Fatih Portakal!

“Tembel bir öğrenci” olarak tamamladığı eğitim hayatının ardından Avustralya'ya giderek, üç yıl boyunca barlarda çalışıp, minibüsle nakliyecilik yaptı.

Ardından İzmir’e dönerek, eniştesinin yazdığı “hamili kart yakınımdır” notuyla, Star İzmir Temsilciliği’nde “torpilli muhabir” olarak çalışmaya başladı.

“Taşrada çalışmak zordur. Ne para kazanabilirsin, ne yükselebilirsin” diye dert yandığı o sürecin ardından, 5 katı bir ücretle Mehmet Ali Birand’ın ekibine katıldı.

Yaklaşık 5 yıl yaptığı muhabirliğe, "Burada iğne atsanız yere düşmeyecek kadar az bir kalabalık olduğu söyleniyor…" şeklindeki saçma sapan anonsları sebebiyle veda etti.

Sonrasında, gündüz kuşağında yayınlanan “Ne Yapmalı?” isimli programın sunuculuğunu üstlense de seyircinin ilgi göstermediği bu program kısa sürede yayından kaldırıldı.

Bu sırada, sabah haberleri için sunucu arayan Fox TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk'e: "Kabul ederseniz ben sunayım programı" şeklinde attığı iş başvurusu mesajının ardından 3 yıl boyunca “Çalar Saat” programını sundu.

FETÖ’nün kapatılan gazetesi Zaman, “İflah olmaz bir Ak Parti muhalifi” olarak ünlenen Fatih Portakal ile 9 Ekim 2011 yılında bir röportaj yaparak; “Saat çalıyor Türkiye uyanıyor” şeklinde “ima” dolu bir başlık attı.

Akabinde patlak veren ve Türkiye’nin ilk sivil darbe girişimi olan “Gezi Parkı Olayları”nda gösterdiği performansın(!) mükâfatı olarak, “FOX TV Ana Haber” bültenini sunmakla taltif edildi.

“17-25 Aralık” ihanetinde ise düzmece belgelerle ve iftiralarla AK Parti iktidarına kumpas kuran FETÖ’cülerden yana saf tuttu.

Kendisine verilen bavul dolusu belgelerle “Balyoz Darbe Planı”nı ifşa eden Mehmet Baransu bile Portakal’ın babası vefat ettiğinde, kaldığı cezaevinde;

“Mustafa Portakal için hatim okuduğunu… Hatmin duasını da ‘oğlu olarak Fatih’e bıraktığını’ söyledi…

Baransu’nun “hatim” jestine beş gün sonra cevap veren Portakal, “Yakın bir zamanda Baransu’yu cezaevinde ziyaret etmek istediğini” belirtti.

Yetmedi…

“Mehmet Baransu ve Hidayet Karaca çok yalnız kaldı. Mehmet'in ve diğerlerinin başına gelenleri Allah kimsenin başına vermesin" diyerek, FETÖ tutuklularına “dua” etmeyi de unutmadı.

2016 yılında, Doğan Medya tarafından organize edilen Altın Kelebek Ödül Töreni’nde, 'En İyi Erkek Haber Spikeri' ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, verilen ödülü defalarca ByLock’a girdiği gerekçesiyle FETÖ üyeliğinden tutuklu yargılanan FOX TV eski haber müdürü Ercan Gün'e ithaf ederek, terör örgütünün popagandasını yaptı.

15 Temmuz FETÖ hain darbe girişiminin ardından sokaklara dökülen milyonlarca insanı eleştirerek, “vatandaşın sokakta olmasının Türkiye’ye faydadan çok zarar getireceğini” söyledi.

FETÖ’nün kökü kazındıktan sonra Portakal bu kez dümeni PKK’ya kırdı.

Açık açık, “Türkiye PKK’ya teşekkür etmeli” dedi.

Eli kanlı PKK’lı teröristler için, “Allah rahmet eylesin” niyazında bulundu.

“Cizre’de bodrum katında 30 yaralı. Devletin görevi yaralıların hastanelere ulaşımını ve tedavisini de sağlamak. Ölmesini beklemek olmamalı” diyerek, kazdıkları hendeklere gömdüğümüz PKK’lıların imdadına koşması ise cabası..

*

Tabii tüm bu “terör seviciliği” şovlarının yanı sıra, Portakal’ın haber kılıflı operasyonlarını da unutmamak lazım…

“200'ün üzerinde taşıma aracının hizmet verdiği Mersin Şehir Hastanesini karalamak için ruhunu kiralayan bir şahsı engelli diye göstererek, düzmece haber yaptırdı...

Ordu'da VIP'den geçemeyince valiye ‘it’ diye hakaret eden Ekrem İmamoğlu’nun görüntülerinin ellerinde olduğunu ancak yayınlamadıklarını söyleyerek, üniversiteden okul ve ev arkadaşı İmamoğlu yıpranmasın diye kendisine oto sansür uyguladı.

Fransa'da sarı yeleklilerin yaptığı eylemlere ilişkin bir haberi sunarken, “Hadi bakalım doğalgaz zamlarını diğer zamları protesto edin, kaç kişi sokağa çıkabilecek” diyerek, vatandaşlara 'sokağa çıkın' çağrısında bulundu. 

Libya’ya asker gönderen Türkiye’yi “emperyalistlik” ile suçladı...

Pandemide, “devlet milletin bankalardaki parasına el koyacak” yalanını uydurarak, adeta bir “medya virüsü” gibi davranarak panik oluşturmaya çalıştı…

Gazeteci maaşıyla kendisine "Anchorman" adını koyduğu lüks bir yat satın aldığı halde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı bünyesine devredilen bir yat için "Erdoğan'a yat alındı" iftirası attı…

Ekranlarda İmar Barışı Yasası'yla ilgili 'Vicdanım kabul etmiyor' diyerek atıp tuttuğu hale, İzmir Seferihisar’da satın aldığı ve değeri milyonlarca lirayı bulan 8.3 dönümlük çiftlik evine, yasalara aykırı şekilde 3 kaçak yapı diktiği ortaya çıktı.

*

2018’de yapılan genel seçimlerde ise sözde “habercilik” kisvesiyle, "Türkiye, ya fizikçiyi seçecek ya da kekçiyi" diyerek, adaylarla dalga geçti.

“Sizce Devlet Bahçeli geçirdiği kalp operasyonundan sonra sağlık gerekçesiyle genel başkanlığı bırakır mı?” şeklinde çirkin bir anket yaptırarak, safını milli iradeden yana belirleyen Devlet Bey’i yıpratmaya çalıştı.

Akabinde…

“Çok yoruldum. Muhalefetin sesi gibi görülüyorum. Kendimi tekrar ediyorum, artık emekli olup organik tarım yapacağım” diyerek FOX’tan ayrıldı.

Çok geçmeden tükürdüğünü yaladı ve Sözcü’nün ana haber sunucusu olarak yeniden karşımıza çıkarak, kaldığı yerden iftira ve çamur atmaya devam ediyor…

*

Portakal’ın son hedefi, 14 Mayıs seçimlerini; “küresel emperyalist yapılarla kadim Türk Devleti’nin arasında bir seçim olduğunu görmek gerekiyor” diye niteleyerek, Cumhur İttifakı'nı destekleme kararı alan DSP lideri Önder Aksakal oldu.

3 gün önce Malatya Deprem Konutları Temel Atma Töreni’nde konuşan Aksakal, bir kez daha, "14 Mayıs’ta vatanımızı küffara teslim etmeyeceğiz" diyerek, küresel emperyalistlere ve yerli işbirlikçilerine meydan okurken…

Nedense bu sözlerden rahatsız olan Portakal, Sözcü TV’de sunduğu programda, “Ahlak yoksunu bir insandan bahsediyoruz. Ne diyebiliriz ki? Kendi ideolojisini satmış, kendi partisini yarı yolda bırakmış böyle bir insandan… Ahlak yoksunu, gerçekten ahlak yoksunu. 2 buçuk dakika konuşuyor, 1 dakikasında hakaret ediyor.” diyerek, Aksakal’a galiz hakaretler savurdu.

Önder Bey de, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte katıldığı Kocaeli Şehir Hastanesi’nin açılış töreninde, “Sözcü TV’de program yapan bir vatandaş var, Washington portakalı. Tanıyor musunuz? Demiş ki 'DSP Genel Başkanı ahlak yoksunu'. Buradan sesleniyorum ey Washington portakalı Önder Aksakal’ın ahlakının zekatı senin yedi ceddini cennete götürür” diye cevap verdi.

Yedi ceddini bilemem ama geçmişi bu kadar çok kirli operasyonla ve siyasi mühendislik çalışmasıyla dolu olan Fatih Portakal’ın cennete girmesi için epey bir zekât toplaması gerekebilir diye düşünüyorum!