Bilgi ne işe yarar?
"Siz, hadi bilginiz olan şey üzerinde tartışanlarsınız. Ama bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışırsınız?" diyen Yaratıcıya inat tartışıyorsunuz...
Tartışıyor musunuz orası da şüpheli ama adına tartışma diyorsunuz... Hepiniz kendi algı açısından görebildiğine inandığınız "varsayımı", "kesin doğru" gibi karşısındakilere kabul ettirmek için çırpınıyorsunuz sadece... Karşı taraf onu algılamaya gayret edeceği yerde, size kendi bakış açısıyla gördüğüne inandığı bilgiyi algılattırmayı önerince de asabileşiyorsunuz... Bazılarınız iyice kontrol dışına çıkıp, karşı tarafa hakaret edecek kadar ileri gitmeyi bile "davasının" şanına yakıştırabiliyor üstelik... Benim lügatimde bunun adı "kör dövüşüdür" ama hadi ben sizin lügatinizi kullanıp tartışma demeye razı olayım...
Diyelim ki tartışmada siz haklısınız ve elde ettiğiniz bilgi kesin olarak doğru istikameti gösteriyor, bu kadar hararetli savunmanızın kime ne faydası var? Sizin hararetinizi söndürmeye dahi yetmedikten sonra doğru bilgiye ulaşmış olmanız ne işe yarayabilir?
Son soruya cevap vermeden önce, "Savunduğunuz bilginin peşinde neden koştuğunuzu sorun kendinize..."
İnsanlık tarihi boyunca bilgi; hükümranlık, servet ve sevgili kadar peşinde en çok koşulan "kıymetler" arasında yer almıştır. Hatta peşinde en çok koşulan "kıymet" odur diyebiliriz çünkü doğru ya da yanlış onu elde edip, amacı doğrultusunda kullanabilen diğerlerine de sahip olabilirler...
Ne yazık ki bilginin peşinde işte bu amaçlardan birine ulaşabilmek için koşulmuştur.
İşin kötüsü çağımızda bilginin peşinden koşmaya bile gerek yok. Her yer bilgi kaynıyor çünkü. Gerçi dünyanın ilk gününden bu yana her yer bilgi kaynıyordu ama insanoğlunun algı kapıları onları fark edecek kadar açılmamıştı henüz...
İnsanoğlu günümüzde bulabildiği her bilgiyi kendi amacına uygun bir silah olarak kullanmaktan kaçınmıyor...
Semavi Dinlerin de birer dogmatik düşünce olduğunu savunan kimi insanların, Kuran'dan ayetlerle kendilerini haklı çıkarma gayretleri; her bilginin, her durumda, her tür kullanıma açık olduğunun komik kanıtlarından.
Kendilerine ters düşen görüşlerinden dolayı kimi bilim adamlarının bilimsel verilerini dahi gözü kapalı aşağılayan kimi Müslümanların Sinoplu Diyojen'in işine gelen nüktelerini rahatlıkla kullanıp, İskender karşısında onu tutmalarına ne demeli? Sokak ortasında ulu orta mastürbasyon yapan, ensest ilişkiyi normal bulan ve kişilerin ölülerini yiyebileceğini savunan bir düşünürün fikir ve sözlerini "silah" olarak kullanmaktan kaçınmayanların, adlarından ürktükleri düşünürlerin bilimsel tutarlılığa sahip kimi fikirlerine dahi tahammül edemiyor olmaları, bilginin peşinde ne için koşulduğu sorusunu biraz daha anlamlı kılıyor...
Bana sorarsanız; İnsan bilginin peşinde doğru soru sormayı başarabilmek için koşmalıdır, çünkü en kıymetli bilgi, insana soru sordurmayı başartan bilgidir.
Edebi şekilde ifade etmek gerekirse; en kıymetli bilgi insanı İbrahimleştiren bilgidir.
Kendi putlarınızı kırdırmayı dahi başaramayan, doğru soruları sordurmak yerine sizi, her soruya cevap verebileceğinize inandırarak İbrahimleşmenizi engelleyen bilgilerle diğer putları nasıl kırabilirsiniz?
"Şüphesiz, insanların İbrahim’e en yakın olanı, elbette ona uyanlar, bir de bu peygamber (Muhammed) ve müminlerdir" diyor Yaratan.
Şüphesiz doğru söylüyor, değil mi? O zaman, hazırsanız, şu an en doğru soru olduğuna inandığım soruyu soruyorum: Sizin dostunuz kim?
|
Meraklısına özel ek soru: Dostunuz O ise; siz niye bu tartışmanın içindesiniz? |
Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com
-
noter tasdikli yorumcu 15 yıl önce Şikayet Etboşverince tartışmıyor insan. anlamayacağını anladıklarımla kesinlikle tartışmıyorum artık. bu yüzden yakınımdakilerin çoğu benim kendilerini tasdik ettiğimi koyun başlı olduğumu düşünebilirler de. beyhude çene yormalar gençlik yıllarının alışkanlığıymış meğer.Beğen
-
Hasan Seyre 15 yıl önce Şikayet EtBilgi istersen... ayağını yere vur yeter..o toprakta neler gizli gizli neler..yeterki sen kazda bak..fiziksel ve kimyasal her türlü prosesi orada görebilirsin..uzaklara gitmene gerek yok..Beğen
-
ahmet uzun 15 yıl önce Şikayet Etbilmek kalbidir. bilgi ilgiyle olan içalemine göre şekillenen bir manadır. nefsi ve şeytani süzgeçlerle elde edilmiş bilgi nefsaniyyet ve şeytaniyyet büründürülmüş tahrif edilmiş hakikattır. bilgi bir bütündür ve hepsi birdir hakikatte. kapitalizme tabi bilgi, nefsin ve şeytanın köleliği ve kandırmacasıdır. bilgi varlığın hikmetlerinin insanın özündeki karşılığıdır. özünü kirletmemiş olanlar (kurana tam ittiba ile) ve özüne en yakın olanlar gerçek bilgiye mazhar olup tüm herşeyi inayet ile bilirler. bilenler seçilmiş nasipBeğen Toplam 1 beğeni
-
ŞEMS 15 yıl önce Şikayet EtDost istersen Allah yeter.. Bilginin kıymetlisi kıymetsizi olmaz. Bilgi her sorunun doğru cevabıdır. En kıymetli bilgi soru sormayı başartan bilgidir, mantığıyla yaklaşırsak ulaştığımız bilgi bize yeni soruyor ise o sorunun bilgisi bir öncekinden daha kıymetli olurki buda sonsuz devam eder demektir.... Düşman istersen nefsin yeter.Beğen Toplam 1 beğeni