Gözde Akpınar!

1980 yılında, ailesinin biricik kızı olarak İstanbul’da doğdu.

“Saint Joseph” adlı papaz okulundan mezun oldu.

Eş zamanlı olarak İngiltere ve Türkiye’de “İşletme” okudu.

Babası ve Betek Boya’nın kurucusu Celal Akpınar, 2005 yılında hayatını kaybetti.

Artık, sektöründe Avrupa’nın en büyük fabrikasına, trilyonlarca liralık ciroya ve binlerce çalışana sahip devasa bir şirketin yarısının, tek varisiydi.

Babasını kaybettiğinde 25 yaşındaydı. 

Şirketin başına geçmek yerine, “tecrübe” kazanmak amacıyla, 4 yıl “yönetim kurulu üyesi” olarak görev yaptı ve şirketin yönetimini profesyonellere bıraktı.

29 yaşına geldiğinde, “Yönetim Kurulu Başkanı” koltuğuna oturdu.  

Ak Parti iktidara gelmeden önce Türkiye’de kişi başı 3,5 kg olan boya tüketiminin, Ak Parti iktidarında kişi başı 11 kilograma çıkmasıyla, şirketi ikiye katladı.

Bu başarı(!) onu iş dünyasının “en güçlü 50 kadın”ından biri yaptı.

Türkiye gibi, normal şartlarda kadınların inşaatta çalışmadığı ülkemizin tam 15 vilayetinde “Kadın ustalar” adlı saçma sapan bir proje hayata geçirerek, ev hanımlarına boya-badana eğitimi verdi.

Israrla milli değerleri istismar ederek, haksız rekabete yol açan reklamlar yayınlayarak sürekli rakip firmaların nefretini kazandı, onlarla davalık oldu.

2015 yılında, Mersin’in Tarsus ilçesinde vahşice öldürülen Özgecan Aslan cinayetine dikkat(!) çekmek adına, televizyon ekranlarını yarım dakika kararttıktan sonra “Özgecan için” yazan bir reklam yayınladı. 

Konunun uzmanları, sözde “insani duygularla verilen” bu ilanı “viral reklam” olarak yorumlayarak, Gözde Hanım’ın, “Özgecan Aslan’ın ölümünü dahi istismar ettiği” sonucuna vardı. 

2017 yılında, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü bahane ederek, Anadolu insanını ve Atatürk’ü istismar eden bir reklam daha yayınladı. 

“Anca beraber, kanca beraber” sloganıyla yayınlanan anormal uzunluktaki bu reklamla, 

Ak Partili siyasetçilerin “kadınların gülmesi ve sakız çiğnemesi” ile ilgili sarf ettiği sözlerini eleştirerek, aklınca iktidara ayar verdi.

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ni getirecek olan 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği referandumunda ise “hayır” cephesinde yer aldı.

Bu performansı onu Kemalistlerin “Gözde”si” yaptı. 

Vatandaşa “Bidon kafa” diye küfreden Yılmaz Özdil, Gözde Akpınar’ı “Kemalist gençliğin rol modeli” olarak ilan etti..

Derken, işiyle ilgilenmek yerine vaktini siyasete harcayan Gözde Hanım’ın şirketinde işlerin iyi gitmediği ortaya çıktı. 

Gözde Akpınar, çok geçmeden babasından miras kalan şirketi Japonlara sattı. 

Betek Boya satışın ardından yeniden eski itibarına kavuşurken, Gözde Hanım bu kez TV dünyasına el attı. 

“GAİN” adlı yeni nesil bir video içerik platformu kurdu.

Fakat düşük bütçeli ve kalitesiz yapımlarla bu işi de eline yüzüne bulaştırdı.

Aralık 2020’de yayın hayatına başlayan GAİN, geçen nisan ayında, başta inşaat ve gayrimenkul olmak üzere, sağlık, mobilya gibi sektörlerde faaliyet gösteren, Cizreli Ramazan Bülbül’ün kurduğu Rams Türkiye Grubu’na satıldı. 

Gözde Akpınar, satışın ardından yayınladığı mesajında, “Canım Güzel Gain’im artık benim değil, başkasınındır” diyerek, oldukça üzgün olduğu izlenimi verdi.

15 yılda iki şirketi de kaybettikten sonra da İnstagram profilini, “Sanayiciydi” , “medyacıydı” diye güncelleyerek, adeta şu an bir “hiç” olduğu izlenimi verdi.

*

GAİN’i satın alan Rams Türkiye Grubu ise ilk iş olarak, bozuk ağzıyla ve ergen tavrıyla Kemalistlerin gözdesi olan Oğuzhan Uğur’u transfer ederek, GAİN’in yönetim kurulu üyesi yaptı. 

Oğuzhan Uğur’un transferini ilginç kılan ise babası Hasan Atilla Uğur’du. 

Zira Doğu’da birçok faili meçhul cinayeti “bıçaklama” yöntemiyle gerçekleşmesinden dolayı “Bıçak Timi” adı verilen ekibin, emirleri o dönem muvazzaf olan Hasan Atilla Uğur’dan aldığı iddia edilmişti. 

Albay Uğur ayrıca, 15 Temmuz’un ardından Kürt aşiretlerin İngilizlerden para aldıklarını ve FETÖ’nün darbe girişiminden daha kanlı bir kalkışma yapacaklarını öne sürmüştü.

GAİN’deki bu iş birliği sayesinde, “ulusalcı” babanın oğlu ile “Kürt” babanın çocukları aynı çatı altında bir araya gelmiş oldu.

Bu arada, GAİN çatısı altında gerçekleştireceği ilk programda “Sophia” isimli yapay zekâlı robotu ağırlayacak olan Oğuzhan Uğur, Mevzular Açık Mikrofon adlı programında fragmanında ilginç bir açıklama yapmış.

Ermeni lobisinin etkisiyle ‘Atatürk’ dizisini yayınlamama kararı alan Disney Plus’a taş atan Uğur şöyle diyor: “’Disney’i eleştirdin mi? Eleştirmiyor musun’ falan filan dediler. Disney kendi kafasına sıktı ve bu beni çok mutlu etti. Çünkü ben GAİN’deyim…” 

Ne diyelim?!. 

Aç kalma korkusuyla 29 Ekim’den beri Disney Plus’a çıtını çıkaramayan Kemalist oyunculara duyurulur.

“Saint Joseph” mezunu Gözde Akpınar beceremedi ama Cizreli Ramazan Abiniz emrinizde!

YENİ AKİT