Zekeriya Say
Zekeriya Say
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

CHP'nin attığı 'Saylan golü'nün rövanşı alındı!

GİRİŞ 17.03.2022 GÜNCELLEME 17.03.2022 YAZARLAR

Türkan Saylan…

Fasih Galip Bey ile İngiliz asıllı Hıristiyan Lilimina Raiman çiftinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Lilimina Hanım,1936 yılında ismini Leyla olarak değiştirse de din hanesinde “Katolik Hıristiyan” yazmaya devam etti. Böyle bir ailede doğan Saylan, 1963’te İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirerek Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı oldu. Türkiye’de Cüzzam hastalığının kökünü kazıyan olarak tanınsa da, doktorluğu hep ikinci planda kaldı.

Mukaddesat düşmanlarına göre “ahir zaman azizesi”,  laikçilere göre ise Türkiye’nin “Rahibe Teresa”sı olarak görülen Saylan’ın ömrü, maneviyat ve milli irade düşmanlığıyla geçti.

 İslâm’ın temel değerleri de olan “başörtüsü”ne, “namaz”a, “Peygamberimiz”e, “şeriat”a, “Kur’an-ı Kerim”e karşı en iğrenç saldırılarda bulundu.

Katıldığı, “Türkiye’mizin Çağdaşlaşma Sürecinde Laiklik” konulu toplantıda, “Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil bale yapmasını istiyoruz” dedi.

“Gençlik Orkestrası’nı yaratan ve yöneten arkadaşımızın ismi Muhammed. Düşünebiliyor musunuz buradaki ironiyi?”  diyerek, Peygamber Efendimiz’in isminden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. 

“Tanrı’nın yaptığı yasalara değil, insanların yaptığı değişken yasalara tabiyiz” diyerek, Kur’an-ı Kerim’e dil uzattı. TESK Başkanı Derviş Günday’ın düzenlediği, “Köktendinciliğe Karşı Aydınlanma Konferansları”nda, “Şeriat ve Kadın”, “Şeriat ve Sistem”, “Dinde Aşırılık”, “Dünyada Şeriat’, “Tek Tanrılı Dinlerin Kökeni İslâm’da Tıp ve Sanat”, “Aydınlanma ve Şeriat” konularında, şeriat konusunda otoriteymiş gibi konuşmacı olarak katıldı. Milli bayramlarda, gazetelere verdiği ilanlarla, “Halkımızı ve ülkemizin aydınlanmadan yana olan tüm güçlerini, daha çok geç kalmadan, bu boyunduruğu parçalamak üzere bir araya gelip, İkinci Milli Mücadele’yi sürdürmeye çağırıyoruz!” diyerek yandaşlarını isyana çağırdı.

28 Şubat’ta tankların yürütüldüğü Sincan’da kendi meşrebine uygun kadınları toplayarak, “Tanklar, Sincan’da nasıl yürüdüyse, bugün de kadınlar yürüdü... Bunu herkes duysun!.. Cumhuriyet’ten sapmak isteyen kara düşünceliler, bunu kafalarından çıkarmasınlar!” diyerek, darbe seviciliğe soyundu.

Başörtülülere, “Zavallı yaratıklar. Saçlarının bir telini bile gösteremiyorlar” diyerek saldırırken, sadece laik insanların Türk kadınları olduğunu iddia etti. İstanbul Üniversitesi’nin yasakçı rektörü Kemal Alemdaroğlu, Tıp Fakültesinde okuyan başörtülü doktor adaylarını örtülerinden dolayı sınavlara almazken… Saylan, meslektaşlarını bırakıp, Alemdaroğlu’nu yasakta ısrar etmesi için ziyaret etti.

Yetmedi. Bir cüzzamcı olarak, başörtülü kızlarımıza cüzzamlı muamelesi yaptı.

“İkna odalarının” başmimarı” olarak tarihe geçen Saylan, Kemal Alemdaroğlu’nun koyduğu “Tek Merkezden Yeni Öğrenci Kayıt Projesi”nin gönüllüsü olarak, örtülü öğrencilerin kayıtlarının yapılmaması için çalıştı. “Başınızı açmazsanız kayıt olamazsınız; hayatınız boyunca da rahat edemezsiniz” diyerek, başörtülü öğrencilere kapalı kapılar ardında gözdağı verdi. “Ya okulunuz, ya örtünüz” dayatmasında bulundu.

“Başörtülü çocuklara ve İHL’lilere burs vermiyoruz. Böyle bir ilkemiz var.” diyerek, Başkanlığını yaptığı ÇYDD’nin bölücülük ve ayrımcılık yaptığını açık açık itiraf etti.

Yaşasaydı, bugün aynı istikamette kol kola yürüyeceği Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı sıfatıyla Çankaya Köşkü’nde verdiği resepsiyona başörtülü eşleri davet ettiğinde, “Kollarımdan tutsalar artık Köşk’e çıkmam” diyerek feveran etti. Osmanlı toplumunu, “Padişahın ayağını öpen, eteğini öpen insanların oluşturduğu bir topluluk” sözleriyle aşağıladı.

27 Nisan Muhtırası sonrası darbe yanlısı demeçler verdi. “Allah’tan ordu var. Vazifelerini yapıyorlar. Bizim istediğimizi yapmayan iktidarların sonu Menderes gibi olur!” diyerek, AK Partilileri idamla tehdit etti. Cumhuriyet Mitingleri’nde en önde yürüdü. 

FETÖ’cülerin sulandırdığı Ergenekon soruşturmasına, “Türkan abla” ibarelerinin yer aldığı belgelerle dahil oldu.

“Tehlikenin farkında mısınız” başlıkları atan Cumhuriyet gazetesi için, “Her gün 2 Cumhuriyet gazetesi alalım” kampanyası düzenledi.

18 Mayıs 2019’da, yıllarca başörtülü kızlara zulmettiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kanserden ölmeden önce, başörtüsüne karşı amansız bir mücadele yürüten Saylan’ın, verdiği son fotoğrafında başını örtmesini, ilahi bir ibret vesikası görerek, ondan ders alınması gerektiğini vurgulamıştık.

29 Mart 2009 seçimlerinde, AK Parti’nin elinde olan Maltepe Belediyesi CHP’ye geçti.

11 Eylül 2009 tarihli Maltepe Belediye Meclisi oturumunda, CHP’li üyelerin teklifiyle, AK Partili yöneticilerin “Gülsuyu Kültür Merkezi” adıyla inşa ettiği kültür merkezine, Türkan Saylan’ın ismi verildi.

CHP’liler, AK Parti’nin inşa ettiği merkeze Saylan’ın ismini vererek, akıllarınca dindar kesime büyük bir gol atmıştı.

AK Parti, dün çıktığı tarihi rövanş maçında CHP’ye unutamayacakları bir gol attı.

CHP’li İBB Meclis Üyelerinin, Türkan Saylan’ın adının yaşadığı sokağa verilmesi teklifi, AK Partili ve MHP’lilerin oyuyla reddedildi. 

 23 Haziran 2019’da bozulan moralim, dün bir nebze olsun düzeldi.

Yeni Akit

YORUMLAR 2
  • Tuğlu... 3 yıl önce Şikayet Et
    Sevindim şimdi:)
    Cevapla
  • Türk. 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu nasıl devlet bu nasıl memleket çürümüş kokuşmuş laik rejim yıkılmadan düzelmez.
    Cevapla