Yaşar İliksiz
Yaşar İliksiz
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Biraz da gülelim!

GİRİŞ 11.08.2010 GÜNCELLEME 11.08.2010 YAZARLAR

Biraz da gülelim demiştik geçtiğimiz yazıyı noktalarken.

Bugünkü yazımda sizlere yine gerçek hayattan kesitler sunacağım.

Yaşanan olaylar gerçektir. Sadece isimleri ve yerleri saklı tutuyorum.

TEMEL ÖCALAN!

Beyoğlu'nda müzik albümleri satan bir dükkanda sürekli Lazca albümler çalınmasına içerleyen bir vatandaş yetkili şahsı arıyor.

> Alo, neden sürekli Lazca müzik yayınlıyorsunuz kardeşim? Bir amacınız mı var?

> Evet, beyefendi tabi ki amaçlarımız var. Birinci amacımız ezilen bir halk olarak sesimizin duyulması. Etnik kimliğimizin ve dilimizin tanınmasını istiyoruz. Tabi bu ilk aşamadaki amaçlarımız.

>Daha sonraki amaçlarınız ne peki?

> Öncelikle Karadeniz Bölgesinin Lazistan olarak tanınmasını sağlayacağız, federasyon isteyeceğiz, yeterli bilinçlenme sağlandıktan sonra konjektür uygun olduğu bir anda da Bağımsız Lazistan Cumhuriyetini kuracağız...

>  Kimsin sen lan ş....., Adın ne senin?

> Adımımı mı öğrenmek istiyorsunuz, hay hay! Temel Öcalan!

***

TELEFERİK

Karadeniz’den devam edelim. Artvin’de yüksek rakımlı tepelerde yaşayan vatandaşların akarsuyun karşısına geçmek için kullandıkları ilkel teleferik nerdeyse hemen her yıl en az bir haber oluyor. Ajans editörlüğü yaparken o teleferikten ilk haberdar olan isimlerdendik. Artvin’de muhabirimiz olmadığı için en yakın Karadeniz ilindeki muhabir arkadaşı görevlendirdik. Şimdiki gibi kolay şartlarda çalışılmıyor. Gelişi, gidişi, ulaştırması, kasetin bize gelişi büyük sorun, uzun zaman…

Teleferik’in haberi bir hafta sonra elimizdeydi. Teleferik haberini kaç kanala satıp, ne kadar para kazanacağımızın hesabını yapıyoruz. Fakat kaseti teybe koyar koymaz tüm hayallerimiz yıkıldı.  

Elimizdeki görüntülerde teleferik yoktu. Arkadaşı aradık.

> Muhterem görüntülerde teleferik yok!

> E. Nasıl olabilir ki ağabey! Ben teleferiğin içinden yaptım tüm çekimleri!

***

TARLA

Üçüncü vaka Sivas'ta yaşanıyor. Sivas'ın ilçelerinden birinde kaymakam ilçenin yarısını mahkemeye veriyor. Sebep tarım destek primi dağıtımı....

Tarım destek primi almak isteyen vatandaşlar Kaymakamlığın kapısında kuyruk oluyor. Herkes kendi tarlasının yerini tarif ediyor, yüzölçümünü söylüyor ve primini alıp gidiyor..

Kaymakam sayım yaptırıyor. İlçe arazisinin yüzölçümünün iki katı prim ödendiği ortaya çıkıyor...

***

KEK

Üçüncü vakamız İstanbul'da yaşanıyor ama kahramanlarımız Doğu Anadolu’dan. Yurt Haber Ajansının telefonu çalıyor:

> Alo. bir ihbarda bulunmak istiyoruz.

> Buyurun not alıyorum.

> Beyefendi burada üzerinde Allah yazan bir kek var. Haber yapılmasını istiyoruz.

> Keki siz mi yaptınız?

> Evet biz yaptık fırından çıkınca üzerinde Allah yazdığını fark ettik...

...

Bir kaç sonra telefon tekrar çalıyor...

> Beyefendi ben demin de aramıştım. Üzerinde Allah yazan kek konusunda. Üç saati geçti sizden kimse gelmedi. Kek soğudu, eğer gelip haber yapmayacaksanız biz bu keki kesip yiyeceğiz...

***

ENSÜM

Bu kelime benim rahmetli Amcalarından biriyle ilgili ölümsüz hatıradır. Hoş sohbet, babacan bir adamdı Halil Amcam. Fakat hemen her cümlesinin başında "Ensüm" derdi. Biz ne olduğunu bir türlü çözememiştik. Sonra öğrendik. Halil amcam, saygı ifadesi olarak kullanmayı ihmal etmediği "Efendime söyleyeyim" sözünü çok sık ve seri olarak kullana kullana "ensüm" şekline dönüştürmüştü farkında bile olmaksızın…  

RAMAZAN GİDER, GELİR...

Efendime söyleyeyim uzatmamakta yarar var. Şu uzun yaz günlerinde oruçlu iken esprisinin fazlası da insanı bayar. O yüzden uzun yaz günleri ile ilgili bir Bektaşi fıkrası ile noktalıyorum:

Baba Erenler, tıpkı bugünlerde yaşandığı gibi uzun yaz günlerinde, bunaltıcı sıcakta gezinirken önüne gelen ilk caminin şadırvanına dalıyor ve başını musluğun altına sokuyor. Sonra afiyetle lıkır lıkır içiyor ve susuzluğunu kandırarak "Elhamdülillah" diye şükrediyor.

Tam karşıdan onu gözetlemekte olan cami müezzini dikiliyor tepesine.

> Baba Erenler ne yaptın, gitti oruç göz göre göre!

> Aman be evlat üzüldüğün şeye bak. Ramazan gider, seneye yine gelir. Ama Baba erenler bir kez gitti mi bir daha geri gelme şansı yok...

Yaşar İliksiz – Haber 7
Yaşar.iliksiz@haber7.com

YORUMLAR 11 TÜMÜ
  • Hasan Seyre 15 yıl önce Şikayet Et
    Timurdan daha çok fil rica etsene üstat..?. he devlet bir düşmeye görün..herkes ikinci kimliğine sarılır zaten..sonra özelde özer gibi kendini rus çarı ilan etmeye kalkarlar..allahdan demokrasi varda..kargaların gülmesine izin veriliyor..hu ha hu ha..yada rüyalara havale edilirek..kesintisiz yayın sağlanarak, korkak adamın bir gecelik kahramanlar sınıfına dahil olması sağlanır..üstat İnceptiona noolur bi git..bak di caprioya beş çekecek seneryo yazmasan bende kendime kadıköyde metin gibi iki jeton ısmarlayacağım..biri..yandan çarklı vapura diğeri...
    Cevapla
  • darbeleredurde 15 yıl önce Şikayet Et
    yavv. o parça öle değil di bee yaa canımdan vazgeçerim senden vazgeçmem şeklindeydi :) idare edin aman kimselere çaktırmayın .
    Cevapla
  • darbeleredurde 15 yıl önce Şikayet Et
    müslüm babonun. eski bir şarkısı vardı herşeyden vazgeçerim senden vazgeçmem diye.bende 3-4 paket aralığında geziniyorum şimdiye kadar bırakma iradesine hiç sahip olamadım hatta düşünmedim bile.keşke bırakabilsem ama çok zor.iradesi zayıf,çabuk kabaran,tahtası eksik bir adamın tekiyim.senin adına sevindim zamlar işe yaramış :) ya güzel abim canını niye sıkıyon sempatide,empatide,sosyallikde itin olsun hepsi benden bedavee :)
    Cevapla
  • darbeleredurde 15 yıl önce Şikayet Et
    yavv bu editör bir alem. mübarek gün ve gecelerde arıyom,aha ramazan geldi aradım kutladım,sinirlenince arıyom.yetmiyor hasbihal etmek için arıyom,canım sıkılınca arıyom olmuyor,olmuyor.ayıdan post editörden dost olmaz diyorum.sonuç ortada bu editörler beni benim kendilerini aradığım kadar arasalar bayram harçlığı bilem veriririm.hadi milleti engelliyonda bir nick al sen yaz bari,iki lafın belini kıralım.
    Cevapla
  • Metin Yazar 15 yıl önce Şikayet Et
    Empati değilde sempati dediğin nesne parayla (ucuza) satılan birşey. olsa çoktan bir tane almıştım. Ramazanlarda ben de çok sinirli olduğumdan hem kendim hem de başkaları için asosyalliği daha da artırırdım. Asosyallik cephesinde yeni bir şey yok ama artık sinir de yok. Yani sanırım yok:) İlk gün öyle bir izlenim edindim. Sebebi de yılbaşında Tayyip babanın cigaraya yaptığı vahşi zamdan dolayı günde üç paket içtiğim cigarayı 8 ay önce üç talakla boşamamdır. Artık sinir edemiyor. Hazır izindeymişsin sen de boşa gitsin. İznin bitene kadar nikotinsizliğe alışırsın
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle