Zekeriya Say
Zekeriya Say
HABER7 YAZARI

LGBT’ye ‘dur’ demenin yeri CHP’nin önü!

GİRİŞ 16.09.2024 GÜNCELLEME 18.09.2024 YAZARLAR

Hz. Lut peygamberin kavminden sonra eşcinsel sapkınlıkta en uç noktaya gidenler Antik Yunanlılardı.

Yunanlı yetişkinler, bedence sağlam ve güzel erkek çocukları özel bir sevgi ile koruma altına alır, bu sevgi(!) zamanla sapkın cinsel tacizlere dönüşürdü.

“Erkeklik” kavramına özel bir önem atfeden Spartalı askerler ise livata ile güçlerini artırdıklarına inanırlardı.

Tarihçiler, ‘300 Spartalı’nın  gerçekte “150 çift”ten oluşan eşcinsel bir askeri birlik olduğunu aktarır.

İşte bu iğrenç akım, 19. yüzyılda; sözde “şair, modacı ve stilistlerden” oluşan marjinallerce yeniden hortlatıldı.

Amerika’da, 28 Haziran 1969’da “Stonewall Inn” adındaki bir gay bara yapılan polis baskını ise sapkınların daha görünür olmasının önünü açtı.

Eşcinseller, baskının birinci yılında sözde ‘onur yürüyüşü’ düzenleyerek ilk kez sokağa döküldü.

24 yıl sonra, bu “onursuz” eylemi Türkiye’de yapmaya kalkışan LGBT’liler ise 2 Temmuz 1993’te, Beyoğlu’nda toplanma kararı aldı.

Bu skandal girişime izin vermeyen kolluk kuvvetleri, yürüyüş öncesi sapkınların evlerini basarak, caddede ve sokakta dolaşanları gözaltına alarak, gereken müdahaleyi yaptı.

O günden sonra yer altına inen LGBT’liler, 2002 yılına kadar sokağa çıkacak cesareti bulamadı.

Dönemin DSP iktidarında, Ankara’da düzenlenen 1 Mayıs kutlamaları ile sapkınlar için bir milat oldu.

İşçi bayramını bahane ederek meydana çıkan LGBT’liler, “eşcinseller var” yazılı broşürler dağıttı.

Aynı yılın Ekim ayında ise o dönem CHP İstanbul milletvekili adayı olan Kemalistlerin gözde ilahiyatçısı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, “İslam’da homoseksüellik yasak mıdır?” şeklindeki soruya; “Duygular yasaklanamaz” cevabını vererek, bir nevi Allah’ın lanetlediği “Lutiliğe” alan açtı.

CHP’den cesaret alan sapkınlar, ertesi yıl 1 Mayıs kutlamalarında ellerindeki kimliklerini göstererek “Kimliksiz yaşamak istemiyoruz” sloganlarıyla, sözde “hak talebinde” bulundu.

1993 yılında daha ilk adımı atmadan enselenen eşcinseller, 29 Haziran 2003’te ise 40 sapkındna oluşan bir grupla ilk “onursuz” yürüyüşlerini gerçekleştirme cesareti buldu.

Kızılay’ın anketindeki “Son bir yıl içinde eşcinsel ilişkiniz oldu mu” sorusuna kızıp kan bağışlamayı bile reddeden Deniz Baykal, LGBTİ’lere yeterince yüz vermese de…

Katıldığı bir televizyon programında “LGBTİ aile yapısını bozar mı?” sorusuna, “Hayır efendim ilgisi yok. LGBTİ Türk aile yapısını neden bozsun” diyen ve “fahri üye” ilan edilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelişiyle, eşcinsellere hem CHP’nin hem de siyasetin kapıları açıldı.

Öncesinde YSK tarafından milletvekilliği başvurusu veto edilen Ö.Ö. adlı bir transseksüel, Kılıçdaroğlu’ndan cesaret alarak CHP’den aday adayı olarak bir ilke imza attı. 

Sonrasında CHP, Meclis’te LGBTİ’liler için soru önergesi verir hale geldi.

Kemal bey, LGBT Derneği ile Kaos GL Derneği temsilcilerini kabul ederek, eşcinselleri Gazi Meclis’te ağırlayan ilk parti lideri oldu.

Akabinde, belediye meclis üyelikleri, CHP’nin Kurultay’larında anahtar listeye konmalar ve lezbiyenlerle imzalanan “Dürüstlük Taahhütnamesi” birbirini kovaladı.

Dönemin Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet eski Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın, eşcinselliğe yönelik “hastalık” nitelemesinden rahatsız olan CHP’liler, “Ortada bir hastalık varsa, o Sayın Bakan’ın kafasında olan hastalıktır” diyerek açıkça sapkınların hamiliğine soyundu.

CHP’li Şişli Belediyesi 2016 yılında, “Kurtuluş Semt Polikliniği”nde, her Salı 19.00 ile 21.00 arası LGBTİ’lilere “Ücretsiz Jinekolojik Muayene” hizmeti vermeye başladı.

Çok sayıda CHP’li belediye aynı günlerde “LGBTİ+Dostu Belediyecilik Protokolü” imzaladı.

2019 yılında ise toplamda 33 CHP’li belediye, sözde ‘Onur Yürüyüşü’ kisvesiyle onursuzluklarını pazarlamaya çalışan şehvet budalalarına desteğini deklare etti.

Bazı CHP’li vekiller LGBTİ eylemlerine katılıp ön safta yer alırken, eşcinsellerin yürüyüşüne müdahale edilmesini hazmedemeyen Mahmut Tanal, polis TOMA’sına tırmanarak hafızalara kazınan o rezil pozu verdi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da “onlar sizden daha onurlu” diyerek,  eşcinsellerin normal insanlardan daha “onurlu” olduğunu iddia etti.

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” tuzağıyla İstanbul’u LGBTİ’lerin başkenti yapmaya çalışan…

Personele, “LGBTİ’leri tanıma dersi”ni dayatan…

İBB’nin camili logosunu LGBTİ renkleriyle değiştiren…

Kaldırdığı dikey bahçelerin duvarlarını sapkınların renklerine boyayan…

Müze Gazhane’yi, ecdat yadigarı Feshane’yi, Süleymaniye Camii’nin avlusundaki tarihi dükkanları sapkınlara tahsis eden…

Ve!..

“Eşcinsel evliliğe karşı olmadığını” açıklayan Yunanlıların gönlündeki lider Ekrem İmamoğlu ise Allah’ın lanetlediği bu rezil fiile kurumsal düzeyde resmiyet kazandırmak için az daha İBB’de “Şube Müdürlüğü” kuracaktı.

Evet!

ABD, AB, Alman Vakıfları, Soros ve SIDA’nın fonladığı, Türkiye’de ise CHP’nin tüm birimleriyle açıktan destek verdiği LGBTİ sapkınlığı…

Artık tüm dünyada aileleri ve toplumu hedef alan, milletlerin ruh kökünü dinamitleyen bir “terör örgütü” halini aldı.

Dünya’da birçok Müslüman ülke eşcinsellikte ısrar edenleri kırbaç, hapis, hatta ölümle cezalandırırken…

Başını Rusya, Polonya, Macaristan, Hırvatistan, Bulgaristan, Slovakya, Estonya ve Sırbistan’ın çektiği bazı Hıristiyan ülkeler de homoseksüelliğe karşı önleyici tedbirler almaya başladı.

Türkiye’de ise yakın zamanda harekete geçmesini umduğumuz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, sık sık LGBTİ ahlaksızlığının özellikle aileye ve gençlere yönelik oluşturduğu tehlikeye dikkat çekiyor.

Neslimizi ve medeniyetimizi tehdit eden bu sapkın akımlardan rahatsız olan on binlerce duyarlı vatandaş  ise dün İstanbul Fatih Anıt Parkı’nda bir araya gelerek “Dursun Bu Hayâsızca Akın” sloganları eşliğinde LGBT terörüne karşı “sessiz yürüyüş” düzenlendi.

İnsanı fıtratından koparan bu hastalıklı zihniyetin ülkemizden sökülüp atılmasını, LGBT’yi savunan ve normalleştiren herkesin ise yargılanmasını istedi.

Bu onurlu eylemi düzenleyen ve 400 STK’dan oluşan ‘Büyük Aile Platformu”na teşekkür ediyorum…

Fakat küçük bir uyarıda bulunmak istiyorum…

Bence sapkınlığa “dur” demek için İstanbul Fatih’te değil, Ankara’da CHP genel merkezi önünde eylem yapmak lazım…

CHP koşulsuz destek vermese, sapkınlık bu kadar alenileşmezdi!

YORUMLAR 28 TÜMÜ
  • Sedat 1 ay önce Şikayet Et
    chp nerde İslam karşıtı kuruluş varsa onları himayee ediyor onursuz bir durum...maalesef..
    Cevapla
  • Misafir 1 ay önce Şikayet Et
    Bu ülkede her kötülüğün savunucusu chp
    Cevapla
  • İzmirli öğretmen 1 ay önce Şikayet Et
    İşte süleymancılar bu CHP'ye oy veriyor dediğimde bana kızıyorsunuz. 14 mayıs beyanatlarında CHP'nin eski CHP olmadığını söylüyorlar. Yuh olsun Kurişe
    Cevapla
  • Kaan 1 ay önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık çok önemli tespitler yine
    Cevapla
  • Rutruso 1 ay önce Şikayet Et
    CHP'nin önünden ne istiyorsun
    Cevapla