Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

12 Mart müdahalesi, 12 Eylül darbesi ve Hürriyet

GİRİŞ 01.03.2017 GÜNCELLEME 01.03.2017 YAZARLAR

25 Şubat 2017 tarihli nüshasına “Karargâh rahatsız” manşetini atan Hürriyet Gazetesi’nin öteden beri darbelerle içli-dışlı oluşunu, 27 Mayıs 1960 darbesi sürecinde attığı manşetlerden bazı örnekler vererek göstermeye çalıştık…

Bugün 12 Mart 1971 muhtırası sürecinde attığı manşetlere bakalım…

Patronaj farklı da olsa, 12 Mart sürecinde, Hürriyet’i çıkaranların alışkanlıklarının değişmediğini görüyoruz. Meselâ kaçırılan bir Amerikalı çavuşla ilgili olarak 16 Şubat 1971 tarihli sayısına, “Tabanca, molotofkokteyli, dinamit, banka soygunları... Nihayet Adam da Kaçırdılar” manşetini atıyor: “Meçhul eller tarafından süratle kargaşalığa sürüklenen Türkiye’deki olaylar zincirine dün yeni bir halka daha eklenmiştir” tanımlaması kullanarak, darbeye göz kırpılıyor.

Zaten 12 Mart (1980) müdahalesi öncesinde işlenen her cinayet “vatanı kurtarın!” çağrısı biçiminde verilmiş, müdahalenin kaçınılmaz olduğu savı orduya empoze edilirken, halk da askeri yönetime hazırlanıyor. Aşağıdaki haber bu tür örneklerden biridir:

“Bayramın kanlı bilançosu: 20 ölü… Sağ kalmak zorlaştı… Dün Malatya, bugün Sivas, yarın başka şehir... Kaç kişinin nerede nasıl can vereceğini bilemez olduk… Ölen ölene vuran vurana… Anarşi kol gezmiyor heyula olup karşımıza dikiliyor” (7 Eylül 1978 Hürriyet); 

“Halk endişeli: Çorum’da bu iş durmaz” (7 Temmuz 1980 – Hürriyet)…

Hürriyet açıkça “birileri gelip durdurmalı” demeye getiriyor. 

Ordu 12 Mart 1971 günü âdeta bu dâvete icabet edip hükümete, “Ya şöyle şöyle yaparsınız ya da biz gelir yapanız!” anlamında bir “muhtıra” veriyor: Hükümet çekiliyor. Kuvvet komutanları kafalarına göre “Beyin Kabinesi” dedikleri yamalı birhükümet (ve onu takip eden hükümetler) kuruyorlar, ama bir varlık gösteremiyor: Paramız pul, itibarımız hemzemin, ekonomimiz alabora, istikrar hayal oldu. En az otuz sene geri gittik. 

Gelelim 12 Eylül darbesine…

Darbe öncesinde tirajı en yüksek olan gazeteler, Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet ve Tercüman’dır. Bu gazetelerde yayınlanan haberlerde ve köşe yazılarında ülkenin bir kaosa sürüklendiği işleniyor, bu kaosun mevcut hükümetçe çözülemeyeceği belirtiliyor. Hürriyet’ten bazı başlıkları size aktaralım…

 “Terör eylem için pilot iller seçti” (9 Eylül 1980)…

TBMM’de Cumhurbaşkanı’nın 100’den fazla oylama yapılmasına karşın seçilememesi, “Meclis’te yine havanda su dövüldü”, “Meclis aday, vatandaş iş bekliyor” başlıklarıyla veriliyor, böylece Meclis’in itibarının düşürülmesi mi amaçlanıyor?

Hürriyet Gazetesi’nin 10 Eylül’den itibaren yayınlamaya başladığı “Lider” başlıklı, Sadun Tanju imzalı yazı dizisinde, “Liderlerin sinirleri çelik gibi olmalı. Lider kendisini izlemekten pişman olmayacağımız Mustafa Kemal gibi sabırlı, akılcı, insanı ve toplumu bilmeli. Lider iç tehlikeleri saptamasını bilmeli… Lider halkın bütününü zafere ulaştıran adamdır” denilerek “Kemalist” kadrolara göz kırpılıyor. Halk “Kemalist” diktatörlüğe hazırlanıyor.

12 Eylül 1980 askeri darbesi bu hava içinde gerçekleşiyor. Merkez medya, Hürriyet öncülüğünde hemen darbeyi “meşru” gösterme yarışına giriyor.

Hürriyet Gazetesi:“Terörün sonucu: Yönetim Milli Güvenlik Konseyi’nde - Atatürk yolunda devam” manşetleriyle darbeyi alkışlıyor.

Gazete, darbe yönetiminin kullandığı argümana uygun olarak, darbe haberine Atatürk posterini de ekliyor: “Ne sağ, ne de sol… Atatürk Türkiye’si doğrultusunda bir ülkenin haysiyetli kişileri olarak birlik içinde, dipdiri ve senin yolundayız… Şuna asla şüphen olmasın; senin emanetin Cumhuriyet, ilelebet payidar olacaktır… Hainler, gafiller, tüm iç ve dış düşmanlar hakkettiklerini bulacaktır… Müsterih ol Atam!” 

Bir “Atam, sen kalk da ben yatam” demesi eksik!

Hürriyet’e göre, “Ordunun yönetime gelmesi dışta olumlu karşılandı” (13 Eylül 1980)… “Observer: Teröristleri temizleyip yönetim sivillere devredilecek” (15 Eylül 1980).

“İstanbul Üniversitesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülkede bütünlüğü sağlamak amacıyla tüm yurtta yönetime el koymasını kutladı.” (15 Eylül 1980).

Geçmişinde darbe şakşakçılığı olan bir gazete (Hürriyet), tam da referandum sürecinde, “Karargâh rahatsız” manşeti atarsa, elbette haberin içeriğinden ziyade manşetin amacına bakılır ve eleştirilir. Kimse anonim aklımızla alay etmesin.

Bir sonraki yazımızda 28 Şubat sürecinde yaptıklarına bakalım…

YORUMLAR 2
  • Yaren 8 yıl önce Şikayet Et
    peki biz neden hep bunları yaşamak zorunda kalıyoruz.Çünkü maalesef hep Türkiye'nin müslüman bir ülke olduğu unutuluyor...
    Cevapla
  • haydar keleş 8 yıl önce Şikayet Et
    ingilizler tarafından atanan müstemleket valisinin direktiflerinden dışarı çıkılmaması ve her seferinde yenilenmesi bu cerideler o valilerin sözcüsü
    Cevapla