Yahşi Cazibe!
Tabi ki şu günlerde hayli popüler, oyuncularının yeteneklerinin yanı sıra senaristlerinin sinema filmleri ve çizgi roman arşiv bilgisiyle yoğrulmuş esprileri ile takdiri hak eden dizisinden ilhamla kaleme alıyorum bu yazıyı.
Keşke dizi senaristleri engin çizgi roman bilgilerinin yanında tuz miktarı Azeri edebiyatından kırıntılar sunabilseler izleyenlerine... Mecbur değiller ama engin kültürümüzün göz hakkı, diş kirası ahlakı bunu gerektirir... Çok değil, her bölüm bir mısra, bir nağme... Bir çok insanın merakını kabartıp, şüphe ateşini yakmaya yeter de artar bile... Gerisini izleyici halleder...
İnsanoğlu'nun ulaşamayacağı bilgi, çözemeyeceği sorun yoktur... Yeter ki bir kez merak damarı kabarmaya, beyninde şüphe ateşi alevlenmeye görsün... Şahsen, Yahşi Cazibe ekibinin rayting korkusundan dolayı isteseler bile böyle davranamadıklarından şüpheleniyorum…
Şüphe öyle paha biçilmez bir servet ki onun kıymetini ancak usta Azeri şairinin mısraları ile anlatabilirim:
Şair Hüseyin Cavid, "Şüphedir her hakikatin atası, şüphedir ehli hikmetin babası" dedikten sonra "şüphe etmekte haklıdır insan" hükmünü verir...
Bu iki mısrayı dikkatle ve tekrar tekrar okunmanızda yarar var...
Şüphe Doğu'nun önemini çoktan unuttuğu, en kıymetli duygular arasında... Oysa Batı’nın medarı iftiharı bilimin de Doğu’nun medarı iftiharı imanın da kapısı şüphe ile açılır. Gerek bilimin gerekse imanın sağlamlığının sağlaması da şüphe ile yapılır...
Tabi Necip Fazıl'ın mısrasında işaret ettiği gibi "muslukların çift” olduğunu “birinden nur, diğerinden kir aktığını" unutmamak gerekiyor. Şüphe sadece doğru kapıları açmaz, yanlış kapıları da açar... "Yanlış kapı açılabilir" diye korkmak, hayatın gerçeklerinden kaçmaktır.
Korkmayın, şüphe; açtığı yanlış kapıların yanlış olduğunu da göstermeyi sağlayan rehberdir. Yeter ki elden bırakılmasın… Şüphe insan aklının her daim önünü aydınlatan meşale olarak sürekli elde tutulmalı...
İnsanoğlu şüpheyi elinden bıraktığı andan itibaren açtığı doğru kapılar bile onu yanlışa götürebilir...
Şüphenin insanı yanlışa götürdüğü diğer nokta araç değil amaç olarak görülmesidir... Gerçeği aramak için elzem araç olan şüphe gerçeğin yerini aldığında insanoğlunu öyle çıkmazlara sürükler ki çoğu zaman dönüş yolunu bulmak bile mümkün olmayabilir...
Örneğin haklı olarak şüphe ettiğiniz bir konuda, şüphelerinizin "kesin doğru" olduğuna inandığınız andan itibaren diğer tüm verileri göz ardı edebilir ve ihlal edilebilir görebilirsiniz...
Mesela bilim tarihinin çoğu sayfası "şüphe" ile suçlu ve sapkın ilan edilen "kafirlerin" suçlarını itiraf etmelerini sağlamaya yönelik işkencelerden sızan kanlarla yazılmıştır...
Hukuk tarihine girmeye gerek yok… Zaten şu günlerde fena halde cıs!
Velhasıl, şüphenin yahşi cazibesine kapılan insanların yazdığı güzel sayfalar olmasa insanlık tarihi karanlık ve kanlı sayfalardan ibaret kalacak...
Siz siz olun şüpheyi elden bırakmayın ama şüphenin sizi şüphelendiklerinizden beter hale getirmemesine de dikkat edin...
Şu an kim bilir kaç kişi, “ne diyor bu zevat (kelimenin başındaki iki harfi ben incelttim, çoğunlukla kalın versiyonu kullanılır)” diye şüpheye düşmüş olabilir… Şüphe iyidir…
Ne diyordu Hüseyin Cavid, hatırlayalım: "Şüphedir her hakikatin atası, şüphedir ehli hikmetin babası! şüphe etmekte haklıdır insan"
Şüpheniz eksik olmasın…
Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com
-
zinde kartal 14 yıl önce Şikayet EtBalımız ziyade olsun.. Yaşar hocam hikmetle yazmışsınız.Çok ufuk açıcı oldu.Ve,yine elhamdulillah deriz ki yol doğru.Yürü yollar senindir.Eyvallah.Beğen Toplam 1 beğeni
-
İbrahim Dursun 14 yıl önce Şikayet EtİİMAN-ŞÜPHE-tecessüs ve İCAD-3. Bütün bunlardan sonra 4.olarakFaydalı olan merak,tecessüs ve şüphede vardır.Ki,yaratıkların hikmetlerini keşif ve icad için.Bu merak duygusu yeni keşiflere,yeni, icatlara kapı açtığı için çok güzel ve teşviki gereken bir şeydir.İşte Müslümanlar olarak gelişmiş ülkelerden geri olduğumuz bir konuda budur.Araştırılınca görülecektir ki ,batı aleminde müthiş bir araştırma heyecanı/duygusu/ahlakı vardır..Bu sayede bizi teknikte geçmişlerdir.Müslümanlar sahip oldukları manevi zevklerle meşgul olup /memnun olup yetinirken/AVUNURKEN, onlarda aşırı bir araştırma ve geliştirme duygusunun getirdiği teknolojik gelişmelere, muhtaç duruma düşmüşüz.VesSELAMBeğen
-
İbrahim Dursun 14 yıl önce Şikayet EtİİMAN-ŞÜPHE-tecessüs ve İCAD-2. İman esaslarına şüphesiz inandıktan sonra ,teferruatı hususunda merak edilenlerin olması gayet normaldir.Meleklere şüphesiz inandıktan sonra nasıl olduklarını,kaç kanadı olduğunu insan olarak merak etmemiz/öğrenmemiz doğaldır.Hakeza cennetin ve cehennemin nasıl olduğunuda..Müminlerin Allahı(cc) ahrette nasıl göreceğinide.vs.İkinci olarak:Şeytanın fısıldayarak verdiği şüphelerde olmaması gerekenlerdir.Şüphesiz buda iç temizliği/nefs tezkiyesi/terbiyesi ile bertaraf edilip kaldırılır.Üçüncü olarak:Bunlardan başka müminlerin nefislerinin fısıldadığı,insanların gizli hallerine vakıf olma tecessüsü/merakıdır.Ki buda gereksiz ve insanı bazen felakete götürenler arasındadır.Yasaktır.Zira bizi dış hareketleri bağlar.Onun için -şeriat zahire bakar/hüküm zahire göredir- derler.İç aleminden kimseyi insanlar yargılayıp kara veremezler.Vermeye kalkarsalar yanılır felakete giderler.VesSelamBeğen
-
İbrahim Dursun 14 yıl önce Şikayet EtİMAN-ŞÜPHE-tecessüs ve İCAT-1. İnsan karmaşık şekilde ruh,nefs,hava,su,ateş gibi unsarların bileşiminden yaratılmıştır. Bunlardan başka şeytanda İÇİNE nüfus ederek,şüphe atarak kötülükleri fısıldamaktadır.Bunun yanında insan nefsinin –merak/tecessüs-meylide vardır.Bu bağlamda –şüphe- olayıda bunlara bağlı olarak karmaşık bir yapı arz etmektedir.Şurası bir gerçektir ki-İMAN:İnanılması zaruri/şart olan iman esaslarına(amentu esaslarına) tam olarak inanmak, şüphe etmemektirYani iman esaslarından asla şüphe edilmez.Bunun için Allah cc kuran da-Gerçek Rabbindendir sakın şüphelenenlerden olma –(2/147) buyurmaktadır.Bunun yanında yine Bakara suresinde Hz.İbrahimin (as);Allahın nasıl dirilttiğini/yarattığını –MERAK-edip sorması da gerçektir.-İnanmıyormusun ?deyince de.–Hayır öyle değil,fakat kalbim iyice kansın!-diye cevap vermişti.Allah cc,Ona kuşların parçalanıp,dağlara konulup çağrılarak,nasıl dirilttiğini göstermişti.Bu imanın itminanı içindi.Fakat ASLA şüphe değildi.(Devam)VesSELAMBeğen
-
Hasan Seyre 14 yıl önce Şikayet EtŞüphe..imanı..sağlam referansa bağlamak demektir.. Aynen bize her zaman anlatılan ve atının ipini kazığa sağlam bağladaki anlamda gizlenen.Cenabı hakkın Adetullah diye adlandırılan ve kainatı ve tabiatı bir tarla gibi kullanarak önümüzde saniye saniye gösterdiği muhteşem icraatının ve gösterdiği icad ve inşasında kullandığı kimyasal ve fiziksel kanunların ne olduğunu ve hangi fonksiyonları icra ettiğini öğrenmek olan ve onun arşına yükselmek demek olan ŞÜPHE elbette Ustasına her zaman saygı duyan beşerin.onun gibi mükemmel oluş caddesinde yürümek ve ustalığını erişmek için taklit etme sanatının adıdır.İman ve Şüphe anlamı aynı olan iki kelimedir.Beğen