantısı olan PYD terör örgütü ile Barzani’ye yakın Suriye’deki Kürtleri birleştirme projesi.

Bugün Afganistan’da karşımıza çıkan Fransız Bernard Henry Levi gibi ne kadar casus varsa hepsinin hayali olan bir Pentagon-CIA projesi.
ABD bunu yapmak için Erbil’de defalarca toplantı üstüne toplantı gerçekleştirdi.
Çoğu sonuçsuz kaldı.
Ancak ABD kesinlikle bundan vaz geçmedi.

Tam da Türkiye, Sincar’da geçen hafta nokta atış operasyonla Sincar’a yönelik geniş çaplı operasyonun sinyalini vermişken, CHP’liler Erbil’e gitti.

Tam da Barzani’nin Peşmerge bakanı, Irak merkezi hükümetine “Türk askeri sürekli Irak’ta PKK’ya operasyon yapıyor, hangi egemenlikten bahsediyorsunuz” diye hesap sorduğunun ertesi CHP’liler Erbil’e gitti.

Evet Türkiye, Irak’ın kuzeyinde çok ama çok önemli hamleler yaptı. Bağdat hükümetiyle bu konuda mutabık. Ama Irak’ta yakında seçim var.
Bu seçim öncesi Barzani, Bağdat’a Türkiye ve PKK konusunda ses yükseltiyor.

Bağdat ise bugüne kadar hiç olmadığı düzeyde Türkiye’nin yanında. Hem PKK operasyonlarını destekliyor hem de Türkiye’den SİHA satın almaya çalışıyor.
İşte tam bu denklemin ortasında CHP, onca lafı yeme pahasına, Erbil’e gitti.
Hem kendi tabanından hem ortağı İyi Parti’den tepkiyi göze alıp, böyle bir U dönüşü yaptıklarına göre başka bir bildikleri mi var yoksa?

Hele ki Barzani’yi ziyaret eden CHP heyetinde ABD politikalarıyla fazlasıyla içli dışlı olan emekli büyükelçi Ünal Çeviköz’ün de yer alması, Biden’ın Suriye-Irak planlarına Türkiye’deki dostlarından bir yardım eli atıldığı kuşkusu daha da artmış oluyor.