Başkanlığının 50’nci günüydü…

Henüz görevdeki ikinci ayını bile doldurmadan, 2’nci kez tatile çıkmıştı. 

Kendisi Bodrum’da gününü gün ederken, AKOM’un uyarılarına rağmen önlem almayan İBB yüzünden İstanbul’da yağan yağmur felakete dönüştü.

Eminönü ve Kapalıçarşı’daki işyerlerini su bastı.

“Sessiz” olarak tanınan bir evsiz, Unkapanı altgeçidinde biriken sel sularında boğularak can verdi.

Rögarları temizletmeyen Ekrem İmamoğlu’na tek kelime edemeyen CHP’li yöneticiler, anında faturayı önceki yönetime kesti.

Sel felaketinden 25 yıl boyunca İstanbul’u yöneten AK Parti’nin sorumlu olduğunu söyleyen CHP’li Gürsel Tekin, “Kentin rantıyla ilgilendikleri kadar altyapısıyla ilgilenselerdi bu manzara ortaya çıkmayacaktı” dedi.

Derken, aradan yaklaşık 2 yıllık bir süre geçti.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Twitter hesabından bir duyuru yaptı.

“Her yağmurda sel basan bir İstanbul devralmıştık” diyerek geçmiş yönetimi karalayan İmamoğlu, 9 Haziran 2021’de yaptığı mahut duyuruda, “Şimdiye kadar yapılmış en büyük altyapı yatırımıyla bütün noktalardaki sorunları tek tek çözdük” iddiasında bulundu.

Tam bir hafta sonra, 16 Haziran 2021’de etkili olan sağanak yağış, İstanbul’u sular altında bıraktı.

Bayrampaşa ilçesinde bir alt geçitteki otomobilde mahsur kalan yaşlı kadın ile bir kişi boğulmak üzereyken vatandaşlar tarafından kurtarıldı.

*

Takvimler 10 Temmuz 2022’yi gösterdiğinde ise tüm İslam âlemi gibi İstanbul halkı da Kurban Bayramı’nın ikinci gününü idrak ediyordu.

Derken şiddetli bir yağmur aniden bastırdı.

Sağanak sonrası Esenyurt, Beykoz ve Sarıyer başta olmak üzere İstanbul’un birçok ilçesinde su taşkınları meydana geldi.

Esenyurt'ta 18 mahallede 134 ev, 15 iş yeri, 3 fabrika, 1 cami ve 1 dernek binası sel sularına teslim oldu.

Sel felaketi sonrası İstanbul sular altında kalırken, bir yıl önce “taşkınları çözdük” diyerek her yeri afişlerle donatan Ekrem İmamoğlu, hiç istifini bozmadan Fethiye’deki tatilini sürdürmeye devam etti.

*

Bir ay sonra, 16 Ağustos 2022’de gerçekleşen sağanak yağış bu kez İstanbul’un Anadolu Yakasının neredeyse tamamında etkili oldu.

İmamoğlu'nun “çözdük” dediği noktalardan olan Maltepe'de sokaklar göle döndü. Çok sayıda araç yollarda mahsur kaldı.

Yaşananlara isyan eden Fox TV Ana Haber sunucusu Burak Birsen, İmamoğlu’nun "su taşkınlarını çözdük" yazılı pankartlarını ana haber bültenine göstererek…

"Gerçekten çözdünüz mü? Ve ne kadar para harcanmış buna? 10 milyar 600 milyon lira yatırım yaparak bu sorunu, sözüm ona çözmüş İstanbul Büyükşehir Belediyesi... Yazık, günah, o paralar boşa harcanmış demek ki” sözleriyle CHP’li İBB yönetimini yerden yere vurdu.

*

Çok değil, 10 gün sonra İstanbul’u bir kez daha sel bastı.

26 Ağustos 2022’de yağan ve bölgesel olarak etkisini gösteren sağanak yağış en çok Esenyurt’u vurdu.

Meteorolojinin günler öncesinden yaptığı uyarılara rağmen taşkınlar yaşandı ve birçok evi su bastı. Sele kapılan biri çocuk iki kişiyi çevredeki vatandaşlar son anda kurtardı.

Evleri sular altında kalan Esenyurtlu vatandaşlar, "Sorunları çözdük diyorlar, yalan söylüyorlar" diyerek, İmamoğlu yönetimine ateş püskürdü.

*

İstanbul’un en ufak yağmurda bile sel suları altında kaldığını görmezden gelen CHP’li Ekrem İmamoğlu, 5 Eylül’de, “Unkapanı Yağmur Suyu Tüneli TBM Çıkış Töreni”nde yaptığı konuşmada, hem de hiç utanmadan;

“İstanbul'da 4 yıldır yaptığımız altyapı çalışmalarının sonucunu, 16 milyon insanımıza yaşam olarak yansıtmanın keyfini yaşıyoruz” dedi.

Bu açıklamadan sadece birkaç saat sonra başlayan sağanakta Arnavutköy, Başakşehir ve Küçükçekmece ilçeleri resmen felaketi yaşadı.

Sel baskınlarında 2 kişi hayatını kaybederken, 31 kişi de yaralandı.

Felaket sonrası incelemelerde bulunan İmamoğlu’na tepki gösteren bir kadın, İSKİ’yi saat 10’da aradığını, gece 01.30 olduğu halde hala kendisine geri dönüş yapılmadığını söyleyerek;

“Ne zaman arar, tahmini öldükten sonra mı?” diyerek, yaşanan beceriksizliğe isyan etti.

*

Tüm bu yaşananlara rağmen ne olsa beğenirsiniz?

Yıllardır şehrin dört bir tarafını, “10 milyar 600 milyon lira yatırım yaptık, İstanbul'daki su taşkınları sorununu çözdük” afişleriyle donatan ve her fırsatta “taşkın sorunlarını çözmekle” övünen İmamoğlu…

Dün sabah, İstanbul’da beklenen muhtemel yağış öncesinde tıkalı kanallara müdahale eden İSKİ ekipleriyle Etiler Nispetiye Caddesi’nde bir araya geldi.

İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa’dan sözde yürütülen çalışmalarla hakkında bilgi alan İmamoğlu,

“Bu hafta sonu yağış gözüküyor. Elbette ona hazırlıklı olacağız. Hem İSKİ hem Fen İşleri, Yol Bakım üzerinden hazırlıklı olmamızda fayda var. Bu, yoğun yaptığımız altyapı çalışmalarının da daha verimli iş görmesini sağlayacak” dedi.

Hay konuşmaz olaydı!..

Normalde “hafta sonu” gelmesi beklenen sağanak yağış, İmamoğlu “hazırlıklı olacağız”, “yaptığımız altyapı çalışmalarının da daha verimli iş görmesini sağlayacağız” diyerek o şom ağzını açtıktan sadece birkaç saat sonra aniden bastırdı…

Çok şükür herhangi bir can kaybı olmadı ama mega kentin birçok yerinde cadde ve yollar göle döndü…

18 Mart’ta, İBB’nin resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “altyapı sorununu çözdük” dedikleri Başakşehir adeta “yüzen şehir” oldu.

İmamoğlu’nun defalarca “çözdük” demesine ve 10 milyar 600 milyon lira gibi astronomik bir rakamı harcamasına rağmen İstanbul'daki su taşkını sorununun çözülmediği bir kez daha tescillenmiş oldu.

*

GÜL, GEZİ KARARINI NEDEN GÖRMEDİ?

Normalde pek konuşmayı sevmeyen Abdullah Gül,  Ekim 2013’te, Amerika’da düzenlenen bir çalışma kahvaltısında, Gezi kalkışması için, “Bu ve benzeri olayların başlangıcı ile ilgili açıkçası gurur duyarım” demişti.

Daha sonra, “Cumhurbaşkanı” sıfatıyla Meclis’te yaptığı konuşmasında ise Gezi olaylarının “demokrasinin göstergesi olduğunu” vurgulamıştı.

Bununla yetinmeyen Gül, “Her şey sandık değil, mesajınızı aldık” ve “Cadı avı olmaz” diyerek, 3-5 ağacı bahane ederek iktidarı alaşağı etmeye yeltenen ve 10 kişinin ölümüne sebep olan Gezicilerin yüreğine su serpmişti.

26 Nisan 2022’de yeniden görülen Gezi ana davasında ise Gezi olaylarının finansörü Kızıl Soros Osman Kavala’ya müebbet, 6 kişiye ise 18 yıl hapis cezası verilmesini ise “utanç verici” bulduğunu söylemişti.

Yargıtay dün Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile TİP’ten milletvekili seçilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku'ya verilen 18'er yıl hapis cezalarını onadı.

Karar sonrası, “Gezi hassasiyetini” bildiğimiz Sayın Abdullah Gül’ün açıklama yapıp yapmadığına baktım…

Herhangi bir şey göremedim…

Galiba bu kez Sayın Gül de Gezi’nin milli iradeye yönelik bir sivil darbe girişimi olduğunu kabul etti…

Ya da..

Artık malum kesimden bir beklentisi kalmadığından, açıklama yapma gereği mi duymadı?