Yücel Koç
Yücel Koç
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Kimin işi daha zor; Erdoğan’ın mı, Kılıçdaroğlu’nun mu? Türkiye’nin mi, ABD’nin mi?

GİRİŞ 15.10.2017 GÜNCELLEME 15.10.2017 YAZARLAR


Bunu anlamak için mevzuyu çok eskilerden almaya gerek yok…
19 Eylül’den başlayalım…
Daha bir ay geçmedi…
Erdoğan, BM’de konuştu…
Dünya artık değişti. İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma sistemle yönetilemez” dedi.
BM’de, 5 daimi ülke yerine, 20 ülke olmasını, bunların da rotasyona tabi tutulmasını önerdi.
Trump da, BM’nin değişmesi gerektiği fikrine destek verdi.
            ***
Yetmedi…
28 Eylül’de Putin, Ankara’ya geldi.
Olaylı üç yılın ardından, Rus liderin ilk ziyaretiydi.
Suriye, Irak, S-400, S-500…
Hepsi masaya yatırıldı, büyük oranda uzlaşıldı.
            ***
30 Eylül’de, Somali’nin başkenti Mogadişu’da,
Afrika ülkelerinden 10 bin askerin eğitileceği,
Türkiye’nin yurt dışındaki en büyük askerî üssü hizmete açıldı.
            ***
4 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan Tahran’daydı…
Putin’le uzlaşılan konular, İran’la da masaya yatırıldı.
Hemen sonrasında IKBY’ye kıskaç, İdlib’e operasyon çalışmaları hızlandı.
            ***
6 Ekim’de, ABD’nin belalısı Venezuela Devlet Başkanı Maduro Ankara’daydı.
Dedi ki: “Dünya birkaç ülkeden çok daha büyük.
Barışa ve eşitliğe dayanan bir denge üzerinde yeni güç odaklarının ve kutuplarının doğacağını düşünüyorum.
O yüzden Türkiye’ye geldik.
Çünkü Türkiye’ye inanıyoruz.
Yeni bir gücün doğduğunu biliyoruz.”



Sırbistan - Yeni Pazar
 
            ***
7 Ekim’de İdlib’e operasyon başladı.
ABD’nin, PKK/YPG’nin terör devleti hayalinin önü tıkandı.
Barzani’nin, Kuzey Irak’ı bölüp, bu terör devleti ile birleştirme rüyası da aynı günlerde kâbusa döndü.
            ***
9 Ekim’de Erdoğan Ukrayna’ya gitti.
Yerli Altay tankı ile Atak helikopterleri ve uçak motorları üretimi ele alındı.
ASELSAN haberleşme teknolojileri için anlaşma sağlandı.
            ***
10 Ekim’de Erdoğan, Sırbistan’daydı.
Sırp Cumhurbaşkanı Vucic, Erdoğan’ı, Bakanlar Kurulu heyetiyle gece yarısı havaalanında karşıladı.
Boşnaklar ve Türklerin yoğun yaşadığı Yeni Pazar’da tarihî bir gün yaşandı.
Ellerde Türk bayrakları, dillerde Erdoğan’a sevgi tezahüratları vardı.
Vucic, “Burada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gösterilen ilginin yarısının bile bana gösterilmeyeceğini biliyorum.
Sizleri düşündüğü ve sizlere yardım etmek istediği için Sayın Erdoğan’a teşekkür ediyorum” itirafında bulundu.
Övgüsü bu kadarla da bitmedi…
“Hiçbir konuğumun, kendisine Erdoğan kadar yoğun program yaptığını, onun gibi 24 saat boyunca çalışacak enerji ve güce sahip olduğunu görmedim” dedi.
            ***
Bu arada komik şeyler de oldu…

Erdoğan, New York’ta dünya liderleriyle yoğun görüşme trafiği yaşarken, CHP ‘Genel Müdürü’ Kılıçdaroğlu “Kimse O’nunla görüşmek istemiyor” dedi. Cevabını, fotoroman gibi görüşme fotoğraflarıyla aldı, sesini kesti.
Kuzey Kore’ye büyük laflar edip, sonra üstüne oturan ‘süper güç’ ABD, ufacık Küba’daki diplomatlarını çekme, ülkesindeki Kübalı diplomatları geri gönderme kararı aldı.

Gerekçe; Havana Büyükelçiliği’nde görevli 21 ABD’li diplomat ve ailelerinin ‘bilinmeyen’ sebeple işitme kaybına uğramalarıydı!.. Saldırının, sağırlığa yol açabilen bir tür sonik cihazla yapıldığı iddia edildi.

En az bunun kadar saçma bir kararı, Ankara Büyükelçisi Bass aldı.

15 Temmuz darbesini yapan FETÖ’cülerle iş birliği tespit edilen casus çalışanı tutuklandı diye vizeleri durdurdu. Türkiye’nin cevabı misliyle oldu.

Yoğun tempoda Erdoğan’ın kısa süreli içi geçti, göz kapaklarını tutamadı diye CHP’lisi, FETÖ’cüsü, HDP’lisi bayram etti.
Suriye’ye operasyon tezkeresine destek veren CHP lideri, “İdlib’de ne işimiz var?” dedi.
Hollanda gibi, Kılıçdaroğlu’nun ve FETÖ’cülerin bel bağladığı Almanya’da da koalisyon hâlâ kurulamadı. Merkel, “Makaram sarı bağlar; kız söyler, gelin ağlar” türküsü söylemeye başladı.

YORUMLAR 1
  • emekli 8 yıl önce Şikayet Et
    Bunların hiçbirine bir şey olmaz. Olan benim gibi emekli'ye olur. Yani vatandaşa olur.
    Cevapla