Muhafazakâr bir dedenin torunu, CHP’li bir babanın oğlu ve Komünist bir kardeşin ağabeyi olan…

12 Eylül öncesinin “ülkücü”lerinden iken, Anavatanlı Mesut Yılmaz’ın “has adamı” payesini alan…

CHP’li Deniz Baykal’ı “Maocu-Pekin taraftarı komünist” olmakla itham ederken, “Maocu-Pekinci” Doğu Perinçek’in Vatan Partisi’nde bir dönem “Genel Başkan Yardımcılığı” görevini yürüten…

2019’yılında ise Kılıçdaroğlu’nun taktığı rozetle CHP’ye katılan Yaşar Okuyan’ı asla güvenilir bulmam ve sözüne de itibar etmem..

Zira!

2000 yılında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı iken girdiği bir iddiada; “2 sene içerisinde hastanelerdeki kuyrukları azaltmazsam, bu sorunları azaltmazsam ben o gün istifa edeceğim. İstifa etmezsem şerefsizim” dediği halde, hem kuyrukları azaltamadı hem istifa etmedi.

24 Haziran seçimleri öncesi katıldığı bir canı yayında, “Devlet Bahçeli tek başına seçime girsin, barajı geçsin, Tandoğan Meydanı'na gidip anırmayan Yaşar Okuyan şerefsizdir. Hadi anırtın lan beni, hadi, yiyorsa paçanız" demişti….

MHP’nin %11,10 oy aldığı seçim sonrası, 25 Haziran günü bir grup ülkücü, yanlarında  eşekle Tandoğan Meydanı’na gelerek Okuyan’ı “anırması” için beklerken, o Ttwitter’dan Bahçeli ve partisinden özür dileme kolaylığına kaçmıştı…

 Hayatında buna benzer bir sürü çarkı olan, sürekli tükürdüğünü yalayan, buna rağmen yüzü bir türlü kızarmayan Yaşar Okuyan, katıldığı bir TV programında İYİ Parti lideri Meral Akşener hakkında çok ağır ifadeler kullandı. Akşener'i, İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemle ilgili ihanetle suçladı.

Bununla yetinmeyen Okuyan, elinde bazı belgelerin olduğunu iddia ederek;

“Akşener masayı dağıtırsa bunun bir bedeli olur, elimde belgeler var hepsini açıklarım, İçişleri Bakanlığı dönemine ait belgeler. Onu sokağa çıkarmam" diyerek, üstüne bir de Akşener’i tehdit etti.

Yetmedi…

“3 gün önce de Meral Hanım ile ilgili ona bir dosya verdim” diyerek, Kılıçdaroğlu’na bir takım dosyalar verdiğini öne sürdü.

Yaşar Okuyan’ın zehir zemberek sözleri sonrası Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü söyleyen gazeteci Fikret Bila, CHP liderinin, “Aramıza nifak sokmaya çalışıyorlar. Her kesimden bu yapılıyor. Bu iddialar doğru değil. Okuyan bana Sayın Akşener’le ilgili bir dosya vermedi. Böyle bir şey yok" dediğini aktardı.

Bendeniz ise nedense Yaşar Okuyan’ın ilk defa doğru konuştuğu hissine kapıldım.

Meral Akşener'e "halam" diye hitap eden İyi Parti Mali İşler Başkanı ve Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır da benim gibi düşünmüş olmalı ki, Twitter’dan yaptığı paylaşımında, "Devletini ve milletini seven, düşünen herkes Allah aşkına bu süreçte biraz sussun” diyerek, Okuyan'dan susması için ricacı oldu.

Eh!..

Madem herkes susmaya karar verdi o halde biraz da “arşivler” konuşsun…

*

 “Susurluk Kazası” sonrası mafya, siyasetçi ve polis ilişkilerinin açığa çıkmasıyla başlayan tartışmalar üzerine Mehmet Ağar’ın istifa etmesi sonrası, 8 Kasım 1996’da İçişleri Bakanlığına atanan..

İçişleri Bakanı olduktan sonra “Ben padişahım, emrediyorum gideceksin, emrediyorum geleceksin. Ben hakkımı kullandım” diyerek keyfi atamalar yapan…

Gece yarısı baskın düzenleyerek Emniyet Genel Müdürlüğü koltuğuna kendi atadığı ismi oturtan…

28 Şubat’ın üzerimize karabasan gibi çöktüğü günlerde, MGK kararlarını uygulatarak sokaklardan sakallı – cübbeli insanları toplatan…

“Kumarhaneler kralı” olarak bilinen Ömer Lütfü Topal cinayeti ile ilgili İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan belgelerde, Topal'ı öldüren silahta Abdullah Çatlı'nın parmak izinin çıktığı iddia edilirken…Katıldığı bir düğünde Çatlı'nın karşı masasına oturan Meral Akşener…

DYP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde, medyada yayımlanan Çiller aleyhindeki eleştiriler ile ilgili,

“Bugünden sonra Tansu Çiller fanatiği gençlerimizi tutmakta zorluk yaşayacağımız kanaatindeyiz. Sizleri son defa uyarıyoruz…" şeklinde tehditler savurmuştu.

3 Mayıs 1997’de ise Çiller’in eleştirildiği bir program gerekçe gösterilerek kravatlı ve eli silahlı kişilerce Flash TV basıldı.

Saldırganlar 'Bizi neden rencide ettiniz?' diye bağırarak kanal içerisinde sağa sola 62 el ateş açarak, çalışanları tartakladı.

Saldırıdan bir gün sonra ise izinsiz olarak apling  ve radyoling sistemi kurduğu gerekçesiyle Flash TV'nin yayınları süresiz durduruldu. Flash TV Yönetim Kurulu Başkanı mide spazmı geçirdi.

Yaşananlar sonrası hükümeti, ‘Meral Akşener'i hala İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturmakla’ eleştiren dönemin ANAP Genel Sekreteri Yaşar Okuyan, “Üç buçuk aydır Başbakan'ın masasında iki bakanın fezlekesi kuzu kuzu yatıyor. Başbakan Susurluk çetelerine kanat gererse, o Susurluk çetesi, yalı çetesi güpegündüz Flash'ı basar." ifadelerini kullandı.

Sonrasında, eleştirilerin odağındaki Meral Hanım, eniştesi Özer Çiller’in elini öperken görüntülendi.

İlerleyen süreçte Akşener, Eyüp Aşık ile Alaattin Çakıcı'nın görüşmelerinin yer aldığı bazı akçeli işlerin ses kayıtlarını paylaştı.

Adeta misilleme yapılırcasına bu kez Meral Akşener’in, Çakıcı'nın İzmit'teki eniştesini arayarak yanına çağırdığını ve ona, ‘‘Alaattin'e söyle, yerini değiştirsin’’ mesajını ilettiğini iddia etti.

Bu defa ANAP Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla konuşan Yaşar Okuyan, "Allah'ın adaleti 48 saat içinde tecelli etti. Aynı mafya liderinin kaçışına yardımcı olduğuna ilişkin iddiaların yer aldığı bir başka kaset ayağına dolaştı. Bunu siyasi rakipleriniz için delil diye kullanırsanız, aynı şahsın kendinizle ilgili bir başka kasetinin de hesabını vermek noktasına gelirsiniz” dedi.

Meral Hanım, ilerleyen yıllarda bu iddialar sorulduğunda, yalanlamadı.

Mutlaka hatası olduğunu belirterek, “Özür dilemedim bedelini ödedim” dedi.

Belli ki yeterince bedel ödememiş…

Şimdi o hatalar, dosyalanmış vaziyette ittifak ortakları tarafından tehdit aracı olarak yeniden dillendiriliyor.

*

Bu arada!.

Emin Çölaşan, 10 Temmuz 1997’deki yazısında, “Ne ilginçtir ki, geçmişi bilinmeyen bir kadın, sırf Tansu-Özer ikilisinin memuru olduğu ve el öptüğü için bu memlekette İçişleri Bakanı oldu!” diyordu.

Yaşar Okuyan’ın iddialarına bakılırsa, Batı’nın “Dişi kurt” diye tarif ettiği Akşener’in geçmişi hakkında birileri yeterince bilgi sahibi ve paylaşmak için fırsatını kolluyor.