“Gaf” denilince ilk akla gelen isimlerden biri olan, partisi DYP’nin kıratına “ak at”, “Çekiç Güç”e “Çekici Güç” diyen ve “Allah’ı size emanet ediyorum” şeklindeki sözleriyle hatırlanan Tansu Çiller, Malatya’da kendisini karşılayan havacı askerlere, “Merhaba polis” demişti.

Çiller’in başbakan olduğu dönemde belediye zabıta memurlarını “askeri şeref kıtası” sanıp ‘‘Merhaba asker’’ diye selamlaması ise özellikle sol kesim için yıllarca dalga ve eleştiri konusu olmuştu.

24 Eylül 2000 tarihinde, hem de bir Pazar gününde, o dönem partisi DSP'nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Yılmaz Büyükerşen'i “Başbakan” sıfatıyla ziyaret eden Bülent Ecevit, belediye binasına geliş ve gidişi sırasında zabıta tören mangası tarafından selamlanmıştı.

Binaya girişi sırasında yaşanan kargaşadan dolayı zabıta tören mangasını göremeyen Ecevit’in çıkışta zabıtaları "Merhaba arkadaşlar" diyerek selamlaması, dönemin gazeteleri tarafından “Zabıtalar emir ve görüşlerinize hazırdır!” başlıklı haberlerle alaya alınmıştı.

Yoğun bakıma alınıp entübe edilen ve Ecevit’in hükümetinde ‘Çalışma Bakanı” olan Yaşar Okuyan ise Şubat 2002’de, kendisini zabıta tören mangası ve kırmızı halı ile karşılayan Isparta Belediyesi yetkililerini, “Bu tür protokollerle kaybedilecek zamanımız yok” sözleriyle haşlamıştı. 

AK Partili bazı belediyeler de zaman zaman ziyarete gelen devlet ricalini Zabıta Merasim Mangası ile karşılamış.

Arşivleri taradığımda 1994’ten 2019 yılına kadar tam 25 yıl boyunca Milli Görüş ve AK Parti belediyeciliğinin hüküm sürdüğü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde sadece 3 adet Zabıtalı karşılama törenine denk geldim.

İlki 13 Nisan 2004’te, o dönem TBMM Başkanı olan Bülent Arınç'ın Kadir Topbaş'a yönelik tebrik ziyareti…

İkincisi 15 Kasım 2007’de, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yine merhum Kadir Topbaş'a yönelik nezaket ziyareti…

Üçüncüsü ise TBMM eski Başkanlarından İsmail Kahraman’ın 3 Temmuz 2018 tarihinde, İBB Başkanı Mevlüt Uysal’a yönelik veda ziyareti…

Bunun haricinde kimse İBB önünde hazır kıta vaziyetteki zabıtalar tarafından karşılamamış.

Örneğin Başkan Erdoğan, 25 May 2018’de, “Cumhurbaşkanı” sıfatıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Saraçhane'deki binasını ziyaret ettiğinde belediyenin önünde sadece yetkililer ve coşkulu İstanbul halkı vardı.

Fakat ne zaman İBB el değiştirip CHP’ye geçti, zabıtalar da asli vazifesini bırakıp Ekrem İmamoğlu’nun “milis gücü” haline geldi.

Şöyle ki…

23 Haziran tekrar seçimlerinden önce İBB’ye bağlı zabıta ekipleri, ilçe seçim kurullarının aldığı kararlar doğrultusunda CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’na ait bazı afişleri kaldırmıştı.

Bu duruma tepki gösteren fonlu medya devletin zabıta memurlarını, “AKP zabıtası” şeklinde yaftalamıştı.

Ekrem İmamoğlu bu olaydan birkaç ay sonra, “İBB Başkanı” sıfatıyla “Zabıta Teşkilatı’nın 193’üncü kuruluş yıldönümü” bahanesiyle Edirnekapı’daki Zabıta Daire Başkanlığı’nı ziyaret etti.

Merhum Kadir Topbaş’ı çiçeklerle karşılayıp baklava ikram eden zabıtalar, ilk kez Zabıta Daire Başkanlığı’nı ziyarete gelen İmamoğlu’nu karşılamak için dirsek temas aralığı hizaya geçti… 

İmamoğlu da görevde olması gerekirken talimatla esas duruşa geçirilen tam 500 kişilik zabıta grubunu “devlet başkanı” edasıyla selamladı.

Bununla yetinmeyen İmamoğlu, zabıtalara hitaben yaptığı konuşmada;

“İstanbul 1922’de işgalden kurtuldu, kimsenin yeniden işgal etmesine müsaade etmeyeceğim” diyerek, esip gürledi.

İmamoğlu söz konusu törenden sadece iki ay sonra, bu kez “zabıtalarımızla gideceğiz, temizleyeceğiz” diyerek, başta TÜRGEV olmak üzere mütedeyyin STK’ların kiraladığı İBB’ye ait mülkleri ne pahasına olursa olsun boşaltacaklarını söyledi.

Derken…

İBB’ye bağlı zabıtalar, AK Partili ilçe belediyelerinde görevli zabıtalara racon kesmeye başladı.

Halk Ekmek büfesinin konulacağı alan yüzünden çıkan tartışmada Ekrem’in zabıtaları, Ümraniye Belediyesi zabıtalarını darp ettiler.

Beyoğlu Belediyesi’nin maske ve dezenfektan stantlarını, tramvay yolunu tıkıyor gerekçesiyle söküp attılar.

İslami STK’ların stantlarını, “Başkanı’nın talimatı var” diyerek kaldırdılar.

Taksim’de seyyar satıcı bir kadını uçan tekme ile yere serdiler.

İBB zabıtaları daha da ileri giderek Çatalca Kaleiçi mahallesinde bulunan mescidin inşaatını bastı. Mescidi yaptıran sakallı cübbeli vakıf üyeleri, İBB zabıtasının şerrinden sığınmak için jandarmadan yardım istedi.

Yine Ekrem’in zabıtaları, 10 yıllık kira sözleşmesine rağmen TÜGVA Adalar İlçe Temsilciliği’ni işgal ederek öğrencilerin kullandığı eşyaları hukuksuz şekilde dışarı attı.

Fondaşlar ise Ekrem’in İBB zabıtasını “şahsi milis gücü” haline dönüştürdüğünü ilk kez Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay’ın annesinin evine yönelik baskınla fark ettiler.

Bu duruma tepki gösteren Gazeteci Barış Yarkadaş, katıldığı bir canlı yayında, “Ekrem İmamoğlu’nun elindeki kamu gücünü bu şekilde kullanması hem ayıptır hem de korkutucudur” diyerek yerel seçimlerden önce “sevgi pıtırcığı” olarak pazarlanan İmamoğlu’nun, koltuğa oturduktan sonra “otokratik eğilimler” gösterdiğine yönelik kaygısını dile getirdi.

Ekrem İmamoğlu bununla yetinmedi.

İstanbul halkına hizmet etmesi gereken ve 55 maddeden oluşan yönetmelikte “selam durması” şeklinde bir madde olmayan zabıta memurlarını bu kez kendisini ziyaret eden ittifak partilerinin genel başkanları önünde hizaya geçirdi.

Önce “baba” gibi gördüğü ve “değişim” bahanesiyle devirdiği Kemal Kılıçdaroğlu’nu…

Ardından, şimdilerde partisinin ele geçirmeye çalıştığı Meral Akşener “ablasını…”

Hatta 3 dönem Başbakanlık yapan Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu’nu bile “Zabıta Tören Mangası” ve “kırmızı halı” ile karşıladı.

İmamoğlu iki gün önce de kendisini yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösteren CHP’nin emanetçi Genel Başkanı Özgür Özel’i zabıtalarla karşıladı.

Kimileri..

Devletin gemisini, tarihi yalısını şahsi malı gibi kullanan İmamoğlu’nun, muzaffer bir general edasıyla zabıta tören mangası önünde gerile yürümesini bir ego tatmin etme şekli olarak yorumladı.

Kimileri İmamoğlu’nun “cumhurbaşkancılık” oynadığını öne sürdü.

Bendeniz ise son olarak devletin zabıtalarına sunucu Metin Uca’nın tabutunu taşıtan İmamoğlu’nun “Zabıta Tören Mangası”nı bir mesaj verme aracı olarak kullandığını düşünüyorum.

Zira Ekrem’in zabıtalarını selamlayan, gidiyor!