Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

'Kahramanlar kahramanı' Polat Alemdar!

GİRİŞ 23.02.2010 GÜNCELLEME 23.02.2010 YAZARLAR

Osmanlı asırlarının çeşitli zamanlarında yaşanmış birkaç örneği hemen hatırlayalım…
Bursa fethi sırasında, çatışmalar sürerken, Orhan Gazi’nin komutanlarından Ali Bey’in gözüne bir ok isabet etmiş. Ali Bey, hareketlerini engelleyen oku tuttuğu gibi gözüyle birlikte çıkarıp yere fırlatmış. Kendisini hayretle izleyenlere de şöyle demiş:

“Dert etmeyin: İki gözle arkaya bakmaktansa, tek gözle ileriye bakmak evlâdır!..”
O fedakârlık âbidesi bir kahramandı.

Fatih Sultan Mehmed’in yürekli serdarı Ulubatlı Hasan’ı herkes bilir… Bazı tarihçiler varlığını inkâr etseler de, o kırk serdengeçti arkadaşıyla birlikte Bizans burçlarına ilk tırmanan isimdir. Canını dişine takmış, burçların üstünde şimşek gibi çakıp yıldırım gibi gürlemiş, ama hamd sancağını burçlara diktikten sonra ebediyete büyük bir cesaret ve fedakârlık örneği bırakarak şehit olmuştur.
Bugün Ulubatlı Hasan’sız bir fethi kimse düşünemez!
Serdarla Padişah, fedakârlık ve kahramanlıkta özdeşleşmiş gibidir.

Hakkında ağıtlar, şiirler, destanlar yazılan Genç Osman’ın nasıl efsaneleştiğini bilirsiniz…
Sadrazam Paşa, Bağdat Seferi’ne (Sultan Dördüncü Murad zamanı) asker toplarken, gönüllü yazılacakların “bıyığında tarak durması”nı şart koşmuştu…
Sakalsız-bıyıksız çocuk yaşta, Osman isminde birinin gönüllü yazılmak için ısrar ettiğini bildirdiklerinde, huzuruna getirilmesini emretti. Niyeti biraz eğlenip biraz da azarlamaktı…
Tüysüz çocuğu huzuruna getirdiklerinde, cebinden çıkardığı çelik tarağı uzattı:
“Bu sefere katılmanın şartı bıyıkta tarak durmasıdır. Şu tarağı bıyığında durdur da görelim.”
Başta Sadrazam olmak üzere, bıyığını balta kesmez gün görmüş, devran sürmüş yaşlı-başlı paşalar, Genç Osman’ın şaşkınlaşacağını düşünüp bıyıkaltı gülümserken, Osman, Sadrazam’ın uzattığı tarağı kaptığı gibi üst dudağına sapladı…
Cesaret ve kararlılık saçan masum-mazlum bakışlarını, fena halde şaşırmış paşalarda dolaştırdıktan sonra, Sadrazam’a döndü: “İşte Paşa Baba, bıyığımda tarak duruyor!”
Ve bu kararlılığı yüzünden ona bir istisna yapılıp orduya katılması sağlandı. Gösterdiği kahramanlıkla da destanlaştı, efsaneleşti:
“Genç Osman dediğin bir küçük aslan/ Bağdat’ın içine girilmez yastan/ Her ana doğurmaz böyle bir aslan/ Allah Allah deyip geçti Genç Osman.”
Bugün Bağdat fethini Genç Osman’sız düşünmek mümkün müdür?

Yazının devamına bu linkten ulaşabilirsiniz

Yavuz BAHADIROĞLU / Vakit

YORUMLAR 1
  • dündar hocaoğlu 15 yıl önce Şikayet Et
    sayın ziyaretçi. EDİTÖR’ÜN NOTU: Lütfen yorumlarınızda küçük harf kullanın. Selamlar…
    Cevapla