Ali Koç bu kez başaracak mı?
Yıldırım Ali Koç…
Rahmi Koç’un küçük oğlu.
Küçükken ona “dedesi Vehbi Koç’un kopyası’’ nitelemesi yapılırmış.
18 yaşına kadar ailesinden ve ülkesinden uzakta, yatılı okudu.
Üniversiteyi Amerika’da bitirdikten sonra Harvard’da işletme master’ı yaptı.
Türkiye’ye geldiğinde, “Patron daha iyi bilir anlayışını anlamıyorum” diyerek ezber bozdu.
Aile şirketlerinin yürütmesinin profesyonellere devredilmesi gerektiğini söylemekle yetinmeyerek, “50 yaşında bu şirkette çalışıyor olmak istemem” dedi.
Ardından, Koç Holding Yeni İş Geliştirme Koordinatörü olarak çalışmaya başladı. Bu sıfatla yaptığı bir konuşmada, “Türkiye’nin kötü yönetim nedeniyle geri kaldığını” söyledi.
Sonra ne denli yenlikçi biri olduğunu ispatlamak için, 4 milyon dolar ödeyerek 50 metre boyunda, 20 metre genişliğinde bir zeplin aldı. Zeplin güya Koç Holding’e bağlı şirketlerinin tanıtım faaliyetlerinde kullanılacaktı. Ali Koç’un zeplini, Cumhuriyet’in 75. yılı kutlamalarında “Atam izindeyiz” yazısını taşıdıktan kısa bir süre sonra akşam vakti çıkan şiddetli poyrazın etkisiyle bağlı bulunduğu ipi kopararak kayıplara karıştı.
Zeplin, şirketlerin tanıtımını yapamadı ama Ali Koç’u tüm Türkiye’ye reklam etti.
Herkes, topluluğun gelecekteki yatırımlarıyla ilgili konular Ali Koç’tan sorulacak diye beklerken Ali Bey, ailesine ikinci şoku yaşattı.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen bilgisayar alım, satım ve donanımına ilişkin ihalede usulsüzlük yapıldığı ve ihaleye ilişkin işlemlere fesat karıştırdığı iddiasıyla Ali Koç’a bağlı Koç Sistem Bilgi ve İletişim Hizmetleri A.Ş’nin kamu ihalelerine girişini 1 yıl yasakladı.
Ali Koç daha sonra Türk Telekom ile Bulgar Telekom’un (BTC) özelleştirme ihaleleriyle gündeme gelse de, bu ihalelerden de olumlu netice çıkmadı.
•
Ali Bey’in kariyerini şekillendiren ise ‘Tüpraş’ ihalesi oldu.
Zira Ali Koç ihaleden sonra salona girerken ıslıkla ‘Yaşa Fenerbahçe’ marşını çalıyordu.
Bu olaydan sonra Ali Koç’un Fenerbahçe Kulübü’ne başkan olacağı dillendirilmeye başlandı.
Fakat bir sorun vardı.
1979’da Galatasaray’a başkanlığı düşünülen enişteleri İnan Kıraç’a, “Takım yenilince Koç’a küfrederler” diye izin vermeyen Koç ailesi, oğul Koç’a Fenerbahçe Yönetim Kurulu’na girmesi için nasıl onay verecekti?
Şirket bünyesindeki faaliyetleri ailesinin pek hoşuna gitmemiş olmalı ki bu mesele kısa sürede halloldu…
Yıllar evvel, ‘‘Sadece zengin çocuğu olmak başkanlık için yeterli midir?” diyen Ali Koç bir anda kendini Fenerbahçe Yönetim Kurulu’nda buldu. Geriye bir tek tecrübe edinmek kalmıştı.
Yaklaşık 20 yıl süren bu hazırlık döneminden sonra tarihler 4 Haziran 2018’i gösterdiğinde, Aziz Yıldırım’ın 20 yıllık tahtını 4 katı oyla, ezici bir şekilde devirdi.
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinden 20 gün önce gelen bu zafer, futbolu da aşarak birilerini siyasi hayaller kurmaya sevk etti.
Topla işi olmayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bile bu sonucu “dip dalgası” olarak değerlendirdi.
Temel abiye göre; bu seçimden sonra gelecek dip dalga Tayyip Erdoğan’ın 16 yıllık iktidarını vuracaktı. Son olarak geçtiğimiz hafta Davutoğlu ile Babacan’ın AK Parti’den yüzde 20 oy götüreceğine yönelik düşüncesinde yanıldığını itiraf eden Temel Abi dâhil tüm muhalifler Ali Koç ile ilgili fena yanıldı. Göreve gelir gelmez taraftarlar namaz kılsın diye Şükrü Saraçoğlu’na açtığı mescid dışında Ali Koç hiçbir varlık gösteremedi.
Ailesine yaşattığı şoklardan daha beterlerini Fenerbahçelilere yaşattı.
3 yıllık başkanlığı boyunca hiçbir kupa almadığı gibi az kalsın Fenerbahçe’yi küme düşürecekti.
“Ekonomik” açıdan derseniz, yönetimi tam bir fecaat örneği.
Fenerbahçe’nin 3 milyar olan borcunu 2 milyar artırarak 5 milyar liraya çıkardı.
Genel kurul üyelerinin aidatlarını 50 liradan 500 TL’ye yükseltti.
Sonra da hiçbir şey olmamış gibi geçtiğimiz hafta sonu tek aday olarak girdiği kongrede yeniden Fenerbahçe başkanlığına seçildi.
Kelli felli gazeteler bu tek kişilik müsamereyi “Ali Koç güven tazeledi” şeklinde başlıklarla köpürttü. Yaklaşık 30 bin üyesi olduğu halde sadece beş Fenerbahçeliden birinin oyunu alan Ali Koç’a olan güveni bilmem ama ilk dönemi nasıl geçtiyse, muhtemelen ikinci dönem de o derece kötü geçecektir.
İnanın işin bu kısmı umurumda değil..
Lakin..
İlk döneme mescid açarak başlayan Ali Koç’tan küçük bir ricam var.
Kongre üyesi sıfatıyla kürsüye çıkarak Müslümanları hedef alan Resai Ersoy adlı müptezeli acilen kovarak iyi bir başlangıç yapabilir.
Anladık, futbolda başarı sizin için bir hayalden ibaret..
Bari takımınızı, İslam dininin kutsal şehirleri Mekke ve Medine’ye dil uzatarak Müslümanları hedef alan bir müptezelden temizleyin…
Bunu başaracak güçte olduğunuzu bizlere ispat edin Ali Bey!.
Yeni Akit