Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

“Tanrı uludur”lu günlerin başlangıç tarihi

GİRİŞ 02.02.2015 GÜNCELLEME 03.02.2015 YAZARLAR

Hafız Rıfat Bey tarafından ilk Türkçe ezanın Fatih Camii’nde okunduğu tarih 3 Şubat 1932’dir. 

Aynı yıl Türkiye’de insanlar açtı, ilâçsızdı; doktorsuzdu, ekmeksizdi, sahipsizdi; millet önlenemeyen salgın hastalıklarla pençeleşiyordu...

Çocuklar ya doğum sırasında, ya da kızıl, kızamık, boğmaca gibi hastalıklardan ölüyordu...

Türkiye’nin yeterli öğretmeni, okulu, hastanesi, yolu, suyu, fabrikası, barajı, elektriği, havaalanı yoktu...

Gençlere “din eğitimi” verecek imam-hatipleri, Kur’an kursları, İlahiyat Fakülteleri (o da aynı yıl, yani 1932 yılında kapatıldı) yoktu...

Artık “ezan gibi ezan”ı da yoktu, Türkiye’nin!

Ama bir Dünya Güzellik Kraliçesi” vardı...

Yarışmayı, yanlış hatırlamıyorsam, tek parti yönetiminin yarı resmi organıCumhuriyet Gazetesi organize etmişti. 

Ve Avrupa, bizi açılıp saçılmaya teşvik babında, “Türkiye Güzeli”ni,“Dünya Güzellik Kraliçesi” ilân etmişti.

Ekonomi gazeteleri dâhil tüm gazeteler bu haberi günlerce manşetten veriyor, halka “ezansızlığın acısı”nı unutturmaya çalışıyordu.

Ama halk ne o acıyı unuttu, ne de o acıyı kendisine yaşatanları: Eline geçen ilk fırsatta (14 Mayıs 1950 genel seçimleri) kendisini tam 18 sene ezansızlığa mahküm edenlerden intikamını aldı... CHP’yi devirip Demokrat Parti’yi iktidar yaptı...

Sonra o çizgide yürüyen diğer partileri: AP, ANAP, DYP; nihayet AK Parti...

On yıllık iktidarında kaçınılmaz olarak yaptığı bazı hatalara rağmen, bugün bile AK Parti’nin oy oranı yüzde 55’lerde, CHP’ninki ise taş çatlasa 20-25’lerde ise, bu sonuç “Ezanın intikamı”dır!

Türkiye’nin düşman işgaline uğramasını camilere çan takılması ve Ezan-ı Muhammedî’nin susturulması olarak algılayan Mehmed Âkif, Bursa’nın Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine yazdığı meşhur “Bülbül”şiirinde şöyle kükremişti:

“Ne zillettir ki: Nâkuus, (çan) inlesin beyninde Osman’ın,

“Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlânın!..” 

Ve kendisine ısmarlanan İstiklâl Marşı’na o hicran içinde ezanlı mısralar koymuştu:

“Bu ezanlar -ki şahadetleri dinin, temeli,

“Ebedi yurdumun üstünde benim, inlemeli.”

Âkif, bu şaheser mısraları yazarken, bir gün bu topraklarda Ezan-ı Muhammedî’nin susturulacağını, eski coşkunun hıçkırığa dönüşeceğini acaba hiç aklına getirmiş miydi?

Âkif’i bilemem, ama cumhuriyet döneminin fikir babalarından Ziya Gökalpçoktan kararını vermişti: “Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur/ Köylü anlar manasını namazdaki duanın” diyerek ezanın  Türkçeleşmesini savunuyordu.

Ezanı aslı gibi okumaktan çıkarmanın kılıfı, “Ne söylendiğinin anlaşılması”ydı, ama saklı amaç, o dönemin fikir babalarından Falih Rıfkı Atay’ın “Çankaya” ismiyle yayınladığı hatıralarında ifade ettiği üzere,“dinde reform” yapmaktı.

Dönemin yarı resmi gazetesi Cumhuriyet, 04 Şubat 1932 tarihli nüshasında konuya “Türkçe” çerçeveli yaklaşıyor, “Türk dünyasının Tanrı’sına kendi bilgisiyle taptığını” yazıyordu.

Milletin bütün bu “arıza”ları aşıp tekrar kıblesiyle buluşacağını, o günlerde biri söylese kimse inanmazdı. Bugün çok şükür yaşıyoruz.

Allah’ı “ulu” (zira bir de “Ulu Önder” var” gibi kifayetsiz kelimelerle değil,“Allahüekber”lerle anıyoruz! 


YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

YORUMLAR 2
  • Keşke 10 yıl önce Şikayet Et
    Keşke "halkın Demokrat Parti eliyle intikamı aldığını" belirtirken,o dönemde Başbakan olan Adnan Menderesin, ezan Türkçe okunurken,karar alınırken nerede olduğunu,kim tarafından oraya tavsiye edildiğini,kaç yıl orada kaldığını,bu zaman zarfında ezan konusunda neler yaptığını, oradan atılmasına sebep olan şiddetli muhalefetini,bu şiddetli muhalefeti neden ezan için yapmadığını, ve ardından başbakan olduğunda nasıl Amerikan devri ülkede açıldığını da belirtseydiniz. Birilerini kahraman olarak tanıtırken keşke kronoloji şeklinde yaptıklarını da bir tarihçi olarak yazsaydınız.
    Cevapla
  • Demos Kratos 10 yıl önce Şikayet Et
    Ezan 1 kelimesi haric Turkceye cevirilmistir. Sadece "Hanyalel felah" "Haydin felaha" diye cevirilmis, "haydin kurtulusa" demek islerine gelmemis. Sadece bu bile asil niyetin turkcelestirmek ve halkin anlamasini saglamak olmadigini ispatlar. Kurtulusun namazda oldugunu duymak istememisler. Nedeni sorulunca da Istanbul'un Kurtulus Semti var, orada da kiliseler cok, vatandaslar yanlislikla Kurtulus'a kiliselere gitmesinler diye yaptik diyebilecek kadar da piskin olabilmisler.
    Cevapla