Yanlış anlaşılmasın. Okurla polemiğe girmek hatasına düşmüş değilim. Sadece Taraf gazetesinin ortaya çıkardığı Ceylan Önkol'un ölümü ile gelişmeleri, Haber 7'nin ilk olarak alıntılayıp, ıslarla gündemde tutan tek site olduğunu bilmeyenlere hatırlatmaktan istifade bazı gerçekleri artık açık açık dile getirmenin zamanı diye düşündüm.

Çünkü aşağıda sıralayacağım gerçekleri bilmeyenlerden bazıları, bilmedikleri yetmezmiş gibi Haber 7'yi bu konuyu görmemekle suçlayacak kadar ileri gittiler. Bir yandan da tezgah altından sürdürülen kurumu yıpratma ve zayıflatma çabaları artık yavaş yavaş tezgah üstüne çıkmaya başlıyor.

Çünkü rahatsızlar Haber 7'nin herşeye rağmen Medyanın "Devler Ligi"nin ilk sıralarında mücadele vermesinden.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde cesedi parçalanmış olarak bulunan Ceylan konusunda,  Hak ve Hukuk savunucusu olduğunu belirten bazı okurlarımızın çıkardığı gürültü Haber Koodinatörü olarak şahsımı rahatsız etse de düşüncelerine saygı duymak zorundayım. Biz, herşeye rağmen bu okurlarımızı masum görüyor ve onlara kendimizi anlatamağımız için faturayı yine kendimize kesiyoruz.  

Ancak bu vesile ile Haber 7 mantığını kavrayamayanlara yönelik dile getirilmesi şart olan bazı şahsi düşüncelerimi açık açık ifade edeyim.

Bir yazar olarak konu hakkındaki düşüncemi açıklayacağım. İsteyen katılır, destekler, açılımlar, isteyen reddeder, yalanlar ve yanlış olduğunu kanıtlar.

Yaşar İliksiz, Ceylan Önkol meselesini duyduğu ilk andan itibaren namus meselesi olarak sahiplenmiş ve olayın failleri ortaya çıkana kadar (ya da en kötü ihtimalle ben bu görevde kaldığım sürece) sahiplenmeye devam edecektir.

Tıpkı, sitesinin yayın hayatı süresince kalleşçe katledilişlerine şahit olduğu Ahmet Taner Kışlalı, Necip Habemitoğlu ve Hrant Dink suikastletlerini ilk duyduğumuz andan itibaren namus meselesi yapıp sahiplendiğimiz, katilleri bulunana kadar bu cinayetleri gündemde tutmaya kararlı olduğumuz gibi.   

Bu ülkenin aydınları katledilirken korkudan gıkı çıkmayanların, belli bir kesimi adres gösterelerin, "biz değil onlar yaptı" diye yırtınanların, "aman biraz mesafeli ol, dikkatli yaz, başın derde girer" diyenlerin bugün Ceylan Önkol meselesinde aslan kesilmelerini sevindirici buluyorum  Demek ki artık insan hayatının, Hak ve Hukunun önemini kavramışlar. Bunda bir nebze katkımız varsa ne mutlu bize!

Madımak Oteli Katliamını, Başbağlar Katliamını, Kızıldere Katliamını, hapishanelerde işkence gören Sosyalistleri ve Ülkücüleri, polisten şiddet gören eylemcileri, başörtüsü zulümlerini, Hüseyin Üzmez rezaletini ısrarla gündeme getirip, manşetlerden haberleştirmemize kızanları, Trabzon'da TAYAD'lıları vatan haini diye linçe kalkanları haklı görüp, olaya "Maraş provası yapılıyor" diye yaklaşmamıza içerleyenleri; bugün Ceylan Önkol faciasının aydınlatılması konusunda benimle aynı hassasiyet içinde görmek oldukça manidar.

Peki, ben gerçekte nasıl bakıyorum bu olaya ve bazılarının sandığı gibi fırsattan istifade "Vur orduya" mantığı ile mi hareket ediyor Haber 7. 

Israrla bu konuyu gündemde tutan Haber 7'ye yönelik eleştirilerin arkasında belki de bu mantık var kimbilir. Birileri bizim bu konuda açık bir dille orduyu suçlamamamızdan rahatsız belki de.

İstiyorlar ki bu olaydan dolayı orduya söylenmedik söz bırakmayalım. Bazı kesimlerin asker düşmanlığı konusundaki düşüncelerimi daha önce açık açık belirtmiştim.

Haber 7 birileri istediği için değil, tüm insanlık dışı vakalarda olduğu gibi gerçeğin anlaşılması için bu olayın içyüzünün ortaya çıkması için mücadele vermektedir. Ceylan'ı ister TSK'dan birileri bilerek ya da kaza ile, ister terör örgütü mensupları bilerek ve kasıtlı olarak öldürmüş olsun bizim için fark etmez.

Biz gerçeğin ne olduğunun, bedeli ne olursa olsun, ortaya çıkmasından yanayız. Böylesi konularda devleti kutsal ve sorgulanamaz bir varlık olarak görmüyoruz.

Bu vakayı fırsat bilip orduyu yıpratmak isteyenlerle aynı cephede oluşumuz bir pozisyon yanılsamasıdır.

Onlar Ceylan'ı kimin öldürdüğünü bulmayı istiyorlar ve muhtemelen katil TSK'dan çıksın diye de dua ediyorlar. Peki, Ceylan'ı kimin öldürdüğü ortaya çıksa skandal aydınlatılmış olacak mı? Faailin ortaya çıkmasından daha önemli olan noktayı gözden kaçırmamak gerekiyor.

Bizim bu vakada dikkat çekmek istediğimiz ve altını çizdiğimiz skandal, Ceylan'ı kimin öldürdüğünden daha vahim. Bir Hukuk Devleti katliamı var. 

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir köyünde, bir insan, şüpheli bir şekilde ölüyor. Ve olayı duyar duymaz, deliller karaltılmasın diye orada bitmesi gereken Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin savcısı, o köyde meydana gelmiş vakayı aydınlatmak için o köye gitmiyor . Gidememesi mazeret gösteriliyor. Ve iddiaya göre savcıların köye gelmemesi askeri görevlilerce sağlanıyor.

Asıl cinayet bu! 

Meselenin asıl vahim noktası budur: Asıl kavga, Ceylan'ı öldürenlerin değil, Hukuk Devleti katillerinin bulunması için verilen kavgadır.

Yaşar İliksiz Ceylan'ı kimin öldürdüğünden çok o katilin bulunmasını istiyor.

Peki kimdir o katil.

Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Lice'de Ceylan Önkol'un ölümünün, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bir propaganda malzemesi gibi kullanılmaya çalışıldığını, asimetrik kapsamlı ve organize bir psikolojik harekat sürdürüldüğünü belirtti.

İşte "asimetrik kapsamlı ve organize bir psikolojik harekatı" her kim veriyorsa Hukuk Devletinin katili de onlardır.

Ve bir Devlet, savcısının neden köye gidip gözü yaşlı köylüler arasında keşif yapmadığını aydınlatmaktan aciz ise ya devlet sıfatını hak etmiyordur ya da suç ortağıdır, benim düşüncem bu.

Kimse kusura bakmasın.

Bırakın Ceylan için timsah gözyaşları dökmeyi. Çünkü tek bir Ceylan değil yüzlerce Ceylan vuruldu bu ülkede bugüne kadar, yüzlerce Ceylan'a işkence edildi, yüzlerce Ceylan içki masalarında meze olarak kullanılıyor halen. Kimsenin gıkı çıkmadı bu güne kadar, kimsenin gözyaşı akmadı.

Bu sitenin haber koordinatörü Yaşar İliksiz, Ergenekon'dan şikayet eden bazı aslan yüreklilerin; Madımak Oteli yanarken televizyon başında "oh olsun" diyen, darbeler sonrası içeri alınan vatan evlatları işkencede inlerken, kendilerinden olmadıkları için 'asalım' çığlıkları atan birer canavar olduğunu da unutmuş değildir, Ceylan vakasının aydınlatılmasını beklerken.

Nefret ediyor çünkü bu şahıs, herhangi bir tetik çekildiğinde, koşullanmış beyinlerin, pozisyona göre, "Şeritaçılar, Ergenekoncular, filanca tarikat, X cemaat, filanca kurum, filanca kuruluş, filanca kişi" diye anında birilerini sanık sandalyesinde oturtmasından.

Ve çok şükür bu kurum da hâlâ saygı duyuyor bu hassasiyete.

Güzel bir Ceylan yazısı oldu sanırım. Nasıl hoşunuza gitti mi?

Şahsen ben, asimetrik kapsamlı ve organize bir psikolojik harekatın içinde olmayan, ve gerçeği bilme kaygısı duyan herkesin hoşuna gideceğini sanıyorum...  

Yaşar İliksiz – Haber 7
Yaşar.iliksiz@haber7.com