Eski bir asker olarak FETÖ ve elebaşı Fetullah Gülen hakkında 15 Temmuz 2016 darbesinden çok zaman önce defalarca makale yazıp neşrettim. Ayrıca 2007 yılında “Bahriye’de 15 Yıl” isimli kitabım ile 1982-1997 yılları arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığında yaşadığım olayları yayınlayarak bu dehşetli örgütün ne derece tehlikeli olduğunu halkımıza anlatmaya çalıştım.

Güzel bir haberimi bu vesile ile paylaşayım. “Bahriyede 15 Yıl” isimli kitabımı geçen yıl yeniden bazı ilaveler yaparak yayınlama fırsatı buldum. Silahlı kuvvetlerde yaşanan dindar insanlar üzerindeki baskıları ve Feto’nun yaptığı fenalıkları bu kitaptan öğrenmek mümkündür. Kitapyurdu (KDY Yayınları) isimli internet şirketinden bahse konu kitabı satın alabilirsiniz.

Benim gibi daha birçok yazar, ABD’nin semirtip büyüttüğü darbe hazırlığı içindeki Feto ve örgütünü çeşitli yazılar ile ihbar etmişti. Belki bu sayede devletimizin bazı tedbirleri aldığını ve 40 yıldan beri ilmik ilmik örülen 15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünün başarısız kalmasına yol açtığını düşünüyorum.

Basın kuruluşları içerisinde öylesine yazılar yayınlanmıştı ki; darbeci askerlerin buna bigane kalması düşünülemezdi. Nitekim “Eğer Fetullahçı subaylar ordudan atılsa F-16’ları uçuracak pilot kalmaz” diyen bazı yazarlar genelkurmay karargahına çağrılarak ifade vermek zorunda kalmışlardı. Bunun gibi Basında yayınlanan çeşitli yazılarımdan sadece iki tanesine yer vererek 15 Temmuz darbesinin binlerce vatandaşımız yerine sadece 251 şehitle atlatılması olayına değinmek istiyorum. Eğer Ahmet Davutoğlu, Başbakan iken bu yazılarımda ifade etmiş olduğum hususlara daha çok dikkat etmiş olsaydı 251 şehidimizin de kurtulmasına yol açabilirdi. Fakat kaderin bir cilvesi olarak bu vatandaşlarımız şehit olmuş ve İslam dinine göre çok yüksek bir makama kavuşmuş oldular.

11 Ocak 2016 tarihinde “Silahlı Kuvvetlerdeki Fetullahçı Yapılanma” başlıklı yazımda devlet yetkililerini şu şekilde ikaz etmiştim: “Fetullah Terör Örgütünün yeraltına inmesi ve palazlanıp büyümesi 12 Eylül ve 28 Şubat darbecileri sayesinde olmuştur. Zira Fetullahçılar dindar insanlara baskı yapıldığı için yeraltına inmek zorunda kaldıklarını söyleyerek masum bir çok insanı kandırmaya muvaffak olmuşlardır. Kısaca Fetullah Terör Örgütünün mimarı da yine darbecilerdir. Bu darbeci alçaklar; Fetullahçı ve Siyonist örgütlerle işbirliği yaparak Türk Silahlı Kuvvetlerinden on binlerce dindar askerin atılmasına sebep olmuşlardır. Sadece eşi başörtülü olduğu için ordudan atılan benim gibi binlerce insan var” diyerek gerekli tedbirlerin alınmasını istemiştim.

15 Temmuz darbesinden bir yıl öncesinden itibaren “Feto’nun Silahlı Kuvvetlerdeki Tezgahları, Yeni Darbe Planı, Kamikaze Fetullahçı Darbe” başlıkları ile sadece devlet yöneticilerini değil bütün milletimizi uyararak Feto’nun dehşetli planlar çevirdiğini apaçık bir şekilde ifşa etmiştim. Bu yazılardan sadece bir tanesinden kısa bir alıntı yaparak yazıma son vermek istiyorum.

“Bilinmesi gereken çok önemli bir darbe planı var. Her ne kadar bu darbe başarısız kalmaya mahkûm olsa da ülkemize ve İslam âlemine vereceği zarar pek büyüktür. Bu yüzden dikkatli olmak ve gerekli tedbirleri almak zorundayız aksi takdirde bir daha kolay kolay belimizi doğrultamayız. Bu darbe planı da öncekiler gibi Amerikan ve Siyonist kökenlidir. Darbelerin asıl amacı da ülkenin geriye gitmesi ve Müslümanların ayakları üstünde doğrulmasına fırsat vermemektir. Şimdi kullandıkları yeni darbeci ise Fetullah Gülen’dir. ABD, Fetullah’ın karakaşlarını sevdikleri için değil, güçlü ve büyük bir Türkiye’yi istemediği için darbeleri desteklemektedirler. Bunu bir parça izah etmeye çalışacağım ki işin vahameti anlaşılıp gerekli önlemler alınabilsin”. Vesselam…

YENİAKİT