Yaşar İliksiz
Yaşar İliksiz
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Himmet edin Türk Milleti Güneşi Görsün

GİRİŞ 27.08.2009 GÜNCELLEME 27.08.2009 YAZARLAR

Hepinizin içinizden, zaman zaman, kızdığınız birinin yakasından tutup, "Yahu bu kadar basit gerçeği en anlaşılır dille, en sade şekilde tekrar tekrar anlattığım halde niye beni hâlâ yanlış anlamakta ısrar ediyorsun, kaz kafalı adam!" demek geçmiştir.  

Meramını, tüm iyi niyeti ve samimiyetiyle, tekrar tekrar dile getirdiği halde karşı tarafa anlatamayan ve 'aslında sen böylesin kıvırma ' söylemi ile karşılaşan insan, zamanla asabının kurbanı olur ve sinirlerini frenleyemez hale gelir.

Ona göre karşısındaki ya geri zekalı ya da bile bile anlamazdan gelen kötü niyetli bir haindir. 

Ama  çoğunlukla, ne karşısındaki geri zekalı ve kötü niyetli biri, ne de kendisi kötü bir anlatıcıdır.  Aslında  üçüncü ihtimal yaşanmaktadır.

Kelimeler ve semboller birer anahtardır. Her kelime farklı insanın belleğinde farklı dosyaları açabilir. Hangi kelimenin hangi dosyaları açacağı bilinmezse 'epepe ortamı' oluşur. Öyle olunca da herhangi birinin, son derece iyi niyetle söylediği sözden dolayı hedef tahtası olabilmesi de, kendi kelimeleri ile vurularak infaz edilmesi de  söz konusu olabilir.  

Bu sebepten diyalogların istenen sonuçları doğurması için karşılıklı konuşmaya oturanlar, karşı tarafın kullandığı kelimelerin kendi belleğindeki dosyada ne içerdiğinden çok, karşı tarafın belleğinde açacağını dosyada ne olduğuna dikkat etmek zorundadır. 

Mesela Ülkücülük. Dünyaya farklı dünyalardan bakanların zihninde bu kelime farklı dosyalar açar. Kimilerinin zihninde Ülkülücük kelimesinin tasnif edildiği dosya, çoğunlukla "faşist" kelimesi ile açılması gereken dosyanın içinde bulunan bilgilerin bulunduğu dosyadır.  "Sarkık bıyıklı, gözü kanlı, Türklüğü kan bağından ibaret sayan ırkçı, kafatasçı" tipler canlanır hemen zihinlerde.  

Kimileri bu kelimeyi duyunca siyaset çizgisinin,  iki zıt kutbundan sağdaki temsil eden siyasi kimlik dosyasını açar.

Kimilerinde ise bu kelimenin içerdiği dosyada, "vatansever, namuslu, yiğit, inançlı, inandığı değerler için canını gönüllü verecek muhabbet erleri" tanımı vardır.

Siz bu kelimeyi kullanırken karşı tarafta kastınızın tam tersi dosya açılıyorsa diyolag başlamadan bitmiş demektir.

"Hepimiz Ermeniyiz" sembolündeki Ermeni kelimesinin yol açtığı tartışmaları hatırlayın.

O yüzden tartışmalar gerçekten, iyi niyetle yapılıyor ise,  kelimeler üzerinden değil, genel hatları ile empatik gönül dili ile konuşarak yapılmalıdır. Her şeyden önce, siyasi kimliği ne olursa olsun, diyalog kurmaya çalıştığımız kişinin insan olduğunu her fırsatta tekrar tekrar hatırlamakta yarar var.

Bu metni yüreğimle yazmak için yoğun çaba sarf ettim. A'dan Z'ye her şeyi gözden geçirdim yazarken gözyaşlarıma hakim olamayarak. Ama sonuçta insan olana sezleniyor bu yazı. İnsanlıktan nasipsiz yüreklerle zaten kim uzlaşabilir ki

Mesela, günün sıcak tartışması içinde unutulan bir gerçeği hatırlayalım. 

Bugün Türkiye, Ergenekon mantığı ile hesaplaşma safhasına gelmişse, devlet adına insanlık onurunun nasıl çiğnendiğini ve insanların siyasi amaç ve çıkarlar adına adaletin nasıl çiğnendiğini tartışabiliyorsak, bunda Ülkücülerin ferasetinin büyük payının olduğunu inkar etmek nankörlüktür.

Devlet Bahçeli'ye teşekkür borçludur Türkiye, mücadele bu aşamaya gelebildiği için. Eğer, bugün milliyetçiliği azgın ırkçılık boyutlarındaki bir avuç ütopyacı ve ellerini ovuşturan bir kaç avuç çıkar odağı hariç, herkesin nefretini kazanmak pahasına, benim tahmin ettiğim manevrayı yapıyor ise dualarla ödenemeyecek kadar borçlu olmaya da devam edecektir.

Kendilerini Ülkücü olarak tanımlayan inançlı insanların, göz göre göre kanın akmasına devam etmesine razı olacağını mı sanıyorsunuz gerçekten? Gerçekten onları kana susamış, kendi burunlarının dikine giden, dediği dedik çıkarları için gözü kapalı öldürecek, ölecek tipler mi sanıyorsunuz?

Oysa onların çoğu Allah'ın rızasını kazanmak için tüm çıkarları bir kalemde gözünü kırpmadan silip atacak kadan mümin ve yiğittirler. Dünyayı hiçe sayan insanlara nasıl çıkarcı diyebiliriz?

Her sosyal topluğun içinde olan çakallar, sansarlar, kan emiciler onların içinde yok mudur? Vardır. Ama bir kaç yamyama bakıp bir camiayı tek kalemde silmek doğru mudur?

Ya tam tersi. Kürt kimliğinin onurunu okumak için mücadele verenler özünde insan ve yiğit ruhlu değil mi?

Gün, hangisinin daha yiğit hangisinin haklı olduğunu tartışma günü değildir. Gün. birbirine düşman gibi sunulmuş ve sunulmaya devam edilerek, birbirlerine kırdırılan yiğitlerin elindeki silahı alıp onların, geleceğini kurtarabilme günüdür.

Bunları onlarla aynı dünya görüşünü paylaşmayan biri olarak söylüyorum. Ben, her siyasi topluluk gibi onların da insan yönleri ile tanıştım. Onların insan yönleri ile diyolog kurdum, tartıştım. Hem DTP'li ile hem MHP'li ile dost olabiliyorsam; bu, ikiyüzlüğümden değil, her kimliğin ardındaki insanı bulmuş olabilme şansımdan kaynaklanıyor.

Örneğin Ülkücü dostum Kadir Turan. Onunla siyaset konuşursanız anlaşmanız mümkün olmayabilir. Hatta siyasi görüşünüz zıtsa, size göre " 'katil ruhlu' bir insan bile diyebilirsiniz ona. "Yaptığı besteden ne olur" diyerek dinlemeye bile yanaşmayabilirsiniz. Ama bakın onun sanatçı kimliği bize neler söylüyor.

"Kimliğime dokunmayın"dır bir şiir kitabının adı mesela. Böyle söyleyen biri başkalarının kimliğinin katledilmesine razı gelebilir mi?

Sevgi Düzeni adlı bestelenmiş şiirinde,   

"Gönül tarlasına bahar gelmeden
Sevgi tohumları atmamız gerek
Bugün dünden beter yarın gelmeden
Muhabbete sevgi katmamız gerek

Nedir bu kavgamız. nedir kinimiz
Aynı yerden geldik siz biz hepimiz
Kavga değil kardeş bizim çaremiz
Bir sevgi düzeni kurmamız gerek" diyordu mesela.

Ve bir gün Rock formatında dinlemeyi çok ama çok arzuladığın ambargo şiirinde "dört yanım yangına kesmiş neyleyim/ kaçacak beşinci yönüm yok benim/ kardeşim dururken ele yabana / sebil dağıtacak kanım yok benim" diyen de onun da kalbinin dili.

"Kavga vakti değil gülüm
Haydi sende türkü söyle
Kahrolsun her çeşit zulüm
haydi sen de türkü söyle" diyen Kadir Turan ile

"Hepimiz kardeşiz bu öfke ne diye
Yaşamak dururken bu kavga ne diye
Dağlar oy, yollar oy
Kardeş  oy

Bir kardeş kardeşi vuruyor ne diye
Bir ana ağlıyor evladım nerede
Dağlar oy, yollar oy
Kardeş  oy

Susmuyor silahlar feryat var gecede
Dinsin bu gözyaşı bitsin bu işkence
Dağlar oy, yollar oy
Kardeş  oy" diyen Mahsun Kırmızıgül aslında aynı şeyi istemiyor mu?

Daha radikal ve zıt isimlerin benzer mısraları ve besteleri de var ama Kırmızıgül ile yetinelim. Çünkü bu yazıyı kaleme almamın asıl maksadı odur.

Siyasetin dili yukarıda dikkat çektiğim kodlamalar nedeniyle arızalıdır. Ne yönde, kim yapıyor olursa olsun sarf edilecek bir kelime ve kullanılacak bir sembolün yönü bile insanları birbirine kırdırmaya neden olabilmektedir.

Öyle tarihi bir dönemeçten geçiyorki ülkemiz, hayal edilen cehennemden kurtulma çabaları, ceheneme giden yolun tam kendisi de olabilmekte.  O yüzden herkes özellikle de politikacılar 40 düşünüp 1 söylemeli söyleyeceğini.

Kalbin dili konuşturulmalı böyle günlerde.  O dilin ustaları ise sanatçılar ile analardır.

Kalbin dilini konuşturan ve özü insan olan sanatın dili ise tam tersine, kanlı bıçaklıları bile barıştırıp, kucaklaştırma yönünde büyük bir kozdur.

Ve bu yönde bugün kalpleri yumuşatıp, insanların Allah rızası için önce insana bakmasını sağlayacak önemli bir yapıt var.

Güneşi Gördüm filmini seyredip de oğluna 'dağa git' diyecek bir ana göremiyorum. Ne MHP'li bir ana, ne DTP'li bir ana bu filmden sonra oğlundan öyle bir şey isteyebilir.

O yüzden başta yapımcı Murat Tokat olmak üzere tüm Boyut Film yetkililerinden, filmin senartisti, yönetmeni ve başrol oyuncularından Mahsun Kırmızıgül'e rica ediyorum.

Lütfen bu filmin bir an önce, hiç değilse bir kez, herhangi bir ulusal kanalda gösterilmesini sağlayın. Ramazan bitmeden, yüreklerde tutuşan merhamet avleleri sönmeden. 

Fakındayım çok masraf oldu ve tahmin ediyorum ne kadar geç gösterilse o kadar çok karlı çıkacaksınız. Ama bu meselede paradan daha önemlidir alacağınız dua. Gerekirse  feragat edin gişeden kazanacağınız bir kaç kuruştan.

Lütfen tüm Türkiye'nin bu filmi biran önce seyretmesini sağlayın. Hatta bir kaç TV kanalı birden, Türkiye Cumhuriyeti'nin hayrına bir iyilik edip çağrıma kulak vererek, bu filmi aynı gün aynı anda yayınlasa ne güzel olur.

Lütfen, başkaları daha fazla ağlatmadan siz ekran başında ağlatın bu vatan sathındaki tüm anaları. Herkes görsün Güneş'i. Herkes ağlasın.

Ağladıkça dağlarımız yeşerecek, kalplerimiz dirilecek, göreceksiniz...

Allah rızası için, halkların kardeşliği adına, yürekleri yanan anaların yüzü suyu hürmetine yapın bu iyiliği. 

Bu insanlık utancını bitirme yolunda dev bir adım da siz atın diye yalvarıyorum şu mübarek Ramazan gününde. Umurumda değil, hainliğim, satılmışlığım, uşaklığım, geri zekalılılığım.  Yeter ki aynı anda ağlasın bu milletin anaları. Ağlasınlar ve son sözü onlar söylesinler.

Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com

YORUMLAR 18 TÜMÜ
  • Cafer UÇA 16 yıl önce Şikayet Et
    Hakan yıldız'a. Hepimiz gibi sende bu topraklarda doğmuşsun.Senin diğer insanlarda üstünlüğün nedir,bir düşün.Sonra hem insan hem müslümanım diyorsan kendine hak olarak tanımladıgın her ne varsa,diğer insanlarında aynı haklarının olmadıgını söyleyebilirmisin.Mecliste desteklenip 411 oyla kabul edilen kanunu neden anayasa mahkemesinde arkasında durmadınız.Adama sorarlar.Şehitler ölmez,vatan bölünmez demekle ülkede birlik saglanmadıgı gibi,Tekbir getirmeklede müslüman olunmaz.Rahmetli Yazıcıoğlu neden MHP den ayrıldı.
    Cevapla
  • hakan yıldız 16 yıl önce Şikayet Et
    Meclise girmeden bunların(MHP) eli sıkılmaz diyen adam kimdi. Bugün kimin elini sıktı o adam...Ha unutmuşum onlar barış istiyor değilmi...PKK ya terörist demeselerde olurdu.Biz size göre ateş olsak cürmü kadar yer yakacak bir partiyiz..% 48 neree % 14-15 nere...E neden bu kin bu nefret...Yoksa oy kaygısındamısınız...İç anadoludaki milliyetci seçmenin çözülmesini önlemekmi bu saldırının sebebi...1 zahmet 1 sonraki yazınızda 6 yorumun cevabını verirseniz sevinirim..Ama unutmuşum ülkücüler faşist ırkçı şamanistti dimi siz muhatap almazsınız beni
    Cevapla
  • hakan yıldız 16 yıl önce Şikayet Et
    Şehit cenazesinden nemalanmak nedemek sayın yazar ve haber 7. Dün cuma çıkıları türbanlı kızların gözyaşlarından siz nemalandınız mı ki...Biz şehit cenazelerinden nemalandık...Bizlere diyorsunuz ki MHP istmez şehit cenazelerin kesilmesini yoksa oyları 0 olur...Siz türbanın bu yüzdenmi çözülmesini istemediniz...Oturup eğriye eğri doğruya doğru olarak cvp verin...
    Cevapla
  • hakan yıldız 16 yıl önce Şikayet Et
    Cevap verin sayın yazar...Yeter artık cevap verin. Yıllarca ergenekonla ilişkilendirmeye çalışılan MHP neden hiç o dosyada geçmedi...Ergenekon MHP'lilere sokağa dökmek isterken gördünüzmü hiç elinde taş sopa kendisi gibi düşünmeyenlere taş atan araba yakan bir MHP'li...Hani açılımınız Demokrasi açılımı idin...Neden bizim demokratik hakkımız olan eleştirme karşı çıkma hakkımızı gasp ediyor...Bizi linç ediyorsunuz neden....
    Cevapla
  • hakan yıldız 16 yıl önce Şikayet Et
    Neden sürekli ülkücülere düşmansınız?. Bilmek istiyorum...Ankarada Sağ oylarını MHP bölmesin yaygarası koparan sizler...Neden IĞDIR da aynı mantığı gütmezsiniz...Neden fedakarlık etmek MHP'nin yapacağı iştir...Cumhurbaşkanı seçerken bu faşistler iyiydi..Ama doğru olduklarına inandığı birşeyi söylerken demokrasi katili...Neden? İnançlı birisiyseniz sorarım size? Riyanın dininizde nasıl karşılaştığını...Dininiz diyorum nasılsa ülkücüyüm ve size göre bu zaten şamanistlik demek değilmi?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle