Köftehor Ekrem…
Tarihler 18 Nisan 2002’yi gösteriyordu.
O dönem henüz birinci yılını bile doldurmayan AK Parti’nin Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Nevşehir’i ziyaret etti.
Uzun yıllar RP ve FP çatısı altında siyaset yapan, “Kemal Derviş o zaman parti kursaydı onun partisine girecektim” diyen ve henüz 1 aylık parti iken AK Parti’ye katılan dönemin Nevşehir Belediye Başkanı Yalçın Demir…
Başkan Erdoğan onuruna “Bostan” isimli restoranda 600 kişilik bir yemek verdi.
Çok geçmeden yemeğin faturasının belediye kasasından ödendiği ortaya çıktı.
Bunu duyan dönemin AK Parti Nevşehir İl Başkanı Hasan Ünver, “Bu, ahlakî anlayışa sığmaz” diyerek, yaşananlara tepki gösterdi.
Olağanüstü toplanan il yönetimi lokanta sahibine giderek, 600 kişilik yemek karşılığı 3 milyar lirayı ödedi.
Lokantadan da belediyeden tahsil ettiği parayı iade etmesi istendi.
2004 yılında yapılan yerel seçimlerde Yalçın Demir yeniden aday gösterilmezken, emanet ehline, yani Hasan Ünver’e geçti.
Çünkü…
Yediği yemeğin parasını vatandaşa ödetmek AK Parti’nin, özellikle Tayyip Erdoğan’ın siyaset anlayışına tersti.
Mesela, 1 Ağustos 2003 akşamı Yüksek Askeri Şûra'nın Merkez Orduevi'ndeki yemeğinin sürdüğü saatlerde, dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile danışmanlarını ve çok sayıda korumasını yanına alarak Köroğlu Caddesi'ndeki köfteci Cambo'ya giden Başkan Erdoğan, yedikleri köftelerin ücretini cebinden ödemişti.
Hatta o sırada köftecide bulunan iki kadın müşterinin hesabını da kendi hesabına ekletmişti.
“Hesap ödememek” gibi bir tarzı olmayan ve defalarca kameralar tarafından hesap öderken görüntülenen Başkan Erdoğan kimi zaman, küresel çapta iş adamlarının lüks menülü yemek davetlerine bile katılmayarak bizzat aracından inip ücretini fazlasıyla ödeyerek satın aldığı simitle yetinmişti.
Tüm bu gerçeğe rağmen, 10 Ocak 2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giden CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tam 40 dakika görüştü.
Başkan Erdoğan’a “Oyunuza talibim” diyerek aklınca espri yapan İmamoğlu, ardından güya 1994 yılındaki karşılaşmalarını anlatarak, “Güngören’de köfteci dükkânımız vardı. Güngören Belediye Başkanı ile gelmiştiniz. Dükkânımızda köfte yemiştiniz” dedi.
Bedava yemek yeme alışkanlığı olmayan Başkan Erdoğan, bu hikâyeyi duyar duymaz, “borcumuz varsa ödeyelim” diyerek, kendisini minnet altına sokmak isteyen İmamoğlu’nun oyununu bozdu.
İmamoğlu da çaresiz, “Efendim o borç gönül borcu, parayla ödenmez” diyerek kıvırmak zorunda kaldı.
Bu “köfte muhabbeti” medyaya yansır yansımaz, yalaka basın; “özlediğimiz gülümsemeyi getirdi siyasete” şeklindeki yazılarla İmamoğlu güzellemeleri yaptılar.
“Ekrem İmamoğlu’nun “kavgacı değil, diyaloğa açık bir aday olduğunu” yazıp çizdiler.
“Köfte”nin prim yaptığını gören İmamoğlu ise sadece 5 gün sonra Güngören’e giderek, şimdilerde “tekstil aksesuarları satılan” eski dükkânında gazetecilere nasıl köfte yaptığını ballandıra ballandıra anlattı.
Personel yetişmediği zaman alt kata inip bulaşık yıkadığını, tezgâhta usta işi aksatınca ızgaranın başına geçip köfte kızarttığını” söyledikten sonra, “Hangi işi yaparsanız yapın o işin en iyisini yapmak önemlidir” sözleriyle “çalışkan” imajı çizdi. Sonra da “Özel misafirler geldiği zaman konuk etmeyi severdik. O sizin bereketinizi arttırır” diyerek bir kez daha sözü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ikram ettiği köftelere getirdi.
Köfte üzerinden elde ettiği “siyasi primin” tadı damağında kalmış olmalı ki aradan geçen 5 yılın ardından yine bir seçim öncesi İmamoğlu aynı hikâyeyi yeniden piyasaya sürdü.
Üstelik 5 yıl önce Başkan Erdoğan’ın “borcumuz varsa ödeyelim” çıkışı karşısında, “Efendim o borç gönül borcu” diyerek, alacak- verecek olmadığını söyleyen İmamoğlu…
Bu defa katıldığı “Mevzular Açık Mikrofon” adlı programda, hem; "Erdoğan benim lokantamda köfte yedi. Parasını almadım. Hayat boyu o borcu ödeyemeyecek" diyerek efeleniyor.
Hem de adeta, “Namerdin ekmeğini yeme, 40 yıl konuşur” diyen atalarımızın ne kadar haklı olduğunu tescilleyecek bir tavır takınıyor.
*
Tabii 30 yıl önce kendi ısmarladığı ve o dönem “bereket getirir” diye övündüğü yemeği siyaset malzemesi yapan Ekrem İmamoğlu…
Sıra içinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan İBB bütçesinden yediği ultra pahalı yemeklere gelince hiç oralı olmuyor.
Öyle ya!
AK Parti, belediye bütçesinden yemek ısmarladı diye kendi belediye başkanını hizaya sokup, vatandaşın parasını iade ederken…
İBB’deki ilk gününde, yemekhane diye Özel Kalem Müdürlüğü’nün çay ocağına giderek “antrikot” şovuna imza atan ve “Birine antrikot birine musakka olmaz” dedikten sonra soluğu İstanbul’un en pahalı restoranlarında alan İmamoğlu, defalarca yediği yemeğin faturasını İBB’ye ödetti.
Mesela..
29 Ağustos 2019’da, Tunuslu Hayreddin Paşa Konağı’nda yapılan ve CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanının katıldığı çalıştayda, 50 kişilik yemeğe İBB kasasından tam 319 bin 780 lira ödedi. Kişi başı 6 bin 395 bin liraya mal olan yemekte, her bir CHP’li o günün parasıyla 3’er asgari ücret yedi.
Akabinde, İmamoğlu’nun Sait Halim Paşa Yalısı’nda büyükelçilere yediği yemeğe İBB bütçesinden 77 bin 189 lira aktarıldı. Kendisini “iyi bir Müslüman” olarak tarif eden İmamoğlu, sırf içkilerin açılması için ödenen 3 bin 115 liralık “buşon parası”nı bile belediyeye fatura etti.
3 ay sonra Boğaz manzaralı Feriye Restoran’da, CHP’li vekillere ve yerel siyasetçilere rakı, şarap ve şampanyanın da yer aldığı içkili alem masası kurdu.
Yetmedi…
2021’in son günlerinde, Türkiye’de yaşayan papazlara Noel Bayramı yemeği verdi. Yemekte ise yok yoktu.
İstanbul halkı kar yağışı altında ölüm kalım mücadelesi verirken, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Chilcott ile kentin en lüks mekânında 3 saat boyunca balık keyfi yaptı. Yemeğin parasını kim ödedi bilmiyorum ama İstanbullunun yolunu açması gereken kar küreme araçları yemek boyunca İmamoğlu’na eşlik etti.
Özetle…
Şunun şurasında 20 günü kalan İmamoğlu, her seçim öncesi Başkan Erdoğan’a ısmarladığını iddia ettiği kuru köfte üzerinden prim kasmayı bırakıp…
Beş yıl boyunca midesine indirdiği İstanbul halkının helal parasının hesabını ahirette nasıl ödeyeceğini düşünse daha iyi eder!
-
Lami Aydın 8 ay önce Şikayet EtYalçın Demir ehil değildi(!). Aferin, aferin. Ne kadar tanıyorsunuz? Şâyet yaptığı hata ise ki, mevzuat içerisinde Yalçın beyin bilerek özellikle kul hakkına taalluk bir hata yapacağına emin değilim, bir müslümanın hatasını fâş etmekle sevap kazandınız(!). Bravo, alkışlar sizin için gelsin.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Sakıp ağa 8 ay önce Şikayet EtKöftehor sensin hem gel köfteyi avenenle yala yut afiyet olsun hem hesap ödeme olacak iş değil işletme sahibi nezaketen istemesede zorla fazla fazla verecekti iyi ya beleşe nerde köfte varBeğen
-
hhüseyin 8 ay önce Şikayet EtAntrikot olayı vardı bir de çocuğun. Adamlar kendi adamı çıkınca kucağında patlayan ve kursağında kalan başka bir siyasi hezimeti idi EkreminBeğen Toplam 4 beğeni
-
nuri 8 ay önce Şikayet Etya yemeği ısmarlamayacaksın ya da ısmarladıysan lafını etmeyeceksin , kıssadan hisse kimseden karşılıksız yemek yemeyeceksin ,günün birinde 3 kuruşluk yemeği başa kakarlarBeğen Toplam 7 beğeni
-
Ahmet Çakıl 8 ay önce Şikayet EtYazarın eline yüreğine sağlık. İmamoğlu ayıp etmiş. Aradan yıllar geçmiş bir konu. Siyasete malzeme yapılır mı?!Beğen Toplam 6 beğeni