Milli müfredat bu yüzden şart!
Milli müfredat bu yüzden şart!
Tevfik Fikret…
Tanzimat’tan günümüze uzanan süreçte, değişen “aydın” tipinin sembol isimlerinden biri…
Fikret, “Sabah Ezanında” isimli şiirinde;
“Allah-u Ekber… Allah-u Ekber…
Yüce bir sükût:
Sanki tabiat sessiz sessiz ibadet eder...
Allah-u Ekber… Allah-u Ekber…
İnler ıssızlık: Sanki evrenler,
Bir gizli, bir açık, bir ışıklı, bir karanlık
Devamlı Hakk’ı zikreyler…” mısralarını kaleme alan “dindar” bir şair iken…
Daha sonra Kur’an-ı Kerim’i ve Allah’ı kast ederek, haşa;
“Ey fikirlere mezar olan köhne kitap,
Sahifelerin yarın yırtılacak!
Kainatın sahibi mi? Evet, doğru
Kainatın sahibi olan o kibirli, o azametli şey
O yanına yaklaşılamayan asık surat” dizelerini yazacak kadar ileri giden bir zavallı…
Kimilerine göre Tevfik Fikret’in yaşadığı bu “inanç buhranı”nın sebebi, oğlu Haluk’un değişimiyle alakalı…
Milletimizin kültür değerlerini ve inanç sistemini beğenmeyen ve beynini “Batı’ya kiralamış bir Tanzimat aydını” olan Tevfik Fikret;
“Gez, dolaş kainat-ı efkarı
Ne bulursan bırakma: Sanat, fen
İğtimad, iğtina, cesaret, ümid
Hepsi lazım bu yurda, hepsi müfid
Bize bol bol ziya (ışık) kucakla getir…” dizeleri ile oğlu Haluk’u, 14 yaşında Fen ilimleri öğrenmesi ve iyi bir tahsil alması için önce İskoçya'ya sonra da Amerika'ya gönderir.
Fakat Fikret’in hesabı tutmaz…
Çünkü “Haluk’un Defteri” adı kitabında “ideal Türk genci” olarak tanımladığı oğlu Haluk, kucak dolusu “aydınlık” getirsin diye gittiği yerde, fen bilimleri öğrenmek yerine ilahiyat doktorası yaparak inancından döner ve bir Protestan papazı olur.
Kendisinden yaşça büyük Hristiyan bir Amerikalıyla evlenen Haluk, bir daha ülkeye gelmez ve 1965 yılında, 72 yaşında bir papaz olarak Amerika’da ölür.
Evet!..
İttihatçılar, “Batıcılık hummasına” tutulmaya başladıkları Tanzimat’tan bu yana kurtuluşu hep Hıristiyanları taklitte gördüler.
Bu yüzden, İslam’a, töreye, milletin ruhuna, kadim değerlere hiç önem vermediler.
“Dünya vatandaşı” kavramıyla; ülkesini, milletini, tarihini yok sayan “kimliksiz” bir nesil yetiştirmeye çalıştılar.
Bizler, İslam inancı ile yoğrulan; vatanını-dinini-milletini-bayrağını seven “Asım’ın Nesli” yetiştirme hayali kurarken…
İttihatçıların günümüzdeki uzantıları olan CHP ve aveneleri ise hep yeni “Haluk”lar için uğraştılar…
Tevfik Fikret’in oğlunu “papaz” yapan bu Batıcı eğitim hayali…
İslam Hukukunun özü “Mecelle”yi yazan komisyonun başında yer alan Ahmet Cevdet Paşa gibi bir dehanın kerimesi Fatıma Aliye’nin, Dame De Sion mezunu kızı İsmet’i ise “rahibe” yaptı.
*
Yaratılış gerçeğini yok sayan ve körpecik dimağlara sahip çocuklarımıza yıllarca evrimci- ateist fikirleri dayatan Batı’dan devşirme bu eğitim anlayışında nihayet sona geliniyor.
İnkârcı eğitime teslim edilen çocukların, kendilerine verilenler doğrultusunda şekillendiğini ve eninde sonunda dinlerinin de onurlarının da tehlikeye düştüğünü gören Milli Eğitim Bakanlığı nihayet bu kötü gidişata “dur” dedi.
Alanında uzman yüzlerce eğitimci ve akademisyenden oluşan bir kurulla, 10 yıllık bir çalışma yürüten Bakanlık, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ismini verdiği milli müfredatı tamamladı.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca 26 Mayıs’ta onaylanan yeni müfredat, önümüzdeki eğitim-öğretim yılında kademeli olarak uygulanacak.
Şuurlu nesiller yetiştirmeyi amaçlayan bu çalışmaya karşı çıkan “İttihatçı” artıkları, her fırsatta yeni müfredatın “Cumhuriyet değerlerine uymadığını…”
“Arapça sözcüklerle bezendiğini” ve “sanki tekkelere mürit yetiştirmeyi” amaçladığını söyleyerek, çok kirli bir propaganda yürüttü.
Bunun sonucunda da önceki gün Bülent Sağış isimli sade bir vatandaş, güya çocuğunu yeni müfredattan korumak için Hıristiyanlığa geçtiğini ilan etti.
Tabii çok geçmeden “Yeni müfredat din değiştirtti” başlığıyla verilen haberlerin altında yatan gerçeğin aslında bundan fazlası olduğu ortaya çıktı.
“Sadece Hristiyan ve Yahudi çocukları din dersinden muaf oluyor” diyerek, din değiştirmesine “müfredat” kılıfı uyduran Bülent Sağış adlı velinin…
Gerçekte “CHP üyesi” olduğu ve 2015 yılında “CHP İstanbul 3. Bölgeden Milletvekili Aday Adayı” olduğu belirlendi.
Kendisini “Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti Neferi” şeklinde lanse eden “çiçeği burnunda Hıristiyan” Bülent Sağış’ın, sürekli kendisini “iyi bir Müslüman olma arzusunda bir insan” şeklinde lanse eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile resimler çektirmesi ise işin cabası…
Özetle, CHP’li Bülent Sağış’ın müfredata kızıp din değiştirdiğini açıklamasını münferit bir hadise olarak görmemek lazım…
Bu kafa, “Batı’nın ilmini alsın da isterse çocuğum din değiştirip kilisede papaz olsun” diyen İttihatçı Tevfik Fikret kafasıdır.
CHP ve fonlu medya eliyle köpürtülen bu müfredat karşıtlığı, çocuklarımızı yeniden “Haluk” ve “İsmet” yapma projesinin bir ürünüdür.
Dolayısıyla, sahnelenen karanlık senaryoyu iyi analiz etmek ve ancak yüz yılının sonunda hazırlanabilen milli müfredata sahip çıkmak lazım.
Zira artık dayatmalara teslim olacak lüksümüz kalmadı.
Çünkü nesil elden gidiyor.
Zekeriya Say / Haber7
-
Eyüp Çakır. 4 ay önce Şikayet EtSesimiz Türeğimiz oldunuz; Zekeriya Say...Memleket ve Anadolu İnsanu.....Sıra İst.Hisa r üstü Boğ.Ünvte AAvlu Bahçesinde Tevfik Fikre Müşrikin kabri ve Yanında da açık tutulan Türkevine de ne demeli...Sıra Onmasa.gelmeli. Çok İğfal edici ; Sınır.bozucu...Ucube ..Ne yazıkki Hisar Üstü Üzüntü verici Öğreci ve Biz Ziyaretçiler.için....?!!!Beğen Toplam 2 beğeni
-
Erdoğan ALTINER 4 ay önce Şikayet EtTürkiye'de hiçbir meselenin kendi doğal mecraı'nda tahlil ve müzakere edilemiyor maalesef!Beğen Toplam 1 beğeni
-
Gülcan Erdoğmuş 4 ay önce Şikayet Etteşhis doğru,tedavininde doğru olması temennimizBeğen Toplam 5 beğeni
-
Kartal 4 ay önce Şikayet EtYazı güzel fakat müfredatla alakalı biraz malumat olsaydı iyi olurdu.Beğen Toplam 5 beğeni
-
Müfredat 4 ay önce Şikayet EtTarih Müfredatında büyük bir yenilik yapılarak Ders aracılığıyla öğrencilerin Atatürk'ün kişilik özelliklerini ve yeteneklerini örnek almaları, Atatürk'ün ve Türk milletinin insanlığa katkılarına dair kanıtlar göstermeleri sağlandı.Beğen Toplam 1 beğeni