Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

İngiliz oyunu hiç bitmez!

GİRİŞ 01.11.2014 GÜNCELLEME 02.11.2014 YAZARLAR

Bu çerçevede dünya anayasaları incelenmiş, tercüme edilmiş, “bize has” olduğu düşünülen anayasalar hazırlanmış, seçimler yapılmış, parlamentolar kurulmuş, meşrutiyet denenmiş, yumuşak bir geçiş amaçlanmıştı. 

O gidişin “demokratik cumhuriyet” çizgisine geleceği aşikârdı. Belki İngiltere tipi bir “demokratik monarşi” olurduk. Ancak hilâfet devam ederdi. Hilafetin devam etmesi, özellikle İslam ülkelerine (ve petrol yataklarına) hâkimiyet hesapları yapan İngiltere’nin işine gelmiyordu. Başkentimizi alelacele işgal etti. Ama bizimle savaşmadı, yayabilecek durumdayken, işgali Anadolu’ya yaymadı. Bunun yerine bir maşa kullandı ve Yunanistan’ın Batı Anadolu’yu işgal etmesini sağladı.

Yunanistan, tanımadığı denizaşırı topraklarda, yetersiz bir kuvvetle, yirmi yıl aralıksız savaşarak deneyim kazanmış Osmanlı ordusunu elbette ki yenemezdi. Zaten Yunanistan da İngiliz desteğine güvenip, onların daveti üzerine İzmir’i işgal etmiş, yine İngiltere’nin destek taahhüdüne güvenerek işgali Aydın ve Bursa havalisine kadar yaymıştı. 

Fakat ne hikmetse, beklediği desteği İngiltere’den alamadı. Osmanlı ordusuyla baş başa bırakıldı. Milis alayları tarafından iyice yıpratıldıktan sonra, son darbeyi Sakarya’da yedi, perişan halde kaçtı.

Böylece kimsenin pek tanımadığı Ankara ekibi (bazı tarihçilere göre Kongre Hükümeti) önemli bir “zafer” kazanmış ve ülke çapında tanınmaya başlanmış oluyordu. Bu “zafer” sonucu Atatürk’le İsmet Paşa’nın yıldızı parlarken, rakip olabileceği düşünülen isimler (en başta da Çerkez Edhem Bey, sonra Karabekir Paşa) bir bir ayıklanacaktı.

Yazının devamını okumak için tıklayınız...

 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL