15 Temmuz, CHP genel merkezi önünde kutlansın!
Yine böyle sıcak bir temmuz gecesi yaşanan hain kalkışmayı “vatan aşkıyla” bertaraf etmemizin üzerinden tam sekiz yıl geçti.
Vesayet heveslileri o gece ATM kuyruklarında para çekme, marketlerden yiyecek ve içecek stoklama derdine düşmüşken…
Milletin evlatları, topyekûn bir halde kurşunlara gövdelerini siper ederek, çatılarda F-16’lara levye fırlatarak, tankların egzozlarını tişörtlerle tıkayarak, hain darbe girişimini adeta çıplak elleriyle boğdu ve bizden sonraki nesillerin asırlar boyu hayırla yâd edeceği bir destan yazdı.
Halkın parasıyla alınan ve kendilerine emanet edilen silahları vatandaşa doğrultan, masum sivillerin üzerine bombalar yağdıran, savaş uçakları ile gazi Meclisimizi bombalayacak kadar ileri giden asker kılıklı hainler, o gece 252 kardeşimizi şehit etmelerine ve binlerce kişiyi yaralamalarına rağmen kirli hedeflerine ulaşmadı.
Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla akın eden halkımız bir darbeden ziyade, bir işgal hareketi olan FETÖ kalkışmasını bastırdı.
Küresel terör baronlarının, ülkemizi FETÖ’nün satılık köpeklerini kullanarak teslim alma hevesi milletin çelik pençesine takıldı.
15 Temmuz 2016’dan üç yıl önce yaşanan ve sivil bir darbe girişimi olan “Gezi kalkışması” için “müthiş bir şahitlikti” diyen seküler kesim ise…
O karanlık gecede gerçekleşen, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü ve bağımsızlığını hedef alan FETÖ’nün kalkışmasını sürekli “sulandırma” yoluna gitti.
Ruhunu “1 dolar”a satan FETÖ’cü alçaklar, kanlı ihaneti perdelemek için “Allah’ın lütfu” şeklinde manipülatif belgeseller çekerek, darbenin iktidara yaradığı algısı oluşturmaya çalışırken…
Aralarında ana muhalefet partisinden yöneticilerin de olduğu malum zihniyet ise bütün siyasal, etnik ve inanç gruplarının topyekûn direnişiyle bertaraf edilen 15 Temmuz ihanetine “şov” ve “tiyatro” demekte sakınca görmedi.
Geride kalan 7 yılda da CHP’li yöneticilerin, 15 Temmuz'un yıldönümüne ilişkin düzenlenen etkinliklere doğru dürüst katıldıklarına veya parti örgütü adına temsilci gönderdiklerine şahsen hiç şahit olmadım.
Çok değil…
Daha birkaç gün önce Denizli Merkezefendi ilçesi CHP’li Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Selçukbey Mahallesi'nde yer alan ve şehitlere ithafen yapılan "15 Temmuz Şehitler Anıtı ve Şehitler Yolu"nu ortadan kaldırmak için…
Sözde “daha estetik bir demokrasi anıtı yapmak” önerisiyle, Türkiye genelinde “Demokrasi Anıtı” temalı bir heykel yarışması düzenleme kararı aldı.
Konservatuar mezunu olduğu halde, CHP lideri Özgür Özel’in “Ona bakınca geceleyin hepimiz rahat uyusun diye canını ortaya koyan kahraman Türk polisini görüyorum” dediği, çakma komiser Erdal Beşikçioğlu’nun…
Yani nam-ı diğer Behzat Ç.’nin yönettiği CHP’li Etimesgut Belediyesi ise sokak köepklerine para bulduğu halde tasarruf tedbirlerini bahane ederek, ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde hiçbir etkinlik yapmama kararı aldığını açıklamakta sakınca görmedi.
Sağ olsunlar duyarlı vatandaşlar dün gece,
"Etimesgut Belediyesi 15 Temmuz'u unutsa da biz unutmayacağız, şehitlerimizin emanetinden tasarruf edilmez" yazılı afişlerle, CHP’nin çakma komiserine haddini bildirdi.
Belli ki CHP’liler bu tür numaralarla, her seçimde oylarına muhtaç oldukları yeni müttefiklerini üzmek, onları incitmek istemiyorlar.
Göreve gelir gelmez KHK ile ihraç edilenleri yeniden kamuya alacaklarını ilan ederek, ihanet sürecine dâhil olanları aklama planları yapan CHP’liler...
Belli ki; bir ‘yeniden diriliş’ ve ‘varoluş’ destanı olan 15 Temmuz ‘u unutturmak istiyorlar.
Tıpkı dün Çanakkale’de bu topraklar için dedelerimizle omuz omuza can veren Haleplileri, Şamlıları, Kudüslüleri, Gazzelileri, bugün “Türkleri sırtından vuran birer Arap artığı” şeklinde yaftaladıkları gibi…
Muhtemelen yarın da 15 Temmuz direnişine omuz verenleri, azılı birer suçlu ilan edecekleri günün hayalini kuruyorlar.
Bu yüzden, daha en başından beri bu kutlu güne mesafeli duruyorlar.
Fakat biz bu günü unutturmamakta kararlıyız…
Tıpkı!
‘CHP Genel Başkanlığı’ koltuğuna oturan Kemal Kılıçdaroğlu, görevde kaldığı 13 yıl boyunca “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” törenlerine sadece 2 kez katılarak göz boyadığı halde…
CHP’nin şimdi ki Genel Başkanı Özgür Özel, zaferin 109'uncu yılını sosyal medyadan yayınladığı mesajla geçiştirdiği halde, biz o kutlu günü anmaktan nasıl vazgeçmediysek…
Her yıl 15 Temmuz’u da aynı coşkuyla anmaktan da vazgeçmeyeceğiz…
Hatta bir adım da ileri giderek, bu kutlu günün genç dimağların hafızasına işlenmesi için bir teklifte bulunmak istiyorum…
Şöyle ki;
Merhum Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, rahmetli Turgut Özal ile bir Japon heyeti arasında geçen bir görüşmeyi nakletmişti.
Bahadıroğlu’nun 8 Ağustos 2005 tarihli yazında kaleme aldığı görüşmenin özeti şöyleydi:
“Rahmetli Turgut Özal'ın Başbakanlık döneminde Türkiye'ye Japonya'dan bir eğitim heyeti gelmiş. Görüşmelerde bir ara söz çocuklarda "millî şuur" oluşturmaya gelince, Japon heyetin başı bunu nasıl başardıklarını anlatmış, demiş ki:
"Çocuklarımız ilkokul çağına bile gelmeden bazı 'şok testler' uyguluyoruz. Mesela uçak hızında giden trenlere bindiriyoruz. Çok katlı yollardan geçiriyoruz. İleri teknoloji üreten tesisleri gezdiriyoruz. Gördükleri gelişmişlik karşısında çocuklarımız şok oluyorlar.
"İlk şoktan sonra onları Hiroşima'ya götürüyoruz. Dehşeti gözleriyle görüp yaşıyorlar. Bomba atıldığından beri hiçbir bitkinin yetişmediği alanları geziyorlar...
"Ondan sonra alıyoruz karşımıza, 'Eğer siz yeteri kadar çalışmaz, diğer devletleri geçmezseniz, vatanınız işte böyle bombalanır, anneniz babanız böyle öldürülür. Toprağınızda bir çiçek bile yetişmez olur."
Bizimkiler, "İyi ama bizim Hiroşima'mız, Nagazaki'miz yok ki" deyince, Japonlar şöyle konuşmuşlar:
"Ama Çanakkale'niz var! O bölge çocuklarınıza ve gençlerinize millî şuur ulaştırmak için tam bir laboratuvar. Öğrencileri kafileler halinde Çanakkale'ye götürüp gezdirin ve ikiyüz elli bin şehidinizin hikâyesini anlatın. Yeterince çalışmazlarsa, başlarına bugün de benzer şeylerin gelebileceğini söyleyin."
Evet!
Artık Türkiye’nin yeni bir laboratuvarı daha var…
Yıllarca “Anıtkabir’in bayrağının direğinin ipini üretmekle övünen” ve “her darbeyi alkışlayan” vesayet artığı nesil yerine…
Kendi yerli milli silahlarını üreten, bölgede oyun kuran, küresel siyasete yön veren ve emperyalistlerin uşağı olan darbecileri çıplak elleriyle boğan bir nesil var. Bu neslin yetiştirdiği bir “Teknofest kuşağı” var.
Tüm bu atılımlara rağmen eğer çocuklarımız hala “şok” olmuyorsa, onları “darbecilerin gözde partisi” CHP’nin Genel Merkezi önüne götürelim…
“Bu parti maazallah iktidara gelirse, olacakları siz düşünün” diyelim…
Kesinlikle en az 350 bini aşkın sivilin atom bombalarıyla katledildiği Hiroşima ve Nagazaki kadar etkili olacaktır.
Çünkü CHP’nin olduğu yerde adalet değil, vesayet vardır!
Bu milletin evlatlarına silah doğrultan darbecileri aklama telaşı vardır.
Bu 27 Mayıs 1960 darbesinde de böyleydi, maalesef 15 Temmuz’da da vaziyet değişmedi!
-
Mehmet 3 ay önce Şikayet EtAğzına sağlık abimmmBeğen Toplam 2 beğeni
-
Kaan 3 ay önce Şikayet EtEllerinize sağlık çok önemli tespitler yineBeğen Toplam 6 beğeni
-
Medine 3 ay önce Şikayet EtKalemine sağlık kardeşim konuyu derli toplu çok güzel izah etmişsin.AROBeğen Toplam 19 beğeni
-
Mustafa ışık 3 ay önce Şikayet EtŞu chp adam gibi anlaşılsın ve anlatilsin vallahi 2 milyon oy alamaz bu aziz milletten sadece korkmadan neden camiler kapatildi yuzbinlerce insan neden asildi sapka icin binlerce cana nasil kiyildi adam gibi korkmadan anladin bak neler oluyor bu ulkede ve arşivleri açınBeğen Toplam 14 beğeni
-
Ali Gülüser 3 ay önce Şikayet EtVallahi la yuhibbül haainuun..Allah hainleri sevmez ,biz de sevmiyoruz sevmeyeceğim,yumusarsak kanımız kurusun..selamünaleyküm..Beğen Toplam 12 beğeni