Zekeriya Say
Zekeriya Say
HABER7 YAZARI

Kırmızı püsküllü kadın!

GİRİŞ 04.11.2022 GÜNCELLEME 05.11.2022 YAZARLAR

Hacer Yıldırım…

Köy Enstitüsü mezunu öğretmen bir baba ile ev hanımı bir annenin kızı olarak Tokat’ın Zile ilçesinde dünyaya geldi. Ailesi, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra İstanbul’a taşındı.

İlkokuldayken, okul önlerinde bekleyen devrimci(!) ağabeylerinin yanına giderek onlara selam verirdi.

1989 yılında gazeteciliğe başladı.

Yaklaşık 20 yıl boyunca gazetecilik yaptı.

Çeşitli gazete, dergi ve radyolarda söyleşiler yaptı, işçi-sendika ve insan hakları üzerine yazılar yazdı.

İçindeki “devrimci” ruh yüzünden ondan, “Kırmızı saçlı, kırmızı parkalı, kırmızı ayakkabılı, kırmızı düşlü kız” şeklinde bahsediyordu.

İstanbul Gaziosmanpaşa'da 12 - 13 Mart 1995 tarihlerinde meydana gelen ve 17 kişinin ölümüyle sonuçlanan Gazi Olayları ile ilgili Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Evrim Alataş, Ahmet Şık, Miyase İlknur gibi gazetecilerle birlikte “tanık” olarak katıldı. Polis memuru Adem Albayrak'ın “uzun namlulu silahlarla halkın üzerine ateş ettiğini gördüklerini ve fotoğrafladıklarını” söyleyen isimler arasında yer aldı.

*

Sonrasında marjinal sol örgüt militanlarına yönelik desteğiyle bilinen İnsan Hakları Derneği'nin Irkçılığa ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon'unda görev aldı.

Bu süreçte İngiliz bir eğitimci ile evlenerek, eşinin soyadını aldı.

Akabinde Romanlara yönelik sistematik ayrımcılık ve zulüm uygulandığını iddia ederek, sözde çalışmalarını bu yöne kaydırdı.

Sulukule’de kentsel dönüşüm kapsamına alınan binaların üzerine “yıkılacak” anlamında yazılan “Y” harfini bile çarpıtarak, “Nazi simgeleriyle yıkım”  şeklinde algı yürüttü.

Zamanla Romanların kanaat önderi gibi hareket etmeye başladı.

Sulukule Platformu Sözcülüğü,

Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği üyeliği,

Avrupa Roman Hakları Merkezi Türkiye İnsan Hakları Gözlemciliği görevini üstlendi.

Bu arada yazılarına da devam etti.

3 Aralık 2006 tarihinde, Aydın Doğan’ın  “solcu” gazetesi Radikal’de yayımlanan “Cehennem mahallesi” başlıklı yazısında, AK Partili Kağıthane Belediyesi tarafından Yahya Kemal Mahallesindeki Roman ailelere ait evlerin kentsel dönüşüm gerekçesiyle yıkıldığını ve beş aylık Zeynep bebeğin kaldığı çadırda soğuktan donarak öldüğünü yazdı.

Gerçekte ise Yahya Kemal Mahallesinde kentsel dönüşüm kapsamında hiçbir Roman vatandaşın evi yıkılmamış, habere konu olan Zeynep bebek ve annesi Sultan Eser ise hiçbir zaman o mahallede bulunmamıştı.

Zeynep bebeğin ailesi yazın Trakya’da çalışan, kışın büyükşehirlerde uygun buldukları yerleri mekan edinen göçebe bir Roman ailesiydi.

*

Roman vatandaşları istismar ederek daha fazla ilerleyemeyeceğini anlayan Hacer Yıldırım Foggo ilgisini farklı alanlara kaydırdı

Sırasıyla;

Ulaşılabilir Yaşam Derneği (UYD) Yönetim Kurulu üyeliği,

Sıfır Ayrımcılık Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı.

2016 yılında ise 15 Temmuz darbesine sayılı günler kala FETÖ’nün “Fuat Avni”si Said Sefa, Büşra Erdal ve FETÖ medyasında kalem oynatan Cafer Solgun, Prof. Dr. Ferhat Kentel, Yavuz Baydar ile İştar Gözaydın, Levent Gültekin gibi birçok isim isimlerle “Yüzleşme Derneği”nce ‘düzenlenen panellere katıldı.

2018’e gelindiğinde ise önce Açık Alan Derneği’ni…

Pandemi sürecinde de alt kuruluşu olan Derin Yoksulluk Ağı’nı kurdu.

Bu arada, 24 Haziran 2018 seçimlerinde İstanbul 2. Bölge Bölgeden milletvekili adayı oldu.

Daha sonra ise her fırsatta açlık ve yoksulluk edebiyatı yaptığı halde geceliği 100 bin TL olan Hilton Oteli’nin suitinde geceleyen Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’nin Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörlüğü görevine getirildi.

Buna rağmen Bayan Foggo, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 8 Nisan’da kapısında dayandığı Et ve Süt Kurumu önünde sade vatandaş gibi söz alarak konuşma yaptı.

*

Hacer Foggo şöhreti ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye yaptığı ve kayıp 8 saat ile üzerine FETÖ gölgesi düşen icazet seferinde yakaladı.

Bu gezi sonrası insanlar, “Kim bu Foggo” sorusunun cevabını aramaya başladı.

Hakkında,

Hacer Yıldırım Foggo'nun kurucusu olduğu Açık Alan Derneği ile alt kuruluşu olan Derin Yoksulluk Ağı’nın, 2021 yılında Amerikan "The German Marshall Fund Of The United States" Vakfı tarafından 257 bin TL aldığına yönelik belgeler saçıldı.

Amerikan Turkish Philanthropy Funds (TPF) Vakfı ile NDI, Alman Heinrich Böll Vakfı ve Alman Freudenberg Grubu’nun da Foggo’nun derneğine maddi kaynak sağladığı öne sürüldü.

Derken…

Bu kez onu İngiltere ziyareti öncesinde devlete ve kolluk kuvvetlerine “uyuşturucu” iftirası atan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yanında boy gösterirken gördük.

Fakat kimse, İngiltere ziyareti öncesi yayımlanan skandal videoda Hacer Foggo’nun niçin yer aldığına bir anlam veremedi.

Foggo sonrasında yaptığı açıklamada, videonun hazırlanması talebinin bizzat ana muhalefet liderinden geldiğini ve kendisinden de mahallelerde uyuşturucu kullanımına ilişkin rapor hazırlaması istendiğini söyleyerek durumu toparlamaya çalıştı.

Bendeniz ise birden bire Türkiye’nin gündeminde oturan İngiliz gelini Hacer Foggo’nun o karede yer almasının derin bir anlamı olduğunu düşünüyorum.

Çünkü Foggo’nun “Kırmızı Püskül 1843-1846 Nesturi Katliamı” adında bir kitabı bulunuyor.

Kitap, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan Süryanilerin, İngilizlerin kışkırtması ve silah desteği sonucu ayaklandıkları ve 7 Ağustos 1924’de kalkıştıkları isyan hareketini anlatıyor.

Malum Kemal Bey de şu sıralar, partisinde yaşanan uyuşturucu rezaletlerine aldırmadan, metamfetamini bahane ederek “kafalarını koparacağım”, “hapislerde çürüteceğim” diyerek kendince  tehditler savuruyor. Tabii bunları yapabilmesi için de iktidara gelmesi gerekiyor. İktidara sandıkla gelemeyeceğini bildiğinden olsa gerek, muhtemelen o da “Kırmızı Püskül” kitabının yazarıyla İngilizlere mesaj gönderiyor.

*

Bu arada, sözde çiçeği burnunda bir “devrimci” iken “Kırmızı saçlı, kırmızı parkalı, kırmızı ayakkabılı, kırmızı düşlü kız” olarak pazarlanan ve uzun yıllar bir Roman kanaat önderi gibi hareket eden Hacer Foggo’nun kitabına başlık yaptığı “Kırmızı püskül”  Roman geleneklerine göre “kanı” simgeliyor.

YORUMLAR 76 TÜMÜ
  • İsmail 2 yıl önce Şikayet Et
    İngiliz ve işbirlikçileri boş durmuyor.! Alman vakıfları da dikkatle incelenmeli.! Buna benzer bir makalede, Türkan Saylan (Sonradan bu ismi almış) hayatını ve bu İngiliz gelin le benzerlik taşıyan detaylar barındırması ve Türkiye ve halkını yanıltması göz ardı edilmemeli.!!!
    Cevapla
  • ahmetoğlu 2 yıl önce Şikayet Et
    Müslüman bir kadın yabancı bir erkekle evlenemez demekki dinini de değiştirdi
    Cevapla
  • tehammül 2 yıl önce Şikayet Et
    Kısaca hiç rahat durmamış.Yalan ve algı gazeteciliği adeta zehirli bir ajan misali. Kemalin yanında bulunması heralde şu anlama geliyordur : Kemal ben ben olalı kimse yalanda beni geçemedi ama sen son 15 yılda yalan rekorunu elinde tutuyorsun, o yüzdenki yanımda durmaya layıksın dercesine. Kemalin yanında kimin durmasını bekliyordunuz tabiki yalan master ı yapmış biri....
    Cevapla
  • Osman Selçuk 2 yıl önce Şikayet Et
    Yaptırdığı ezberi öğrencisi kemal iyi okuyor mu diye başında duruyor
    Cevapla
  • erdem 2 yıl önce Şikayet Et
    Birinci dünya savaşı sonrası Yunanlıların katlettikleri türklerin yerine dışarıdan organize çocukları yerleştirildi bunlara uyuyan hücreler deniyor zamanı geldiğinde uyandırılıp iblise ortaklık yapıyorlar Çoğunlugu selanik türkü diye adlandırıldı Fetö itide bunlardan birisi daha cok it varda zaman onları ifşa edecek
    Cevapla