Kudüs bizim ama sen bizden değilsin!
İsmail Uğur Dündar…
Medya mahallesinin “sarı saçlı mavi gözlü gazetecisi…”
Meslekte yarım asrı geride bıraktı.
“Türkiye’de güven denilince akla gelen ilk isim” şeklinde bir algı oluşsa da Dündar’ın geçmişi “şerefe karşı işlenen suç” örnekleriyle doldu taştı.
Türkiye’nin en “beyefendi” siyasetçisi Binali Yıldırım’a “hakaret” ettiği gerekçesiyle, 5 ay 25 gün süreyle, haftada en az 2 saat olmak kaydıyla “şerefe karşı işlenen suçlar” ile ilgili makale ve kitap okuma cezasına çarptırıldı.
Bu ceza aslında “Uğur Dündar tipi” gazeteciliğin özetiydi.
Zira!
“Türkiye’de gizli kamera ile özel hayata müdahale” geleneğini ilk o başlattı.
100 yaşındaki Sivaslı Bekir Pehlivan’a “gizli çekim”le komplo kurup, “müritlerine edep yerlerini öptürüyor” iftirası attı…
“Büyücü Hoca” diye yaftaladığı Şerafettin Yardımedici ise şakağına sıktığı tek kurşunla canına kıydı.
“Konu mankeni” olarak kullandığı Ramazan Bayraktar, vaat edilen parayı alamadığı gerekçesiyle kendisini yakarak hayatına son verdi.
Dündar’ın çarpıtma haberleri yüzünden yetiştirme yurdundan atılan 8 genç de üzerlerinden çıkardıkları giysileri yakarak, kendilerine yönelik iftiralara tepki gösterdi.
•
Dündar’ın ismi geçmişte “karanlık” simalarla da yan yana geldi.
İSKİ’yi dolandıran Halil Bezmen’in hizmetlisini, Amerika’daki evinde tokatladığı gerekçesiyle yandaşları tarafından “kahraman” ilan edilen…
Ve…
Öldürülen MİT mensubu “Bay Pipo” lakaplı Hiram Abas’tan atış talimi alan Dündar’ın…
Tefeci Nesim Malki cinayetinin azmettiricisi olarak yargılanan Erol Evcil’le Paris’te görüştüğü, hatta bazı pazarlıklar yaptığı öne sürüldü.
Susurlukçu Sami Hoştan ile yaptığı telefon görüşmeleri ise savcılık iddianamelerine girdi.
Alaattin Çakıcı, TBMM Çete Soruşturma Komisyonu’na verdiği ifadede, Fransa’da tutuklu bulunduğu sırada “arabulucuk yapmak” için kendisini ziyaret eden Dündar’ı kovduğunu söyledi...
*
Meslek hayatı boyunca astronomik ücretler alan Dündar,
“Görünen maaşım, aldığım paranın yanında devede kulak kalır” sözüyle de hafızalara kazındı.
Kazancını tam yansıtmadığı gerekçesiyle Maliye Bakanlığı Vergi Denetmenleri Bürosu Başkanlığı tarafından “vergi peçecisi” ilan edildi.
1995, 1996 ve 1997 yıllarında gelir beyannamesinde göstermediği milyarlarca liralık kazançları dolayısıyla hakkında “vergi kaçakçılığı” cezaları kesildi.
Bir döneme damgasını vuran ünlü “dolandırıcı” Selçuk Parsadan’dan bile “Abi-kardeş gibiydik” dediği Dündar için “sözünde durmayan bir adamdır” ifadelerini kullandı.
*
Ömrü imalathanelerde “hamamböceği” aramakla geçen
İslam âlimlerine yönelik operasyonel haberlere imza atan..
Sanık avukatlarının bile göremediği ifade tutanaklarını canlı yayınlarda açıklayan..
Hasta Hakları Yönetmeliği’ne rağmen hastalara ait sağlık raporlarını yayınlayan..
Namaz kılan öğrencileri, sanki suç işlemişler gibi günlerce ekranlara taşıyan..
Aktütünlü çocuklara, ‘Köyümüzde öğretmen yok’ demeleri için 50’şer lira dağıtan..
Sırf “Van Gölü Canavarını görüntüledim” diyebilmek için kiraladığı mandaları gölün soğuk sularına sokan Uğur Dündar, her ne kadar “usta gazeteci” olarak tanınsa da esasında “usta tahrikçi” gibi hareket etti.
28 Şubat’ta, Dündar’ın dolduruşuna gelen bir grup CHP’li, otobüslere doluşarak Refah Partisi Gaziantep İl Teşkilatı’na baskın düzenledi.
Dündar’ın tahrikleri bununla sınırlı kalmadı.
O dönem yaptığı bir konuşmasında, “Güneydoğuda da aynı toprak satın alma taktiği uygulanmaktadırlar” diyerek, İsrail tehlikesine dikkat çeken RP ve FP Milletvekili Ömer Vehbi Hatiboğlu’nu günlerce acımasız şekilde suçlayarak, hedef gösterdi.
Yine o günlerde, “İslâmcılar Cezayir’i yakıyor” haberi yapmak için İsrail uçaklarının BM gözetimindeki Lübnan kamplarına yağdırdığı bombalara ait görüntüleri kullandı…
2009 yılında, Terör devleti İsrail’in Gazze’de 22 gün boyunca gerçekleştirdiği saldırılara yönelik haberlerde ise failinin İsrail olduğunu bir türlü telaffuz edemeyen Dündar, Filistinlilerin yaşadığı katliamı da “afet” ve “felaket” gibi kelimelerle seyirciye aktardı.
Ateşkesin üzerinden 20 gün geçtikten sonra “dostlar alışverişte görsün” misali çalıştığı kanalda Gazze’ye yönelik düzenlenen yardım kampanyasının sunuculuğunu yaptı.
Dündar’ın Gazze’ye yaklaşımını bilen vatandaşlar canlı yayındaki kampanyaya ilgi göstermeyince, toplanan para sınırlı kalırken program reyting sıralamasında ancak 56'ıncı olabildi.
*
Yıllarca “duayen” gazeteci olarak pazarlanan ve şimdilerde kendisine yüz vermeyen eski dostlarına “cenazeme gelmeyin” diye trip atan Uğur Dündar, Sözcü gazetesinde önceki gün kaleme aldığı yazısında Hamas-İsrail arasındaki savaş üzerinden yine nefret saçtı.
Geçmişte sırf yaşam öyküsünü “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum” sözleriyle anlatmaya başladığı ve akıcı Türkçesinden çok etkilendiği İstanbul Özel Musevi Lisesi mezunu Salvo Kohen’i işe alıp güya “ekranda yıldızlaşan” bir muhabir olarak yetiştirmekle övünen ve “Yahudi seviciliği” yapan Uğur Dündar;
"Bugüne kadar Türkleşmiş Arap hiç görmedik. İnşallah tersini de görmeyiz" diyerek, önce "Arap" nefreti pompaladı.
Sonra da…
“İslam” denilince aklına çorap kokusu gelen ve kendi beyanlarına göre gençlik çağlarından itibaren Batı kültürüne hayran, fanatik laik bir kalem olan Falih Rıfkı Atay’ın….
Tek bir temsilci, tek bir kurum bırakmadan terk edip geldiğimiz Kudüs ile ilgili, “Floransa bize ne kadar yabancıysa, Kudüs de o kadar yabancıydı” şeklindeki rezil sözlerini alıntılayarak, Müslümanların ilk kıblesi, İsra’nın ikinci durağı, miracın ise ilk basamağı olan Kudüs’ün “bizden olmadığını” söyledi.
Oysa Hz. Ömer'den itibaren Müslümanların elinde olan ve bir ara Haçlılar'ın eline geçen Kudüs tam 400 yıl boyunca Türk beldesiydi.
Bu aidiyet hissi oradaki tarihi eserlere yansıdığı gibi Türk şairlerinin şiirlerine de yansıdı..
Sezai Karakoç, Kudüs için; “Gökte yapılıp yere indirilen şehir” der.
Yedi Güzel Adam’dan biri olan merhum Şair Akif İnan da “Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde” diyerek, o kutlu mabede ve beldeye olan özlemini dile getirir.
“Yürü kardeşim ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin.” diyen rahmetli Nuri Pakdil ise zaten Kudüs ile bütünleşmiştir.
Ezcümle:
Uğur Dündar familyasının olmayabilir ama…
Peygamberler şehri olan Kudüs; tüm Müslümanların, özellikle bizlerin Harem-i izzeti ve namusudur.
-
aziz 1 yıl önce Şikayet Etuğursuz doğru söylüyor, kendisi hiçbir zaman bizden olmadı !!!Beğen Toplam 4 beğeni
-
Kantar 1 yıl önce Şikayet EtCennet ucuz değil, cehennem dahi lüzumsuz değil.Beğen Toplam 5 beğeni
-
Envers 1 yıl önce Şikayet EtMaalesef bizde bunun gibi batıya Yahudiye çalışan hain çok ve halen kalem sallıyorlar çok hayatlar kararttilar yuva yıktılarBeğen Toplam 2 beğeni
-
Uğur 1 yıl önce Şikayet EtSeviyoruz seniBeğen Toplam 5 beğeni
-
Ağrılı Yusuf 1 yıl önce Şikayet EtUğur Dündarin cenaze namazını kıldıran imama yazıkBeğen Toplam 10 beğeni