“Hayatı boyunca bir kez dahi bilet alıp tiyatroya, sinemaya, konsere gitmemiş insanların yönettiği bir ülke olduk…” 

“Sanatı adeta düşman gören tarikat-cemaat-zırcahil atmosferi, Türkiye'nin kültür sanat iklimini kurutuyor, ruhumuzu yeşerten estetik duygularımızı, ot bitmeyen bedevi çölüne çeviriyor.”

“Bu dönemde ne yazık ki en büyük hasarı kültür sanat hayatımız aldı…”

“İktidara bağlılığını beyan etmeyen sanatçılar adeta yokluğa mahkûm edildi.”

 “AKP belediyelerinde konser vermek için, sanki beş vakit namaz kılıyormuş gibi dindar maskesi takıp, iftar çadırında huşu içinde Kuran dinleyerek, hurmayla oruç açanlar var.”

*

Yukarıda alıntıladığım satırlar, kalemlerini muhalefet partilerine kiralayan bazı kalemşörlere ait…

Türk halkını hizmetle tanıştıran ve ülkeye çağ atlatan AK Parti’ye çamur atacak bir şey bulamadıkları için, yıllarca sözde “sanat” üzerinden hükümeti hedef aldılar.

AKM’yi yıkıp yeniden inşa eden, tarihi Emek sinemasını orijinal hali korunarak yeni binasına taşıyan, sanatçıların fikri ve sınai haklarını güvence altına alan, özel tiyatrolara her yıl milyonlarca lira karşılıksız destek dağıtan AK Parti’nin vizyoner yöneticilerini, “konsere gitmiyor, sahnede göbek atmıyor, iki kadeh içki içmiyor” diye eleştirdiler.

Bu eleştiriler netice vermiş olmalı ki, 2019 yılında başta İstanbul ve Ankara olmak üzere bazı önemli büyükşehirler CHP’nin eline geçti.

Seçimden önce “İsraf müzesi kuracağız” diyen CHP’li başkanlar, seçimden sonra “İsraf düzeni” kurarak belediyenin parasını yandaşlara akıtmaya başladı.

“Halkın parasını nereye harcadığımızı herkes görecek. Her faturanın arkasında, ödediğiniz her kuruşun hangi projeye harcandığını göreceksiniz” diyerek “şeffaf belediyecilik” sözü veren Mansur Yavaş da “ülkücü” geçmişini unutarak CHP’ye adaptasyon sağladı.  

Diğer CHP’li belediyeler gibi sanatsal etkinlikler için kolları sıvayan Yavaş, “Tiyatro, sinema, konser etkinliklerini onlara soracağız. Kimi istiyorlarsa onlarla buluşturacağız. Hayattan keyif alacaklar” diyerek yeni döneme ilişkin ipuçları verdi.

Birkaç ay sonra gerçekleşen “Çubuk-1 Barajı Rekreasyon Alanı” açılışında konuşan dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Ankara’nın bir kültür, müzik ve sanat kenti olmaya ihtiyacı var. Mansur Yavaş’ın bunu başaracağına inanıyorum” diyerek, Yavaş’a cesaret verdi.

Kılıçdaroğlu’ndan icazet alan Yavaş, resmen içindeki “sanat canavarını” uyandırdı.

Hizmetle geçen 25 yıllık Melih Gökçek dönemindeki toplam borç miktarına sadece 2 yılda ulaşan Yavaş, peşi sıra düzenlediği konser ihaleleriyle başkentin milyonlarını yandaş sanatçıların üzerine saçmaya başladı.

Ankaralıları “lay lay lom belediyeciliği” ile tanıştıran ve seğmenleriyle ünlü başkentte “caz festivali” düzenleyecek kadar ileri giden Yavaş, sol tandaslı sanatçıları adeta paraya boğdu.

Özellikle 2022’de düzenlediği onlarca konser ihalesi ile “CHP’nin en oynak başkanı” seçildi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Yalçın tarafından, 7 Kasım 2022’de verilen “yazılı soru önergesi”nde ise konser ihalelerinin ekserisinin neden sürekli “Enfest Organizasyon” firmasına paslandığının ve sanatçılara ne kadar ödeme yapıldığının cevabı arandı.

Buna rağmen çalgı-çengi belediyeciliğine ara vermeyen Yavaş, başkentin birikimlerini eğlenceye aktarmaya devam etti.

Geçtiğimiz yıl, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı için Atatürk Orman Çiftliği’nde ABB’nin düzenlediği kutlama etkinliğine katılan Yavaş…

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turundan Başkan Erdoğan’ın galip çıkması üzerine yaptığı konuşmada;

“Yaşadığınız günleri sorgulayın. Sudan bahanelerle, birilerinin talepleriyle konserler yasaklandı. Eğlenmeniz yasaklandı. Eğer iktidar değişmezse bir daha bu konserleri rahat rahat yapabilecek miyiz, doğrusu ben hiç emin değilim” diyerek, “Bunlar son konserimiz olabilir” korkusunu aşılayarak, ikinci tur için CHP’nin adayına destek istedi.

Sonra hiçbir şey olmamış gibi 28 Haziran’da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinden sadece 3 gün sonra, 1 Temmuz 2023’te “Ankara Yaz Konserleri başlıyor” ilanlarıyla yeniden konser sezonunu açtı.

Başkent Ankara’yı 6 yıldır “vur patlasın, çal oynasın” yöneten Mansur Yavaş’ın israflarını görmezden gelenler…

Nedense 29 Ekim’de gerçekleşen ve toplam bedeli 69 milyonu bulan “Ebru Gündeş Konseri” sonrası ayağa kalktı.

2022’de, AK Partili Nihat Yalçın’ın “Neden konser ihaleleri sürekli ‘Enfest Organizasyon’a veriliyor?” sorusunu cevapsız bırakanlar…

Birden bire, firma sahibi üroloji doktoru Selahattin Çelikkaya ile Mansur Yavaş’ın çok yakın iki dost olduklarını ve Yavaş’ın 31 Mart seçim kampanyasını aynı şirketin üstlendiğini yazmaya başladı.

“Yavaş düzenleyeceği konserlerle Ankara’yı kültürün başkenti yapacak” diyen Kılıçdaroğlu’nun koltuğuna oturan Özgür Özel ise “Bu konser olmamalıydı” diyerek, 69 milyonluk masrafı değil de Ebru Gündeş’in, Rıza Zarrab’ın eski eşi olmasını eleştirdi.

Bugünkü döviz kuruyla Ebru Gündeş’in konser ihalesini geride bırakan Tarkan’ın İzmir konseri için;

“Özgürlüklerimizin üstünü kaplayan kabuğun düştüğünü, kabuğun altından sağlıklı cilt çıktığını gösteren, hepimizin ruhundaki yarayı iyileştiren bir konserdi” diyen ve Ekrem İmamoğlu’nun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı bahane ederek düzenlediği 605 milyonluk devasa konser ihalesini görmeyen “Saraçhane Medyası” ise…

“Arabesk'in faturasını soruyoruz” haberleriyle, Yavaş’ı manşetlerinden linç etmeye başladı.

İyi de…

Altı yıldır ABB’nin düzenlediği tüm konserlere belediye kasasından fahiş fiyatlar ödendiği ve milli medyada bunlar defalarca gündeme geldiği halde her seferinde başını kuma gömen CHP yönetimi ve güdümlü medyası neden Ebru Gündeş konsere böyle üst perdeden tepki gösteriyor?

CHP ve medyası için meselenin para olmadığı ortada…

Oklar, Yavaş’ın, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “terörden” tutuklanması sonrası tutunduğu tavrı işaret ederken…

Dün İstanbul’un muhtelif noktalarına asılan, “Çare erken seçim, çözüm İmamoğlu” pankartları oldukça dikkat çekiciydi!

Bana kalırsa…

Dünden beri yaptığı açıklamalarla kendisini aklamaya çalışan ve parayı henüz ödemediğini söyleyerek durumu kurtarmaya çalışan Yavaş’ı asıl korkutan şey bu…

AK Parti’yi “konser yapmıyor” diye eleştiren CHP’nin kalemleri, Yavaş’ın sonunu da konserle getirecekler…