Deniz Baykal’ın istifasının ardından yaptığı açıklamada “CHP Genel Başkanlığına aday olmadığını” söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, bir hafta sonra “talibim” diyerek ağız değiştirmişti. 

Dönemin CHP milletvekillerinden Yılmaz Ateş de “Bu bir iç darbedir. Sırtımızdan hançerlendik” sözleriyle, Kılıçdaroğlu'nun bu hamlesine sert bir tepki göstermişti.
Akabinde, Baykal’ı “arkadan hançerlediği” gerekçesiyle Kılıçdaroğlu’na “Brütüs” benzetmesi yapılmıştı…

Kemal Bey ise gelen eleştirileri, “Siyaset eğer demokratik düzende yapılacaksa, 'arkadan hançerleme', 'Brütüs' benzetmelerinin doğru olduğuna inanmıyorum” sözleriyle geçiştirmeye çalışmıştı.

Kaderin cilvesine bakın ki…

Baykal’ı “sırtından hançerleyerek” CHP’nin başına geçtiği öne sürülen Kemal Bey, hafta sonu yapılan kurultayda  “sırtındaki hançerlerle” partisine veda etti.

*

Kılıçdaroğlu’nun sızlanmasına yanıt vermek, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e düştü.

Akşener, "Hançer işi ortada kaldı. Önce şunu söyleyeyim; eğer bensem o, bu güne kadar hiç kimsenin arkasından hançer vurmadım. Ben herkesin hak ettiği takdirde hançeri kalbine vururum. Bugüne kadar hep öyle yaptım. Arkadan katiyyen işim yoktur." dedi.
Yetmedi…

“Vallahi billahi bugüne kadar şap diye kalplerine o hançeri hem de Maraş bıçağı gibi koymuşumdur, koymaya devam edeceğim. Ama bir kişiyi ben sırtından bıçaklamadım.” diye yemin etti.

Sonra da “Gereğini yapmıyorsan habire hançerlenirsin. Ölümüne bir şey isteyip çevreyi görmüyorsan elbette hançerlenirsin” sözleriyle, Kemal Bey’in bu bıçak darbelerini hak ettiğini ima etti. 

*

Peki, bugüne kadar birlikte yol yürüdüğü herkesi yarı yolda bırakan Meral Akşener, dediği gibi o hançerleri hep muarızlarının kalbine mi soktu?

Arşivler gerçeğin öyle olmadığını söylüyor!

“Benim geldiğim sosyal sınıf itaat etmeyi, sadık olmayı, kanaat etmeyi, vefa duymayı öğrenir” diyerek “itaatkâr” bir imaj çizen…

Çiller ailesinin en güvenilir sırdaşı olan…

Siyasete DYP’de adım atarak, 1995 seçimlerinde ‘‘aile kontenjanı’’ndan önce İstanbul Milletvekili seçilen…

Akabinde “İçişleri Bakanlığı”na getirilerek, parti içerisinde ‘‘Ailenin Bakanı’’ olarak anılan…

Çiller Ailesi'ne göğsünü siper ederek,  lideri için iş çevreleri, medya ve hatta Türk Silahlı Kuvvetleri ile karşı karşıya gelmekten çekinmeyen…

Bu uğurda milyarlarca liralık tazminat cezasına çarptırılan Meral Hanım…

1999 seçimlerinden sonra, bir zamanlar “manevi kızı”, “iflah olmaz müridi” olarak anıldığı liderine kazan kaldırarak, ‘‘Çiller artık gitmeli’’ dedi.

Tansu Çiller, “ihanete” uğradığını ima etmek için Akşener’den ‘‘Brütüs’’ diye söz etti. 
Çiller ailesine yakınlığıyla bilinen dönemin “Öncü Gazetesi” ise bir adım ileri giderek Akşener’i “Brütüs'lerin azılısı” ilan etti.

*

“Burjuva kızı” dediği Çiller’i deviremeyen Akşener, 4 Temmuz 2001’de partisinden istifa ederek daha sonra ‘AK Parti’ adını alacak olan ‘Yenilikçiler’ hareketine katılacağını açıkladı. 

Birkaç gün sonra Meral Hanım’ın doğduğu kent olan Kocaeli’ne giden dönemin DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yavuz, burada isim vermeden;

“Biz, siyaseten dönmeleri bakanlık koltuğuna oturtarak sırtımızdan hançerlendik’’ sözleriyle Akşener’e göndermede bulundu.

Çok geçmeden, “Milli Görüş gömleğini çıkarmamışlar” diyen Meral Hanım, bu hareketten de ayrıldı.

Akabinde, Devlet Bahçeli’nin davetiyle MHP saflarına katılarak, en güvendiği önemli isimler arasında yer aldı.

Bu defa Devlet Bey’i devirerek MHP’yi ele geçirmeye çalıştı.

Bahçeli o süreçte yaşananlara ilişkin bir değerIendirmesinde;

“Sırtımızdan hançerlenmedik yer kalmadı” diye serzenişte bulundu. 

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da milliyetçi makyajla kurduğu İyi Parti ile Ülkücü camiayı parçalamaya çalışan Akşener’in partisine yönelik bir konuşmasında;
“Türk milliyetçilerinin sırtına vurulmuş kalleş bir hançer olan bu hanımefendinin partisinin foyası artık meydana çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

Her fırsatta ‘Hacı’ olduğundan dem vuran ve 7 yaşından beri namazı aksatmadığından sitayişle bahseden Meral Hanım’ın partisindeki FETÖ izini, PKK ile örtülü ittifakı ve ABD yandaşlığını gören;

Yusuf Halaçoğlu, Özcan Yeniçeri, Vedat Yenerer, Nevzat Bor, İsmail Ok, Ali Türkşen ve Yavuz Ağıralioğlu gibi önemli isimler, büyük bir hayal kırıklığı içerisinde Akşener’in partisiyle İP’leri kopardı.

Proje parti İP ise “şehit bacısına” küfreden, “nikâhını kıydığı şoförünün karısına göz diken”, para içinde yüzerken “açım” diye röportaj veren adamlara kaldı.

*

İmamoğlu ile Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasını isteyen Meral Hanım, “Cumhur İttifakı’nın rasyonel bir zeminde oturduğunu”  söylediği halde bu kez de Kemal Bey’in adaylığını engellemek için her yolu denedi.

YSK üyelerine küfreden Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezasını bahane eden Meral Ablası, 

Yüzünde “Rabbi Yesir” gördüğü kardeşiyle birlikte organize ettiği "Saraçhane Operasyonu" ile CHP’yi bölmeye çalıştı.

Almanya’da icazet turları atan zavallı Kemal Bey,  partisini kurtarmak için apar topar İstanbul’a dönmek zorunda kaldı.

"Saraçhane Operasyonu"ndan sonra CHP Genel Merkezi'nde herkes birbirine "Brütüs" gözüyle bakmaya başladı.

Bu hamle boşa çıkınca, Meral Hanım bu defa “kumar masası” sözleriyle önce 6’lı masayı dağıttı, sonra hiçbir şey olmamış gibi geri döndü.

Masanın dağılmasının ardından ayağa kalkan CHP’liler ve fondaşlar, “Akşener davaya ve halka ihanet etti”, “Tam kazanacakken takıma ihanet etti”, “Kendisini umutla destekleyen toplumsal sınıfa ihanet etti” ve “Ülkenin kaderiyle oynadı” şeklindeki söylemlerle, seçime 2 ay kala ihanete uğradıklarını ve arkadan hançerlendiklerini öne sürdü.

CHP’li üst düzey bir yönetici;

"Öncelikle ortada ciddi bir ahlak sorunu olduğunu gördük. Sırtımızı dayadığımız bir partinin genel başkanı, dayadığımız o sırta hançer saplamak istedi” diyerek Meral Hanım’ı işaret etti.

*
Evet!

Gördüğünüz gibi Meral Hanım her fırsatta elindeki o Maraş bıçağını “şap şap” diye birlikte yol yürüdüğü insanlara saplamakta sakınca görmemiş…
Meral Hanım bunu yüzlerine karşı açık açık yaptığını iddia ediyor ama nedense muhataplarının hep sırtları ağrıyor…

Bu durumda kimin haklı olduğuna karar vermek size kalıyor!

Haber7 / Zekeriya Say