Işıl Cinmen adında bir gazeteci(!) vardı. 

2015 yılında, sözde “mesleki araştırma yapma” (!) gayesi ile İstanbul Maslak’taki bir gece kulübünde, “swinger” yani “eş değiştirme” partisine katılmıştı.

O dönem çalıştığı Haber Türk gazetesi, bu skandal yüzünden Cinmen’i işten atmıştı.

Katıldığı ahlaksız parti yüzünden işten atılan o hanım(!) kız da gazeteciliğe veda etmesi gerekirken, o dönem “ilkeli yayıncılıkla” övünen daha ünlü bir gazetede çalışmaya başlamıştı…

Türk toplumunun ahlaki değerlerini iğdiş ettikçe kapıların açıldığını, kariyer basamaklarını bir bir tırmandığını gören Işıl Cinmen, bu kez bir adım ileri giderek..

O günün parasıyla 70 TL verip, “Speed Dating” yani “Hızlı Flört” akşamları adı verilen rezilliğe katılmıştı.

Cinmen, bu flört akşamlarını haberleştirmekle yetinmemiş, bir de rekor denemesi yapmış..

Mekânda bulunan erkeklerin her biriyle 4’er dakika olmak üzere 1 saatte 15 kişiyle flört etmişti…

Kırılması zor bir rekora imza atmıştı…

İlk kez 1998 yılında, Amerika’nın Los Angeles kentinde, Yahudi bekârların tanışmaları için düzenlenen…

Akabinde Avrupa’da ve dünyanın birçok ülkesinde popüler olan “Speed Dating” adlı rezalet sayesinde Işıl Cinmen, çalıştığı gazetenin hafta sonu eklerinin sorumluluğuna getirilmişti. 

2013 yılında, Meclis’te kabul edilen yasayla “alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamının yapılması” yasaklandığında ortalığı ayağa kaldıran….

Manşetlerinden;

“Bu karar daha çok tartışılır”, “İskandinavya örnek olur mu?”, “4. Murat kıskanır” şeklinde manşetler atan…

“Tayyip’in yandaşları işte bunu istiyor: Meyhaneyi, kerhaneyi kapat, halife olursun!” diyerek, Allah’ın haram kıldığı içkinin reklamının yapılmayacak oluşuna dellenen mütareke medyası…

2 yıl sonra, swinger partilerinde, eş değiştirme gecelerinde boy gösteren Işıl Cinmen’i, “Modern çağın çöpçatanı” övgüleriyle göklere çıkardı. 

Aynı dönemlerde...

Paris’te yaşadığı dönemde, topladığı “erotik” tablolarla, kadınlara ve kumara olan zaafıyla ismi Osmanlılar arasında “Süslü Şerif”e çıkan diplomatlardan Halil Şerif Paşa’nın torunu Betül Mardin’in oğlu ile evli olan…

Bir gazeteciden çok, “uçuk kadın” kontenjanından “laikçi kesimin” temsilciliğine soyunan…

Fatih’te “mini etekle”, Nişantaşı’nda “tesettürle” dolaşarak, halkın sinir uçlarıyla oynayan…

Ülkemizde yıllarca başörtülü kadınlara yapılan saldırıları görmezden geldiği yetmezmiş gibi, “Zulmün adı haşema” başlıklı yazılar yazarak, kıyafet özgürlüğünü çiğneyen…

Üç-beş ağacı bahane ederek Türkiye’yi ateşe vermekten çekinmeyen çapulcuların başlattığı Türkiye’nin ilk “sivil darbe girişimi” olan Gezi Parkı vahşetinin en önemli savunucuları arasında yer alan Ayşe Arman da yatağa yatırdığı misafirlerinin uygunsuz fotoğraflarını “röportaj” bahanesiyle gazete sayfalarında neşrediyordu.

Ayşe Arman’a öykünen Helin Avşar da Rasim Ozan Kütahyalı ve Şamil Tayyar gibi isimleri röportaj adı altında karşısına alıp, deyim yerindeyse +18’lik pozlar vermeye icbar ediyordu.

Maalesef halkının yüzde doksanından fazlasının Müslüman olduğu iddia edilen Türkiye’de, sözde “gazetecilik” adı altında zerk edilen bu zehir, gün geçtikçe yayıldı, yayıldı ve…

Mesleği “halkı bilinçlendirmek” olan insanların bugün gayrimeşru ilişkilerle, sapkın partilerle ve uyuşturucu rezaletiyle anılmasına sebep oldu.

2015 yılında, “eş değiştirme” partisine sözümona mesleği gereği(!) katılan Işıl Cinmen’i işten atan Haber Türk, bugün “kim kime, dum duma” skandallarla çalkalanıyor.

Ne diyelim…

AK Parti “zina”yı suç kapsamına almaya çalıştığında “Hayvanlar gibi özgürce çiftleşmek istiyorum” yazıları yazan “Amiral Gemileri”nin kaptanlarına, “Ne diyon lan sen?” denilerek, hadleri bildirilseydi…

İçki reklamlarının yasaklanmasına “4. Murat kıskanır” manşetleriyle tepki gösterenlere, attıkları manşetler yedirilseydi…

“Swinger partilerine” katılanlar, makam – mevki sahibi yapılacağına bir daha Bab-ı Ali’ye adım atamayacak hale getirilseydi…

Bugün Türk halkı yaşanan rezaletlere şahitlik etmeyecekti.

Hülasa… Medya mensupları, kendi elleriyle ektikleri rezaleti biçiyor!

Tek fark!

Onların kurduğu kirli tuzağa, maalesef mütedeyyin camiadan çıkan gençler de düşmüş!

Zekeriya Say /Yeni Akit Gazetesi