CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran 2018’de yapılan genel seçimler öncesi, hayalindeki cumhurbaşkanı adayını tarif ederken ne diyordu?

“Adayımız, kavgacı olmayan, ekonomiden anlayan, bir başarı öyküsü olan ve ülkeyi bu değerlerle yönetebilecek birisi olacak!..”

Peki, Bay Kemal kimi aday gösterdi?

1964 yılında Yalova’nın Elmalık Köyü’nde bir çiftçi çocuğu olarak dünyaya gelen…

Çocukluk yıllarında köyde çobanlık yapan…

Babasının sık sık bozulan traktörüne üzüldüğü için, Yalova Endüstri Meslek Lisesi Torna-Tesviye Bölümü’nü tercih eden…

Liseden sonra “tesviye dükkânı” açmayı hayal ederken, bir arkadaşının teşvikiyle üniversite sınavına girip, Uludağ Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Fizik Öğretmenliği Bölümü›nü kazanan…

Buradan mezun olduktan sonra bir süre fizik öğretmenliği yapan.

Vatani görevini “onbaşı” rütbesiyle tamamlayan…

38 yaşına geldiğinde, bahtının da yardımıyla milletvekili seçilerek Meclis’e giren, “Fizik öğretmeni” Muharrem İnce’yi.

Yanlış anlaşılmasın!

“Fizik öğretmeni” derken maksadım, “mukaddes” bildiğim öğretmenlik mesleğini aşağılamak değil.

Zaten Muharrem İnce de, seçim kampanyası sırasında, Twitter’daki profiline “Fizik öğretmeni” yazarak, öğretmen kimliğini, siyasetçi kimliğinin önüne koymuştu…

Bir fizikçi olarak da, “uzaydan maden getirme” gibi uçuk kaçık vaatlerde bulunmuştu.

Gördüğünüz gibi; Bay Kemal’in aklındaki “cumhurbaşkanı profili” ile aday gösterdiği Muharrem İnce’nin uzaktan yakından alakası yoktu.

Aslında Kemal Bey, 2018 yılında yaptığı adaylık tarifinde, kendisini işaret ediyordu. 

Fakat tıpkı Abdullah Gül gibi  “gereken mutabakat sağlanamadığı” ve seçimi kazanamayacağını bildiği için, “Gel Bakalım Muharrem” diyerek, Başkan Erdoğan’ın karşısına Muharrem İnce’yi çıkardı.

Böylece, hem CHP Genel Başkanlık koltuğunu korudu hem de sık sık karşısına rakip olarak çıkan İnce’yi ekarte etti.

*

Talih bu ya…

Aynı masa etrafına toplandığı İP, SP, DP, DEVA ve Gelecek Partisi ve önceki gün kapalı kapılar ardında yaptığı pazarlıklar sonrası aday çıkarmayacağını açıklayan HDP’nin desteğiyle, “gereken mutabakatı” sağladığını düşünen ve adaylığını masaya zorla kabul ettiren Kılıçdaroğlu…

Tek aday olarak girdiği CHP’nin 37’nci kurultayında, sırf bir dönem kendisine rakip olduğu için en arkaya, tuvalet kapılarına yakın bir yere oturtarak, aklınca “aşağıladığı” ve CHP’den ayrılmasına sebep olduğu Muharrem İnce’nin ocağına düştü.

Kurduğu Memleket Partisi ile CHP’ye alternatif olan, 4 günde 100 bin imza barajını aşarak tabanda karşılığı olduğunu ispatlayan ve anketlerde yüzde 8 bandında çıkan İnce, resmen Bay Kemal’in kâbusu olmuş durumda…

Bu yüzden, “yalakadan sanatçı olmaz” diyen Bay Kemal’e gönül veren ne kadar “sanatçı bozuntusu” ve CHP kalemşörü varsa, Muharrem İnce’ye nefret kusuyor.

2018 seçimlerine, içerisinde;

 “Tatanka olayım senin için, 

Vur beni ta böğrümden. 

Kıyamadınsa eğer,

Öp beni ta küçük dilimden..” dizelerinin yer aldığı “Tatanka” adlı sanat şaheser(!) niteliğindeki şiiriyle damga vuran ve sanatçı tarafını tüm Türkiye’ye gösteren İnce’ye, “Mağara adamı”ndan tutun da “goril”e, “proje” nitelemesinden, “ihanet”e  kadar, demediğini bırakmadılar.

Hatta Can Ataklı gibi yandaş kalemler, daha da ileri giderek, sırf CHP’nin oylarını böleceği gerekçesiyle İnce’ye galiz küfürler savurdular.

*

Buna rağmen İnce’nin geri adım atmadığını gören Kılıçdaroğlu, “Gel bakalım Bay Kemal” demesini beklemeden, soluğu Memleket Partisi’nin genel merkezinde aldı.

Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklandığı gün, Saadet Partisi Genel Merkezi önünde, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” sloganları atarak esip gürleyen ve 6’lı masadaki sözde mütedeyyin partilere mesaj veren CHP seçmenleri ise…

Bina önüne gelerek, açtıkları, “Sn. İnce oyları bölmeyin çekilin” pankartıyla, adeta süt dökmüş kedi misali, adaylıktan çekilmesi için İnce’ye yalvardı.

Toplantı sonrası açıklama yapan Kılıçdaroğlu, her ne kadar “depremi konuştuk” diyerek, top çevirse de…

Daha sonra, “Halil İbrahim Sofrasını büyütmeye çalışıyoruz, birlikte olmaya çalışıyoruz” sözleriyle, İnce’yi ikna etmek için geldiğini itiraf etti.

*

“Yılların örselenmişliği” ile konuşmaya başlayan İnce ise, fırsat bu fırsat diyerek resmen Bay Kemal’i ve ortaklarını yerden yere vurdu.

“İttifaklar ilke etrafında olmalıdır” diyerek, 6’lı masadaki ilkesizliklere göndermede bulunan…

FETÖ ve PKK terörüne karşı mesafeli olduklarını ve mücadele edeceklerini ifade eden İnce, “Adaylıktan çekilecek misiniz” sorusuna ise “Hayır... Biz Köroğlu gibi döne döne vuruşmaya devam edeceğiz” şeklinde cevap vererek, Bay Kemal ile olan kavgasına atıfta bulundu.

Tabii tüm bu yaşanan kavganın ardından, aklıma Muharrem İnce’nin Twitter profiline bakmak geldi.

2018’de, CHP tabanının ve yandaş takımının gazıyla profiline, “öğretmen” yazan İnce…

14 Mayıs 2023 seçimlerine sayılı günler kala, bu kez,  “Tepeden Tırnağa Cesaret” yazmış!

Belli ki, devreye sokulan seçim ayarlı “bel altı” kasetlere ve yapılan küfür ve hakaretlere rağmen adaylıktan çekilmemekte kararlı…

Kılıçdaroğlu’nun 2018’deki tarifine göre, “kavgacı olan, ekonomiden anlamayan, bu ülkeyi yönetebilecek kapasitede olmayan” Muharrem İnce, dün nihayet, “bir başarı öyküsü” yazmaya başladı.

Öyle ya!

Meral Akşener’e, Ekrem İmamoğlu’na, Mansur Yavaş’a, Ali Babacan’ın egosuna, Ahmet Davutoğlu’nun kibrine boyun eğdiren Kılıçdaroğlu, geçmişte sürekli aşağıladığı İnce’ye bu kez diş geçiremedi.

Bence bu bile başlı başına bir, “başarı hikayesi”dir! 

YENİ AKİT