Hükümet değişir mi?
Bazıları Başbakan Tayyip Erdoğan'ın “Tatile gidiyorum” deyip ailesi fertleriyle Antakya'da bir otele çekilmesini “Hükümette değişiklik yapacak” biçiminde yorumladı. Herhalde bakanlar ve bürokratlar arasında heyecanlanan da çıkmıştır.
Otele çekilmesi değil, ama “Hükümette değişiklik yapılacak” yaygarasının çıkması, içinden geçiyorsa bile, Tayyip Bey'i bakanlarını değiştirmeme konusunda yeniden kilitlemiştir. Bakanları üzerinde toto oynanmasına, hükümetin birileri istedi diye değişmesine böyle tepki veriyor Başbakan Erdoğan: Yapacağı varsa bile değişiklik yapmıyor...
Şu anda hükümette yer alan bakanlar 'ülkemizde en uzun süreyle bakanlık yapmış politikacılar'dan oluşuyor... Bu bir rekor...
Geriye baktığımda sırf cimnastik olsun diye, keyif için hükümette değişiklik yapan başbakanlar aklıma geliyor... Bu sebeple bakanlıktan alınan politikacılar hiç alınmaz, kimse de “Beceriksiz çıktı” yorumu yapmazdı onlar için... Sonuçta 'Beyefendi istediği için' gelinirdi Bakanlar Kurulu'na, yine 'Beyefendi istediği için' de bakanlık dönemi biterdi.
Becerikli çıkmadığı ya da oturduğu koltuğun hakkını veremediği için bakanlık dönemi kısa sürenler de olurdu. Bulunduğu yerde yanlış sözler sarf ettiği veya yanlış işler yaptığı için bakanlıktan alınan da az değildir bizim demokrasi tarihimizde... “Bir yerlerimi yerim” dediği için bakanlığı birkaç gün sürmüş ANAP'lı bakanı son seçimde aday gösterdi Tayyip Bey; yazdıklarımın sağlamasını ona yaptırabilir.
Hadi şunu da yazayım: O dönemlerde 'bakan' olmak gerçekten bir imtiyazdı da; şimdiki hükümette bakan olanlar yalnızca 'hizmet' noktasında Tayyip Erdoğan'a yardımcı olan insanlar gibi... “Benim bakanım” demesinin sebebi de bu... Fiyaka yok, caka yok, bunları yapabilmek için boş vakit de yok adamlarda...
Acaba daha ön planda olmalarına izin verilseydi, hükümeti eleştiren muhalefetin Tayyip Erdoğan'a saldırıları ve saldırılarının etkisi azalmaz mıydı? Hiç değilse bazı bakanlara yönelirdi hiddet ve başbakan da daha rahat ederdi.
Sık değişince hükümet, parti grubu her zaman tetikte durur, gönlünde bakan olmak yatanlar yakında kendilerine de sıra gelebileceği umudunu korur... Bakanlar da koltuğa yapışıp kaldıkları hissine kapılmak yerine kapıya yakın bir yerde otururlardı...
Emin olun bunun birçok yararı vardı.
Her şeyden önce medyaya üzerinde spekülasyon yapılacak bir konu çıkardı. “Kim gider, kim gelir?” sorusu eşliğinde sağda-solda çıkan yazı ve değerlendirmeler politika kazanını sürekli kaynatırdı. Parti de Meclis Grubu'nda ne değerler olduğunu bu vesileyle öğrenirdi.
Değişmeyen hükümet modeli bütün bunları engelliyor işte.
Neden böyle bir tercihte bulunulduğunu anlamıyor değilim. Başbakan Erdoğan partisi üzerinde spekülasyon yapılmasından hoşlanmıyor. Bunu tehlikeli buluyor. Medyaya malzeme vermek gibi bir niyeti ise hiç mi hiç yok. Milletvekilleri hakkında çıkan 'olumsuz' yazı ve değerlendirmeler kadar 'olumlu' yazı ve değerlendirmeler de onu rahatsız ediyor. Bazı milletvekillerinin kendilerini diğerlerinden daha önde görmesini de mahzurlu buluyor.
Parti yönetiminde durum hayli farklı: Seçim kampanyası öncesinde partide koltuklarını kaybeden politikacılar oldu. Şaban Dişli ve Mir Dengir Fırat genel başkan yardımcılığı koltuklarını kaybetti; istifalarını sundular, partilerinin genel başkanı da kabul etti. Hepsi bu kadar...
Ancak Bakanlar Kurulu sıralarında oturanlar için böyle bir durum söz konusu değil. Geçenlerde Sabah gazetesinin manşetine, son Bakanlar Kurulu toplantısında, bazı bakanların, “Sizi rahatlatacaksa, bizler istifa edelim” jestini yaptıkları haberi tırmanmıştı; Tayyip Bey'in ne kadar öfkelendiğini hep beraber gördük.
Yalnızca “Ne çenesi düşük bakanlar var, karşılarına çıkan ilk gazeteciye içeride olan-biteni anlatmışlar” tepkisi değildi bu; Bakanlar Kurulu'ndan 'istifa' ile ayrılmak fikri bile ters geliyor Başbakana...
Ters görünüyor, ama ne yapayım ki böyle...
Kulis'i okuyunca kafalarını sallayacaklar için gecikmeden bir uyarıda bulunayım: Bakanlar Kurulu üyeleri arasında takdir ettiğim, başarılı bulduğum kişi çok. Tanıdıklarımdan biri bile ayrılsa, istifa etse, görevden alınsa üzülürüm. Bunun tersi de doğru: Biri çıksa da “Kimi bakan yapalım?” sorusunu yöneltse ağzımı açıp tek bir isim bile telâffuz etmem; o iş bana göre değil çünkü...
Benim “Hükümet değişsin” diye bir arzum yok doğal olarak... Değişmeyeceğine de neredeyse eminim...
Şimdilik “Türkiye'nin en uzun süreyle bakanlık yapmış kadrosu” rekoruna sahip bizim bakanlar, yakında Avrupa'nın, en sonunda da dünyanın en uzun süreyle bakanlık yapmış kadrosu olacaktır...
Taha Kıvanç
t.kivanc@yenisafak.com.tr
-
ali mert 16 yıl önce Şikayet Etsayın yazar. sizin hükümet değişsin diye bir arzunuz yok doğal olarak tabi sizin tuzunuz kuru yaslanmışsınız bir tarafa sizi ne alaka eder fakir fukara işsizlik yoksulluk geçim sıkıntısı memlekette herşey güllük gülistanlık değilmi yazar efendi belki sizin durumunuz iyi olabilir ama bu ülkede fakirler garibanlar emekliler var onların sorunlarını bir nebzede olsa hissetmiyorsanız bu dünyada boşa kalabalık ediyorsunuz demektirBeğen
-
emre erdem 16 yıl önce Şikayet EtBakanlarımızın Geneline Diyecek Yok Ama. Seçimde belediyesini kaybettirmiş bakan ve milletvekillerinin de durmaması gerekir diyorum.Beğen
-
sakin sakin 16 yıl önce Şikayet EtKeşke ülkemde bir dışişleri bakanı olsa!. Keşke!Beğen
-
necdet kızılırmak 16 yıl önce Şikayet Etdünyanın en uzun süreyle bakanlık yapmış kadrosu olacaktır.... Allah korusun, bence en evvel maliye bakanı, içişleri, dışışleri bakanları değişmeli.Beğen
-
arif bayram doğan 16 yıl önce Şikayet Etbir kulis haberi de ben vereyim size sn.Taha Kıvanç!. bakanlar kurulunda değişiklikler olacak, sn başbakanımızda isimler mevcut, yani cebinde. Müsait ortamda açıklayacak. Bazılarını meclis de tebrik etmeye bile başladılar, tebrikleri kabul edenlerden bazıları hüzünlenecek, yeni kabine açıklanınca.. önemli değil, 3 günlük tebriklerin havası da yeter, artar bile. Ahirette Allah cc yardımcıları olsun, bu milletin hesabını vermek kolay olmayacak. Bal tutup da parmağını yalayanlar, o parmakların hesabını nasıl verecekler? Balı başkasına yalatsalarda,,,Beğen