2004 yılında, Şanlıurfa'da düzenlenen bir operasyonda, kendisini;

“Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı 'Güneydoğu Anadolu Bölge İstihbarat Komutanı' olarak tanıtan ve 'Gaziantep'te TSK'ya ait bir istihbarat binası inşa edeceğiz’ diyerek işadamlarını dolandıran sahte bir general yakalanır.

Benzer suçlardan sabıkası olan Y.T. adlı dolandırıcı tutuklanarak cezaevine gönderilir.

Kaldığı cezaevinde, Şanlıurfa İl Jandarma Alay Komutanı hakkında bir şikâyet mektubu yazan Y.T. adlı dolandırıcı, söz konusu mektubu dönemin Genelkurmay Başkanına ve Jandarma Genel Komutanına gönderir.

“Sahte general”in mektubunu dikkate alan Jandarma Genel Komutanlığı, iddiaların araştırılması için dönemin Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz’ün de aralarında bulunduğu bir heyeti bölgeye gönderir.

Söz konusu heyet yaptığı incelemelerin ardından hazırladığı raporda, Şanlıurfa İl Alay Komutanlığı görevini yürüten Albay ile ilgili;

“İyi ahlak sahibi olmak hükmü kapsamında, amirlik ve komutanlık için gerekli vasıfları değerlendirilmeli” notunu düşer.

Derken…

Görevi sırasında “Ahlaki ve mesleki yetersizlikle itham edilen” mahut “albay”, yıllar sonra Güneydoğu’daki vazifesi sırasında PKK ile gerçekleştirdiği mücadeleyi kitap haline getirir.

Hatta bu kitabına da Emin Çölaşan’dan “önsöz” yazmasını ister.

Çölaşan’ın köşesinden övgüyle bahsederek satış rekorları kırmasına sebep olduğu “Şemdinli’de Sınırı Aşmak!..” adlı bu kitabın yazarı, Fransız Jandarma Subay Okulu mezunu olan ve Paris’te “askeri ataşemiliter” olarak görev yapan emekli Albay Erdal Sarızeybek’in ta kendisidir.

TSK raporuna göre “Ahlaki ve mesleki olarak yetersiz” bulunduğu halde, kitabında adeta tek başına destanlar yazdığından bahseden…

“300 kişilik PKK’lı grubu 7 kişiyle çembere aldığını” öne süren Erdal Sarızeybek…

2015 yılında, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün adlı FETÖ’cü ile aynı arada MHP’den milletvekilliği aday adaylığı başvurusu yaptı.

Devlet Bey’in feraseti sayesinde bu hevesi başlamadan bitti.

Ertesi yıl ise Sarızeybek’in maskesi tamamen düştü.

15 Temmuz 2016’da gerçekleşen FETÖ’nün “alçak darbe girişimi” sırasında insanlar çıplak elleriyle tanklara direnirken…

Tekaüt Albay Sarızeybek, hiç utanmadan;

“Camiler şu an halkı sokağa çağırıyor; yazıklar olsun! Sen CUMHURBAŞKANI'sın be adam, devlet sende emir sende! Bugüne kadar devlet adına neler yapmadın ki! Ve sen şimdi halkı devlete karşı sokağa çağırıyorsun; yazıkları olsun! AKLI SELİM OLAN ASLA VE ASLA DEVLETE VE MİLLETE KARŞI SOKAĞA ÇIKMASIN! ASLA VE ASLA KARDEŞİ KARDEŞİ KIRDIRACAK PROVOKASYONA ALET OLMASIN! YÜREĞİMİZDEN GEÇEN BUDUR” şeklinde rezil bir paylaşım yaparak…

251 vatandaşımızı şehit eden FETÖ’cü hainlerle “kardeş” olduğumuzu öne sürecek kadar ileri gitti.

MHP’den yüz bulamadığı için dümeni Rahmetli Alparslan Türkeş’in, “MOSSAD ajanı” dediği Ümit Özdağ’ın ırkçı Zafer Partisi’ne kıran Erdal Sarızeybek bu arada uydurulmuş Tevrat’tan alıntılar yaptığı “İsrael” adıyla bir kitap yazarak, kendince “Nil ile Fırat arasındaki devlet oyunlarını” yazdı.

Şu ihanet satırları ise Erdal Sarızeybek’in hangi akla hizmet ettiğini açıkça ortaya koyuyor:

“Erdoğan’ın İsrail karşıtlığı bir tuzaktır! Erdoğan’ın açılımları bir İsrail planıdır!

Sesimi işitin. Haklı olduğumu göreceksiniz… Artık mesele AKP meselesi değil, vatan meselesidir.”

Evet…

Yıllarca TSK’da görev aldığı halde, Siyonist İsrail’e karşı her zaman ve her platformda en büyük tepkiyi ortaya koyan Başkan Erdoğan’ı “İsrail’e hizmet etmekle” itham edecek kadar art niyetli ve müfteri olan bu “yetersiz” albay, gerçekte Yahudilerle akraba…

Kendisi gibi kitap yazarı olan ve “Akillah” müstearını kullanan Azra Kohen,  Erdal Sarızeybek’in öz be öz yeğeni…

"Fİ-Çİ-Pİ" isimli üçlemelerle yıllarca cinsellik pazarlayan bu hanımefendinin Yahudi kocası Sadok Kohen, online poker ile sanal bahis siteleri kurmakla biliniyor.

Sadok’un babası Sami Kohen, ulusal gazetelerde kalem oynatan ünlü bir gazeteci.

1895-1961 yılları arasında yaşayan dedesi Albert Kohen ise dünyadaki Yahudileri Filistin'e yerleşmeye teşvik eden “Filistin için Yahudi Ajansı”nın Londra temsilciliğini yapmış.

Özetle, Kohen ailesi sıkı Siyonist.

Kendisini “Ebedi öğrenci” ilan eden ve işte böyle bir aileye gelin giden Erdal Sarızeybek’in yeğeni Azra Kohen,

“Kadınların iyi insan yetiştirebilmeleri için annelik, okullarda ders olarak okutulmalı” diyerek, aklınca anneliğe ne kadar önem verdiğini açılmamıştı.

Sonra da bir annenin çocuğuna vermesi gereken 3 şeyi şöyle sıralamıştı:

• İlk olarak anne, çocuğuna iyi bir baba vermekle görevli.

• İkinci olarak, iyi bir beslenme alışkanlığı…

• Üçüncü olarak ise çocuklara “kimlik bilinci” yüklemeyi tavsiye etmişti.

İsrail aşkıyla yanıp tutuşan bir dedenin, sanal kumardan para kazanan torunuyla evlenen ve bu parayla yavrusunu yetiştiren Azra Kohen isimli bu Siyonist gelini, önceki gün vicdansızca bir paylaşım yaptı.

Yerinden edilen Filistinlilerin “güvenli bölge” diyerek sığındığı Refah'a füzelerle saldıran İsrail’in çadırlarda cayır cayır yakarak katlettiği…

Kimi çocukların ise başlarının gövdelerinden ayrıldığı alçak saldırı için;

“Kendi yavrusunu bombanın atılacağı megafonla 3 saat önceden duyurulan ve bas bas çağırılan yere götürüp bombanın atılacağı yere oturtup köşeye geçip videosunu çekebilecek içerikte olan herkesin yok olmasını diliyorum! Ve o çocukların kurtarılması için her gün dua ediyorum onları bomba bölgesine videolarını çekmek için koyan o iğrenç yaratıklardan kurtarılmaları için... Yavrusunu koruyamayan yem eden hiçbir kimse yaşamı hak etmiyor!” ifadelerini kullandı.

Gördüğünüz gibi…

“Anneliğin” okullarda ders olarak okutulmasını isteyen bir kadın bile sırf bir Yahudi ile evli olduğu için böyle düşünüyorsa, Gazzeli masum çocukların Siyonist katiller için ne ifade ettiğini siz düşünün…

Özetle, Siyonizm sadece “ana”dan değil “koca”dan da geçiyormuş.

*

Bu arada…

Artık kitap alırken yazarına ve kimler tarafından köpürtüldüğüne daha fazla dikkat edin.

Aksi halde yetersizleri “kahraman”, kalpsizleri “yüzyılın annesi” sanmaya devam edersiniz…