İnsan onuruna saygısını yitirecek kadar insanlık hududunun dışına çıkan ruhun, yeniden 'insan' safına katılmaya razı olabileceğine inanmak hiç kolay değil. İnsan ruhu, onurunu feda etmeyi kabullenecek kadar  'üstün' meziyetleri sezmese zaten böyle bir soru hiç sorulmamış olacaktı.  Ama yeryüzünde onurunu kaybetmeyen tek insan dahi kalsa, insanlığın umudunu koruyacağı kesindir.

Onur insanlığın ortak paydalarından biridir.  Bu ortak payda var olduğu sürece insanlar elele vererek kendilerine kazılan cehennem çukurlarından çıkmayı başabilecektir.

Dün belki de tek ortak noktası onur ve şiir olan iki insan olarak konuştuk Yetkin Aröz ile...

Garip bir dostluktur Yetkin Aröz ile aramızdaki. Ne dünya görüşümüz ne ahret inancımız örtüşür ama ne zaman karşılaşsak saatlerce oturup paylaşacak ortak hassasiyetler bulmayı başarırız...  Hakkında "kısa çöpü tutan tarafta olmanın bedelini ödüyor" diye yazılan şairle dün onur üzerine söyleştik uzun uzun.

Onurunun yanında adından bile söz edilemeyecek ucuz değerler uğrunda ölümü göze alan insanlar, onur korumaktan söz ediyorlar bugün. Onuru koruyacak bir kanun olsa durum değişir miydi? Hiç sanmam çünkü "kanun diye, kanun diye, kanun (çok kez ) tepelendi" bu topraklarda!

Şahin Taş'ın mısraları geldi aklıma söyleşirken;  "Onurum kırılıyor benim, Biliyor musun?" diyordu şair...

Şahin Taş sıradan bir şair olarak anılamayacak kadar güçlü mısraların şairidir ama edebiyat çevreleri henüz ona hak ettiği onuru yeterince verebilmiş değildir. Hâlâ şiir yazıyor mu, nerededir, ne yapmaktadır bilmiyorum.

Ama birilerinin insanlık onuru ile dalga geçerek, kendi onurlarını soruşturmaya açtığı şu günlerde onun mısraları hiç aklımdan çıkmayan şu şiirini dün nedense yeniden yeniden okumaktan büyük haz duydum, Aröz'le vedalaşıp evime giden yokuşu tırmanırken:  

Garson

Alınterim donuyor

Onurum kırılıyor benim

              Biliyor musun?

Garson

Yap bir deniz!

              Dalgalı olsun..

Hâ, unutmadan şiirin adı işsiz. Her ne kadar bu  yazının onunla hiç bir ilgisi olmasa da işsizlik çağrışım yapınca, yazıya son noktayı koymadan Maliye Bakanımızın kulakları da çınlasın istedim...