Yaşar İliksiz
Yaşar İliksiz
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Hiç acı çekmez misiniz?

GİRİŞ 21.10.2011 GÜNCELLEME 21.10.2011 YAZARLAR

  "Göç başladı bir acıdan bin acıya
Geride akşamın küllenen ateşi
ve susturulmuş çocuk sevinçleri kaldı..."

Ahmet Telli

"Ölümü ve hayatı yanyana düşünmesini ne zaman öğrenir çocuklar?" diye sorar adını acıyla özdeşleştirdiğim şairlerden Ahmet Erhan; bir mısrasında, "Oysa acı diye bir şey var bu dünyada" diye seslendiği, "Çözemediğim bir şeyler var hayatımda" adlı şiirinde.

Zindanlarda işkence görürken suyun çürüdüğüne şahitlik ettirilerek hayatı çözmeye mahkum edilen şairlerimizden Ahmet Telli, acının miladıyla başlatır hikayesini ve hayatın göründüğü kadar basit olmasa da anlaşılmaz gibi de olmadığına vurgu yapar:

"Acının miladıyla başlayan bir hikayedir bu
yaşayıp gelmişiz ormanlar bir bir yanarak
her dönemeçte uğultulu uçurumlar
her şafakta uzun uzun kurt ulumaları
Ey masalcı
otur şu geyik postuna
ve anlat şimdi bütün bunları

Önce yaşadıklarımızı koy ortaya
hatamızı ve sevabımızı anlat
görelim nelere kahretmişiz bunca zaman
nelere göğüs germişiz görelim bir bir
bedeli ödenmiş midir şafağın, bilelim
yaşamak
yeni acılara sürgün etse de bizi

Hayatımız göründüğü kadar basit değil
ama anlaşılmaz gibi de değil öyle
çoğunu unuttuk belki şimdiden
belki bitti birtakım bekleyişler
umutlar da bitti bir zaman, sevgiler de
ama unutmayalım
zulüm de biter hayatımızda..."

Zulmün biteceğine inanmak imrenilmeyecek bir ütopya değil. Ama yaşadığımız acılarla zulmün aynı arabaya koşulmuş atlar olduğu şu günlerde bizden çok uzak olduğu da kesin...

Ama "acı diye bir şey var bu dünyada". Evet, acı var ama acıdan daha acı acılar da var...

Örneğin Şahımerdan Ali, sabrının sebeplerinin sabretme acısından daha acı olduğunu söyler bir şiirinde ve hiçbir acının, cehaletten beter zahmet veremeyeceğini belirtir...

Fakir şu günlerde acıdan daha çok acının ortaya çıkarttığı "tekrarlanan cehaletleri" seyretme acısıyla kavrulduğundan bu sözün hikmetini daha iyi idrak edebilmektedir...

Ama sadece cehalet değil acı veren...

"Bilmek acı çekmektir. Ve bildik;
Karanlıktan çıkıp gelen her haber
Gereken acıyı verdi bize...
" demiştir Şili'nin Nobel Ödüllü şairi Pablo Neruda...

Bilmekle acıyı eşleştiren mısralara imza atan bir başka isim Ferman Karaçam'dır.

"seni de yakarlar bir gün ey acı
bir taptuk kul gözlerinden vurursa
parmakların eğri ağaç tutmaz
çığlıkların çağlar aşar duymazsın

ve ben biliyorum
örümceği, mağarayı, güvercini, asâyı

ve ibrahim'in baltasını
biliyorum

nereden başladı bu kesik dans
ve bu dansa karşı afyonlanmış hecin yüzlü
insanlar kim?

kim kimin yanında
kim kimin karşısında

Meclis kürsüsünden konuşan bu adam kim" diye soracak kadar iddialıdır, "Seni de vururlar bir gün ey acı" diye seslenen şiirinde....

Şu ana kadar zikrettiğim acıdan söz eden tüm isimlerin proleter olduğuna dikkat çekerek, konu hakkında bir de burjuvadan alıntı yapacağım:

Henüz bir yaşındayken Lordluk payesi verilen Baron Byron'a sorarsak; acı, akıllı adamların hocasıdır!

Yaşadığımız acıları kendimize hoca kılacak kadar akıllı adamlar mıyız?

Sanmıyorum!

O kadar akıllı olsak dağarcığımızda bunca acı birikmezdi...

Geçmiş yazılarımı takip edebilenler çoğunda ısrarla akletme çağrısında bulunduğumu da bilirler.

Yine aynı şeyi yapıyorum. Ve teselli bazında "hiç akletmez misiniz" diye soran eserden "meydan okuyan mısralarla" noktalıyorum: "Eğer siz bir acıya uğradınızsa, o kavim de benzer bir acıya uğramıştır. O günleri biz insanlar arasında döndürür dururuz..."

Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com

YORUMLAR 1
  • Hasan Seyre 14 yıl önce Şikayet Et
    kim kimin yanında..iken... Sen acıyı bilmezmisin diyor şair.Ne yapabilirizki.O topraklarından sürülmüş, bu dinine baskı yemiş.öbürü dilini konuşamamış.diğerinin gönlü ferman dinlememiş, arkam sensin kalem sensin dağlar hey deyip sazını telllendirken.şaire kalan şey.sen acıyı bilmezmisin türküsünü anadoluca bağrı yanık okumaktır.
    Cevapla