İstanbul’u kandıran, Türkiye’yi de kandırır!
Bir günde “60-70 defa iftar açtığını” söyleyen Ekrem İmamoğlu, yerel seçim çalışmaları kapsamında Bağcılar’da bir eve iftara gitti. Ziyaret ettiği evin küçük oğlunun isminin “Tayyip Erdoğan” olması nedeniyle fondaş medyada, “Tayyip Erdoğan, oyunu İmamoğlu’na verecek” şeklinde haberler yapıldı. Ardından ziyaretin “tesadüf” olmadığı, gidilen evin sahibinin Millî Gazete Reklam Müdürü Ertuğrul Köse’ye ait olduğu ve Köse’nin de CHP’nin ittifak ortağı Saadet Partisi’nde aktif siyaset yaptığı, hatta milletvekili adayı bile olduğu ortaya çıktı.
*
Seçimden sonra hazırlatılan ve üzerinde “16 milyon İstanbullu kazandı” yazan afişte, Ekrem İmamoğlu’nun hemen arkasında takkeli ve nur yüzlü bir yaşlı amcanın fotoğrafı kullanıldı.
Çok geçmeden, yaşlı adamın gerçekte alkol reklamlarında oynayan ve elindeki kadehten içki yudumlayan bir yabancı olduğu ve başına sonradan “photoshop” ile takke takılarak büyük bir sahtekârlığa imza atıldığı belgelendi.
*
15 Nisan 2019’da Bakırköy’e giden Ekrem İmamoğlu’nun otobüsünün önünü kesen 14-15 yaşlarında bir çocuk “Ekrem abi, her şey çok güzel olacak abi. Sayende her şey güzel olacak abi” şeklinde sloganlar attı.
30 Mart’ta bile “Her şey çok güzel olacak” şeklinde paylaşımlar yapan İmamoğlu, olayın tamamen spontane geliştiği izlenimi vermek için çocuğa dönerek, “Aynen öyle, aynen öyle. Aferin sana delikanlı. Her şey çok güzel olacak aynen. Çocuğa bak ‘Her şey çok güzel olacak’ diyor. Şu inanç yeter bize. Aslanım benim. Bir tanemsin sen” şeklinde mukabelede bulundu.
İki gün sonra, 17 Nisan’da mazbatasını alan İmamoğlu, Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi binası önünde bir miting düzenledi. Şu tesadüfe bakın ki, ufaklığın miting alanında bulunduğundan bile habersiz olan İmamoğlu, otobüsünün önünü keserek “Her şey çok güzel olacak” sloganını CHP’ye kazandıran o küçük çocuğu, on binlerce kişinin içinde, adeta eliyle koymuş gibi bularak, “Adam orada bak adam” sözleriyle otobüsün tepesine çıkarttı.
*
CHP’li İmamoğlu, başkanlık makamındaki ilk gününde ise güya ilk iş olarak İBB yemekhanesine giderek yemek menüsünü sordu. Sözde yemekhane çalışanı da “Personele musakka var, ama yönetici olarak size antrikot var” yanıtını verdi.
Bunun üzerine İmamoğlu raconu keserek, “Olmaz, birine antrikot birine musakka olmaz” diyerek, “halktan biriymiş” imajı çizdi. Gerçek çok geçmeden ortaya çıktı. “İBB yemekhanesi” dedikleri yerin Özel Kalem Müdürlüğü’nün çay ocağı, İmamoğlu’nun soru sorduğu kişinin ise İBB çalışanı değil, Beylikdüzü’nden getirdiği çaycısı Coşkun Dilli olduğu anlaşıldı.
Yetmedi…
İmamoğlu’nun “musakka şovu”ndan sonra ilk öğününü de İBB yemekhanesinde değil, İstanbul’un en pahalı restoranlarından Balıkçı Sabahattin’de yediği belirlendi.
*
31 Mart Yerel Seçimleri öncesi çekilen bir sokak röportajında "Yılbaşı'nda büyük ikramiye çıkarsa kendime metrobüs alacağım" diyerek gündeme gelen ve sonrasında CHP adayı Ekrem İmamoğlu ile birlikte boş metrobüste yan yana oturarak yolculuk yapan "Metrobüs Bahattin" de kurgu çıktı.
Bahattin Çağrış adlı şahsın, gerçekte İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye başkanlığı sırasında ‘özel kalem’ ekibinde olduğu, 23 Haziran tekrar seçimlerinden sonra İBB’ye trasfer olarak belediye iştiraklerinden İSPER'de “koordinatör” olarak çalışmaya başladığı ispatlandı.
*
Seçim gezisi kapsamında Bayrampaşa Halini ziyaret eden Ekrem İmamoğlu, sabah namazı çıkışında tanıştığı 17 yaşındaki Cebrail Gümüştepe'ye; “Okumak istemedin mi” sorusunu yöneltti. Cebrail de “Maddi durumlar el vermedi. Utandığım için söyleyemedim” yanıtını verdi. Bunun üzerine İmamoğlu, “Biz utanalım, sen niye utanacaksın” dedi ve evini ziyaret etmek için Cebrail ile sözleşti. Daha sonra Cebrail’in Esenler'deki evine iftara giden İmamoğlu, gayet laubali bir ortamda yenilen yemeğinin ardından, “Derslerine, arkadaşlıklarına güzel odaklan” tavsiyesinde bulunarak, her türlü sorumluluğu üstleneceği imajını çizdi.
Seçimlerden kısa bir süre sonra Cebrail ile komşu olan ve onu yakından tanıyan bir akrabam, Cebrail’in okula gitmek yerine İBB’de çalışmaya başladığını söyledi. Merak edip Cebrail’in kişisel sosyal medya hesabın baktım. Mezun olduğu okul kısmında, ABD’nin Florida eyaletinde yer alan “MT. Herman Ese Center” adlı bir okulun, çalıştığı kısımda ise “İstanbul Büyükşehir Belediyesi”nin ismi yazıyor.
*
“Ajans işi” kurgularla, mizansenlerle, yalanlarla ve kirli manipülasyonlarla temayüz eden ve değme oyunculara taş çıkaran rollerle İBB Başkanlığını ele geçiren Ekrem İmamoğlu, 2023 seçimleri öncesi benzer bir tiyatroyu devreye soktu.
Nasıl bir “kurgucu” olduğunu artık tüm Türkiye’nin öğrendiği İmamoğlu, geçtiğimiz gün CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı ile Konya'ya giderek, önce; “Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na sonuna kadar güveniyoruz” ifadelerinin yer aldığı ortak bir bildiriye imza atarak güya Kılıçdaroğlu’na olan “biat”ını tazeledi.
Ardından, kameralar eşliğinde gerçekleştirdiği şehir turu sırasında, sözde “tesadüfen” karşılaştığı ve kendisini “hukukçu” olarak tanıtan genç bir kız ile yeni piyesini sahnelemeye başladı.
Ailesinin Antalya'da yaşadığını belirten genç kız, görevi İstanbul’un çöplerini toplamak olan Ekrem İmamoğlu’na "Asla yılmayın, siz bizim umudumuzsunuz. Bizi yalnız bırakmayın, gerçekten çok yorulduk. Ben hukukçuyum ama gerçekten bu ülkeden hiç umudum yok ama gitmek istemiyorum" ifadeleriyle, kendilerini kurtarması için yalvarıyor.
İmamoğlu da genç kızın sırtını sıvazlayarak, “Beraber çok çözümler bulacağız” sözleriyle kızı teselli ediyor. Konya’daki piyes alışageldiği üzere, “Her şey çok güzel olacak” sözleriyle sona eriyor.
Daha sonra isminin “Pınar” olduğu anlaşılan genç kızın Ekrem İmamoğlu ile değişik yerlerde ve muhtelif zamanlarda çekilmiş çok sayıda görüntüsünün olduğu, genç kızın İBB reklamlarında oynadığı ve İmamoğlu’nun da “Pınar’la 3 kez tanıştık” şeklinde açıklamasının yer aldığı görüntüler ortaya çıktı ve bu kirli oyun başlamadan bitti.
İmamoğlu’nun Konya gibi manevi iklimi yüksek bir şehirde çevirdiği seçim ayarlı katakullisini görünce aklıma, İmam Buhari ile ilgili anlatılan o kıssa geldi.
En önemli ve en güvenilir hadis kitaplarından olan Sahih-i Buhari'nin yazarı İmam Buhari, Hazreti Peygamber'in Hadis-i Şerif’lerini kaydetmek için çok ciddi ve titiz bir çalışma başlatır. Bu çalışmaları sürdürürken, uzak bir diyarda, Peygamber Efendimiz’den bir hadis nakledecek bir köylünün olduğunu öğrenir ve bin bir meşakkatle köylünün yaşadığı yere ulaşır... Sorduğunda, köylünün hayvanlarıyla meşgul olduğunu söylerler.
Gider bulur... Uzaktan izlerken, köylünün atını yakalamak için bir “torba” uzattığını görür. Köylü, atı bu torbanın içindeki yemle yakalamak istemektedir. Nihayet atı yakalar.
İmam Buhari, köylüye yaklaşır ve torbanın içinde ne olduğunu sorar. Köylü de, “Torbada bir şey yok, sadece atı yakalamak için böyle bir oyun yaptım” der.
Buhari bu duruma öfkelenir ve “Atını boş bir torbayla kandıran adamın sözüne itimat edilmez... Atı kandıran, insanları da kandırır” diyerek hadisi dinlemeden ayrılır...
*
Özetle:
İstanbul’u boş vaatlerle ve ajans işi mizansenlerle kandıran İmamoğlu, anlaşılan şimdi de benzer tiyatrolarla tüm Türkiye’yi kandırmak için kolları sıvamış!
-
Zehni 1 yıl önce Şikayet EtKaldıramaz istanbulun yarısı bizanstan kalmış türkiye öyle değil anadolu da bizansli yokBeğen
-
MAHMUT AYDIN 1 yıl önce Şikayet EtAğzınıza sağlık kaleminize kuvvet sizleri tebrik ediyorum.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Mustafa 1 yıl önce Şikayet EtBu şişirilmiş ipi kimin elinde belli olmayan balonu,kısa zamanda,havasını indirirler,yada Antalya oscarında altın ayı ödülünü kendisine verebilirler....memekette ne cevherler varmış insan içine çıkınca belli oluyor.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Kaan 1 yıl önce Şikayet EtAllah razı olsunBeğen Toplam 5 beğeni
-
harbici 1 yıl önce Şikayet Etboş mangır kuru bakır bu eko.şovmenliği de kurtaramayacak bunu.Beğen Toplam 5 beğeni