Ali Kırca o kaseti neden yayınladı?
Hangi kaseti? Arz edeceğim ama önce kısa kısa bazı bilgiler vermek istiyorum Fransa’nın 1970’lerin başından itibaren, Amerika’nın da onayıyla, Irak’ta “Osirak” nükleer reaktörünü inşa ettiğini ve bunun Irak’ın “nükleer bomba yapımında” çok önemli bir adım olduğunu biliyor muydunuz!
İsrail’in “giriştiği” diplomasi sonucu Amerika-Fransa ve İsrail arasında “Reaktör bitsin, çalışmadan vurursunuz” anlaşmasının yapıldığını ve reaktörün “çalışmaya başlamadan” İsrail uçakları tarafından vurulduğunu.
Yine aynı Fransa’nın 1960’larda Amerika’nın isteği ile İsrail’e “atom bombası yapımında” teknoloji sattığını.
Fransa ve İtalya’nın “Amerikan Marshall yardımından” en fazla yararlanan iki ülke olduğunu ve Türkiye 300 milyon dolar alamazken, 6 milyar dolardan faza paranın Fransa ve İtalya’daki şirketlere ve sivil toplum kuruluşlarına aktarıldığını.
Marshall yardımını alamayan Türkiye’nin, Rusya’ya “İş Bankası ve Petrol Ofisi’ni” satmak için randevu alan başbakanını, “Rusya’ya nasıl gidersin” algılaması gölgelenerek “irtica” tadında ipe gönderdiğini.
Vatikan “destekli” batı hükümetleri ile İsrail arasında, “aslında dışarından bakınca” ciddi bir çekişme olduğunu. İsrail’in bölgedeki varlığının, “Araplar’a karşı kullanılarak”, “petrolü” kontrol etme politikasının İngiltere, ABD ve Fransa tarafından “uygulandığını”, ama son on yılda İsrail’in bu politikayı daha net fark edip “taktik” değiştirdiğini.
İsrail’i destekler “görünen” Amerika’nın aslında “İsrail’in varlığı” sayesinde Araplar’ı kontrol ettiğini ama İsrail’in artık bu politikaya alet olmak istemediğini...
Evet, bunları biliyor muydunuz?
Şimdi bunları biliyorsanız, size yeni bir soru soracağım 18 Haziran 1999 akşamı Fethullah Gülen’in eski konuşmalarından bir derleme, ortada “net bir sebep yokken” Ali Kırca tarafından atv haberde yayınlandı ve hemen arkasından bütün televizyonlarda bir kaset savaşı başladı. O kasetlere göre Gülen’in tek bir hedefi vardı: Devleti ele geçirmek. Sonrasında Nuh Mete Yüksel süreci başladı ve Gülen Türkiye’den ayrılarak Amerika’ya gitmek zorunda kaldı. Bu tespitler sonrası soralım 1997’de öne çıkan isimlerden örneğin Çevik Bir’in hangi ülke ile arası iyiydi, hangi ülkeye yakın denebilirdi? Gülen’in Vatikan ziyareti en çok kimleri rahatsız etti? Ve en önemlisi Gülen’in Orta Asya’da attığı adımlar, kimler tarafından “sınırı aşma” olarak değerlendirildi? Bugün, Gülen için “Amerika’nın adamı” imajını kimler, neden yayıyorlar?
Sevgili dostlar, benim çizgimi biliyorsunuz. Yolum belli Atatürk’ün yolu, asla sapmadım, sapmam da mümkün değil... O yüzden bu satırları okuyup “Vay Gülen’i savunuyorsun” gibi bir “vesveseye” asla kapılmayın. Olaylara objektif bakmamız gerekiyor. Size “yazabileceklerimin” hepsini yazdım...
Tekrar soruyorum Ali Kırca bu kaseti neden yayınladı, Nuh Mete Yüksel süreci nasıl başladı, Gülen’in Orta Asya’daki okulları hangi ülkeleri rahatsız etti? Bütün bunları “oyuna gelmeden” gerçekten çok ciddi sorgulamalıyız!
Menderes’i “irticanın kaynağı” diye astık sonrasında ne oldu? Rusya’ya satabileceğimiz mallarımızı, Batı ülkelerine kaptırıp, bağımlı bir ekonomi modeline yönlendik...
Tamamen “objektif” bir gözden araştırdıklarımı sizlere aktardım. Şimdi tekrar soruyorum tam da Orta Asya petrolleri “paylaşılacakken”, Orta Asya’da okullarda çocuklara Türkçe İstiklal Marşı okutan Fetullah Gülen’e, 1999 başından itibaren bu saldırı neden başladı? Bu saldırılar ile irticanın mı önüne geçtik! Bugün hangi durumdayız? “Daha iyiyiz” diyorsanız, az görüşelim... Gelelim başlığa Ali Kırca bu kaseti neden yayınladı, kimden aldı? Açıklamasını bekliyorum...
Sonuç: Gerçekler açığa çıkmalı! Türkiye hep bundan kaybetti. 1876’da “Yabancılara borcumu bu faizle ödemem” diyen sadrazamımızı astık! Batıdan bağımsız model diyen başbakanımızı Rusya’ya gidemeden randevusuna iki ay kala ipe gönderdik. Şairlerimizi, bilim damlarımızı, din adamlarımızı “vatan haini” ilan ettik! Ne oldu? Kendi değerlerimizi “karalayıp” tuzaklara her zaman düştük. Hiç bir şey inanın göründüğü gibi değil. Tek isteğim var yabancıların tezgahları ortaya dökülsün!
Not: Mehmet Ali Birand’dan bir mesaj geldi. O kitabı yazanın kendisi olmadığını ve “kendi ismiyle 1983 yılında birinin” bu kitabı bastığını, ilanlar vermesine, hukuki haklarını kullanmasına rağmen de yazarı bulamadığını bu mesajında aktardı. Bu durumda “ortada sahte bir Birand” var ve onun adıyla bu satırları yazan kişi de o. Bu şahsın bulunmasında “bizlere yardım” ederseniz, ben ve Birand gerçeğin açığa çıkması yolunda sizlere minnettar kalırız.
YİGİT BULUT - VATAN
-
isimsiz kahraman 17 yıl önce Şikayet Et---. ilginç bunu sizmi yazdınız gerçekten ??Beğen
-
A.Kadir YAZICI 17 yıl önce Şikayet EtSayın Yiğit Bulut Allah Aşkına Siz Atatürkçülüğn neresindesiniz?. Sahte Birantı siz tabiiki çözmüş gibi konuşuyorsunuz Siz gazetecilerin bilmediğini biz nerelerden Bileceğiz. Sahi Atatürkcülük nedir Atatürk Bu millete ne demiş bu millet ne yapmış ben bir türlü anlayamadım.Dün Atatürkün büstlerini parçalayanlar bugün Hep Atatürkçü ,Dün sahip olurgibi gözükenlerse hep içeride,Atatürkü gerçek sevenler kim? Sizmi Güldürmeyin.Tesettüre Atatürk karşımıydı ? Herkes kendine bir Atatürk potresi çizip eline alıp meydanlarda dolaşıyor işte.....Beğen
-
sevgi_kelebeği 17 yıl önce Şikayet Ettuhaf.... demek ki yapılanları anlamak için üzerinden 11 yıl geçmesi gerekiyormuş...keşke önyargılı olmadan önce okuyup,araştırıp öyle yazsak yada öle yayınlasak çok ii olacak ama işte onların gazetecilik anlayışı bu olduğu için onları kınıyorummm...Beğen
-
Ilhan Okumus 17 yıl önce Şikayet EtBurada methiye yazanlar (Övenler). Hic inandirici degilsiniz Ya gelenek yerine gelsin diyorsunuz yada destekcisiniz Yahu bu kisi A.D: nin damadi simdi isi gücü yokta kendisini Darbeci,Daragaci uzmanlarina ne diye savas acsin Inanamiyorum Son zaman larin söylemiyle ne dedun Cok iyi yazi yazmis Simdi sen baa iyi bisemi dedun yoksa kötii bisemi dedun hic olmazsa bunu söyleyene gülüyorum komik ama su methiyeciler varya onlara aciyorumBeğen
-
Ilhan Okumus 17 yıl önce Şikayet Et2. fazla inanmamak lazim zira onlardan hersey beklenir Ben söyle tahmin ediyorum Bunlar hükümetle arayi bulmak icin yumusatici hareketler ve sonunda yine ganimete oturacaklar Ama egr hükümet yutarsa o zaman hic beklemeden istifayi versinler Demirel gibi düsük insanlara bile raziyim yeterki benim fikrime yakin insanlar bu rezil durumda is basinda olmasin eger yerselerBeğen