Hayalet gibi hissediyorum bugünlerde insanlar arasında dolaşırken kendimi....

Bir grubun içinden çıkıp başka bir grubun içine daldığımda, "görmediğim ve rahatlıkla içinden geçebildiğim bir duvar bulunduğunu", biraz önce konuştuğum insanlar ona yaslandığında fark ediyorum... O zaman anlıyorum her iki grubun, bir diğeri yokmuş gibi kendi dünyalarında yaşamalarını ve onlardan birilerini eline geçirdiklerinde anasından doğduğuna pişman edeceklerine dair söylemlerini...

"Duvar yok öyle sanıyorlar" diyecek oluyorum ama ne biraz önce içinden çıktığım ne de şu an içinde bulunup biraz sonra başka bir gruba yönelip içinden çıkacağım grupta bulunanların beni fark etmediğini fark ediyorum. Yokum, hiç olmadım, söylediğimi sandığım hiç bir sözü aslında hiç söylememişim onlar için. Demek ki duvar var...

Her şeyi gören, çok şey bilen ama bildiğinin kendisinden başkasına faydası olmayan 18 bin alem arasında serbest dolaşım hakkı verilmiş ama hiç kimsece görülmemeye ve işitilmemeye mahkum edilmiş geveze bir hayalet gibiyim...

Oysa hayaletleşecek bir ruh taşımadığımı sanırdım hep: "Kim öldüğünü iddia edebilir / mezarda çürüyen etin / bir yüzü hayata dönüktür hayal-etin" derken, benim gibilerin de hayalet olabileceğini hiç düşünmüyordum... Çünkü mezar taşıma yazılması için Ankara'da yaşayan bir "Deli"nin kendi mezar taşı için yazdığı mısraları bile hazırlamıştım: "Uyuz öküzlerin adam güttüğü / Çarpık bir dünyada yaşadı gitti / çoğunun putlara secde ettiği / Dünyayı dünyada boşadı gitti..."

Kalemi kağıdı alıp tek satır yazmak gelmiyordu içinden bugünlerde bu yüzden.

Oysa gidene kadar mecburum yazmaya. . Yaşadığım sürece yazmak zorundayım, "Oku" emrine itaat etmiş bir kul olarak...

Kiimileri yazmadığım sürece "susturduk" diye zafer naraları atarak dolaşıyorlar ortalıkta. Hatta "kurtulduk "diye adak kurbanları kesmeye bile niyetleniyorlar....

Anlıyorum ki beni yazmaya zorlayanlar çok haklı. İnsanlık aşkına, Bilim aşkına, Hakikat aşkına, Hak aşkına, Allah aşkına mecburum yazmaya, insanlık adına, bilim adına, Hakikat adına, Hak adına, Allah adına konuşan şarlatanlara inat... 

Çok şey var yazmam gereken, dünyanın havasını soluduğum sürece: Bedelli tezgahı kuran şarlatanları, onların tezgahına düşen bilim adamlarını, evrim teorisi tantanalarını, evrime din adına savaş açmış cahilleri, şarlatanların düşürdüğü büyük tuzağı, Ayetleri bilimsel araştırmalara karşı kalkan gibi kullanarak  ümmeti cehaletin ve bağnazlığın pençesine atan şarlatanları yazmam gerekiyor....

Yazacağim Allah izin verirse...  Varsın görmesin kimse, varsın hakkımda çıkarılmış aforoz fermanlarının yanına bir kaç düzine daha eklensin..

Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com