“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı” sıfatıyla sahaya sürdüğü Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş, belediye başkanlığı görevlerini ihmal edip “miting” bahanesiyle il il dolaşırken,  seçim kampanyasını çektiği videolar üzerinden yürüten Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu…

Yeni videosunda, “Hayatımın en büyük projelerinden biri” diyerek, iktidara gelmesi halinde “Atatürk Havalimanı'nı havacılık ve uzay projelerinin merkezi haline getireceğini” açıkladı.

"Peki, bunu kimlerle yapacağız?" diye soran ve sorunun cevabını da kendisi verem Kılıçdaroğlu, “Merkezin kurulması ve geliştirilmesi için başarıları dünyaca tanınan ve başta Amerika'daki Sierra Nevada şirketinin sahipleri Eren Özmen ve Fatih Özmen ile yapacağız. Lütfen gençler, gidin Google'a bu isimleri yazın. Ne cevherlerimiz var bu dünyada görün” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun videosunu izleyip, Google’da Eren ve Fatih Özmen çiftini “stalklayan” gençler, muhtemelen…

Çiftin, 1994 yılında “Sierra Nevada Corporation” şirketini satın aldıklarını, en ileri teknolojiye sahip uluslararası uzay, havacılık ve elektronik şirketine dönüştürdüklerini, 20 kişilik küçük çaplı bir firmadan 3 binin üzerinde çalışanıyla 4 farkı ülke ve ABD'nin 18 eyaletinde faaliyet gösteren milyar dolarlık küresel bir kuruluşa dönüştüklerini...

SNC’nın NASA ve Avrupa Uzay Ajansı ile birlikte çalıştığını…

SNC'de “President” ve “CFO” olarak görev yapan Ankara Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler bölümü mezunu Eren Özmen’in ise 2002 yılında “Yılın Rol Kadın Modeli”, 2005 ve 2006'da “Government Computer News” ödüllerine layık görüldüğünü…

Amerikan hükümeti tarafından yayınlanan devlet ihalelerinde iş alan kadınların sahip olduğu en büyük şirket sıralamasında birinci sırada yer aldığını…

Ayrıca SNC'nin, “ABD genelinde kadınların sahip olduğu en hızlı büyüyen 50 şirketten biri olarak açıkladığını” görecekler…

*

Bu kadar bilgi ile tatmin olmayıp, daha fazla “detay” öğrenmek isteyenlere ise ben yardımcı olayım…

Amerika ve Avrupa ülkelerine gerçekleştirdiği “icazet seferleri” sonrası 7’li koalisyona kendi adaylığını dikte eden ve ilk iş olarak Ekonomi yönetimini ABD’li Jeremy Rifkin’e teslim edeceğini açıklayan Kılıçdaroğlu’nun yeni gözdeleri “Fatih ve Eren Özmen” çifti hakkındaki haberlere bakıldığında, ikiliden genellikle övgüyle bahsedildiğini görüyoruz.

Pek haksız da sayılmazlar.

Sonuçta karşımızda, ABD’ye savaş uçağı satan, Almanya’dan uçak şirketi satın alan, NASA'dan uzay mekiği ihalesi kazanan, uzaya kargo taşımayı hedefleyen ve yöneticisi Forbes'in 100 kişilik listesinde servetiyle 10. sırada yer alan devasa bir şirket var…

Yani nereden baksanız bakın, ortada bir başarı öyküsü(!) olduğu muhakkak…

Şimdi dilerseniz o başarının arka planını araştıralım.

Başarının mimarı Fatih Özmen, Ankara Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra yüksek lisans yapmak için ABD’ye gitmiş.

1963 yılında kurulan SNC'de 1981 yılında çalışmaya başlayan Fatih Özmen, University of Nevada'da elektrik mühendisliği bölümünü tamamlamış.  

Gazetecilik mezunu eşi Eren Özmen de, University of Nevada'da MBA'sını tamamlamasının ardından 1988 yılında SNC’de iş başı yapmış. Özmen çifti, 1994 yılında ise maaşlarından artırdıkları parayla şirketi satın almış.

Amerikan ordusunun tedarikçilerinden SNC, Özmen çiftine geçtikten sonra ABD devletinden aldığı ihalelerle çok hızlı bir şekilde büyümüş ve en hızlı büyüyen 10 şirketten biri olmuş.

*

Bu büyümenin kokusu ise 2007 yılında ortaya çıktı.

1996-2006 arasında 10 yıl boyunca ABD Meclisi’nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’nde “İç Güvenlik Komitesi”, “Silahlı Kuvvetler Komitesi” gibi ABD savunmasını yakından ilgilendiren çok önemli komitelere “başkanlık” eden dönemin Nevada’nın valisi Jim Gibbons’ın, Fatih Özmen’le yakın ilişki içine girdiği iddiası 2007’de gündeme bomba gibi düştü.

Özmen’in, önce Amerika’nın en büyük 7’nci eyaleti Nevada’nın valisi seçilen Jim Gibbons’ın, daha sonra da meclis üyeliği için yarışan eşi Dawn Gibbons’ın kampanyasına binlerce dolarlık bağışı yaptığı öne sürüldü.

Hatta valinin eşi Dawn’ın, şirkette danışman olarak 35 bin dolar maaşla işe başladığı…

Tüm bunların karşılığında Gibbons ve eşinin, ABD Kongresi’ndeki savunma ihalelerinin Türk şirkete verilmesi için lobi faaliyetleri yürüttüğü…

Ve bunda oldukça başarılı oldukları…

ABD Hava Kuvvetleri’nden, Özmenlere ait Sierra Nevada şirketine, insansız uçaklar için iniş takımları, havada yakıt ikmali, GPS sistemleri gibi 500 milyon dolara yakın ihale paslandığı…

Özmen çiftinin de, Gibbons ailesini bir hafta süreyle tüm masrafları kendileri tarafından karşılanacak şekilde Antalya’da ağırladığı…

Nevada Eyalet Meclisi’ne seçilen Dawn Gibbons’ın da tüm bu ikramlar sonrası 2001 yılında Eren Özmen’i “Yılın örnek kadını” olarak aday gösterdiği...

Sierra Nevada ile ilgili incelemede şirketin 2000’den bu yana aldığı ihalelerin yüzde 84’üne ya tek şirket olarak katıldığı ya da direkt olarak işi aldığı iddia edildi.

İddialar üzerine valiyle ilgili soruşturma başlatan FBI, Gibbons ailesinden Türkiye seyahatini kendilerinin karşıladığına ilişkin belgeleri sunması istendi.

Tüm bu iddiaları reddeden ve Türkiye seyahatinin tüm masraflarını cebinden karşıladığını söylediği halde belge göstermeye yanaşmayan Jim Gibbons, “Annemin mezarı üzerine yemin ediyorum ki rüşvet almadım” diyerek kendini aklamaya çalıştı.

Jim-Dawn Gibbons’a bağış yapan eTreppid adlı Sierra Nevada bağlantılı şirketin bilgisayarlarında yapılan incelemede ise, “Jim ve Dawn’a söz verilen parayı ödemeyi unutmayın” ifadelerini içeren e-mailler bulundu.

*

Amerikan halkı tüm bu yaşananlar sonrası Gibbons’ı, “En kötü vali” ilan ederken, Özmen çiftini sevindirecek haber ise Türkiye’den geldi.

O dönem Türkiye’nin Başbakanı olan ve şimdilerde Kılıçdaroğlu ile kol kola yürüyen Ahmet Davutoğlu,  Konyalı hemşehrisi Fatih Özmen ile “Türkiye’nin ilk yerli yolcu uçağını” yapmak için kolları sıvadı.

Davutoğlu'nun 7 Haziran seçimlerinden 10 gün önce, 27 Mayıs 2015’te tanıtımını yaptığı ve Özmen çifti tarafından ‘Yüzde 100 yerli’ olarak üretileceğini savunduğu uçağın aslında Almanlar tarafından üretilen ve talep gelmediği için üretimden çekilen Dornier’lar olduğu ortaya çıktı.

2002’de kapanan Almanya’daki Dornier şirketinin haklarını satın alan Özmen çifti, Amerika’da üreteceği uçaklara Türk ismi takarak hemşehrisi Davutoğlu’na “yerli” diye satacaktı.

Davutoğlu da, “Uçak tepeden tırnağa tamamen Türk mühendisliği ile üretilecek ve dünyada büyük yankı uyandıracak” diyerek, havasını atacaktı.

Allah’tan, Savunma Sanayii Müsteşarlığı proje başlamadan önce THY'ye yazılı olarak uçakla ilgili görüşünü sordu da…

Türk Hava Yolları da 30 kişilik uçağın şirket için verimli olmayacağını bildirerek, Davutoğlu’nun “milli uçak” projesini veto ederek, Türkiye’yi Alman hurdasından kurtardı.

Unutmadan…

Fatih-Eren Özmen çiftine ait SNC şirketinin, “uzaya kargo taşımak” için tasarladığı ve nedense 2019’da uçması gerekirken bir türlü ortalıkta gözükmeyen mekiği “Dream Chaser”ın tasarımının da 1991’de dağılan Sovyetler Birliğini’nin 50 yıl önceki BOR-4 uçağı ile neredeyse tıpa tıp olması, Bay Kemal’in “gözde”lerinin bir başka mahareti...

*

Özetle…

Zillet ittifakının adayı Bay Kemal’in bir sürprizi daha  “fos” çıktı.

En iyisi Kılıçdaroğlu ve ortakları seçime kadar sussun ve sadece “kalp” işareti yapmakla yetinsin…

Nasıl olsa, “tuvalet terliğine” bile oy vermeye razı olan seçmenleri, onlardan bir proje de beklemiyor…