Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Din iyiye de kullanılabilir, kötüye de...

GİRİŞ 27.06.2008 GÜNCELLEME 27.06.2008 YAZARLAR

Sanki sınırın bir tarafında aklı başında, normal, düzgün düşünebilen, sağduyulu kalabalıklar var; öte tarafta ise çılgınlaşanlar, ölçü tanımayanlar...

Siyasetten magazine kadar her yerde rastlanıyor bu tiplere.

Bu yüzden “normal” yurttaşlardan bana yansıyan şikâyetler daha çok bu konularda yoğunlaşıyor.

“Yahu nasıl oluyor da böyle konuşabiliyorlar, görmüyorlar mı?” sorusuyla karşılaşıyorum sık sık.

Galiba görmüyorlar.

Toplumun nefes alıp verişlerini hissedebilmek için, onun içinde olmak gerekiyor.

Siyaset toplumun içinde yaşamıyor. Meclis genel kurulu, toplumu hissetmek için en uzak mekân. Başka bir mantık var orada.

Aynen askerlikte olduğu gibi “farklı mantık”la düşünüyorlar.

Köşe yazarlarının da kendilerine ait bir dünyaları ve ayrı değer yargıları var.

Bazısı topluma yakın, bazısı ise çok uzak.

Magazin dünyası da toplumun içinde yaşamıyor. Onların da kendilerine ait raconları var.

Bu yüzden Türkiye’de arada sırada sağduyulu sözler duyduğu zaman şaşırıyor insan. Acaba doğru mu okuyorum diye bir kez daha bakıyor metne.

Dün bana da aynen böyle oldu.

Diyanet İşleri Başkanı Profesör Ali Bardakoğlu şunları söylüyordu:

“Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri olan laiklik ve çağdaşlıkla bir arada yaşatmanın yollarını arıyoruz. Bu, din için de son derece önemlidir. Diyanet İşleri Başkanı olarak sanat ve estetiği önemsiyorum. Dindarlığımız daha şehirli, daha sanat ve estetikle bir arada olmalı. Sanat ve estetiği ihmal eden bir dindarlık olgunlaşma dönemini tamamlayamamış olarak algılanmalıdır.”


***


Ne kadar sağduyulu ve insanın içine ferahlık veren sözler değil mi?

Eminim ki bu ülkede, milyonlarca insan Bardakoğlu gibi düşünmekte ve bu sözlere hak vermektedir.

Ama ne yazık ki ideolojik saplantıyla yetiştirilenler, gerçeği göremeyecek kadar körleşiyor ve yaşları kaç olursa olsun saçmalıyorlar.

Son günlerde bunun önemli örneklerini gördük. Cumhuriyeti demokratik kılmak yerine, onun temelini yıkmak çabasında olan “devlet büyükleri”nin sözlerini hep birlikte ibretle izledik.

Bu zatlarla karşılaştırıldığı zaman Bardakoğlu’nun sözleri daha da önem kazanıyor.

Diyanet İşleri Başkanı’nın konuşmasından bir bölüm daha alayım:

“Din görevlilerinin duygusal yanı olduğundan toplum üzerinde karşı konulmaz büyük bir etkiye sahiptir. Bu doğuda ve batıda böyle olmuştur. Din görevlilerinin aydınlık fikirlere sahip olması, iyi yetişmesi, toplumların ileri gitmesi için önemlidir. Din görevlilerimizin İslam’ın aydınlık yüzünü temsil etmesi önemsiyoruz (...) Din iyiye de kullanılabilir kötüye de.”

Bir zamanlar Mescid-i Aksa, Elhamra, Süleymaniye, Nat, Mevlit gibi estetik şaheserler yaratmış olan İslam’ın, zevksiz bir varoş damgası yediği ve siyasete, ticarete alet edildiği günümüzde, Ali Bardakoğlu’nun sözleri özel bir önemle okunmalı.

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • tuncay tezel 17 yıl önce Şikayet Et
    Livaneli doğru söylemiş. Türkiyede din çok kaliteli alimlerin, çok bilgili alimlerin elinde. Türkiye El Kaideye iyi gözle bakmıyorsa, teröre iyi gözle bakmıyorsa bu işte Türk din adamlarının başarısıdır. Türkiyede derin sol devlet işte bu kanaat önderlerinden korkup çamur atıyor. Türkiyede İran tipi bir şeriat tehlikesinin asla olmayacağını ve çok aklı başında bir millete sahip olduğumuzu biliyorlar. İşte masonları korkutan da bu.
    Cevapla
  • gülce güngör 17 yıl önce Şikayet Et
    Sanat Zevki ve Müslümanlar. Sanat zevkine örnek Hz.Süleymandır,"saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zeminini"gören Sebe melikesi iman etmiştir (Bkz Neml Suresi,44). Müslüman cennet özleminde dünya hayatını yaşıyor olmalıdır, bu yüzden hem ahlaken hem maddesel çevresini cennete benzetmek için çalışır, en güzel evlerde, en güzel ahlaklı insanlar ile birlikte yaşar. Bu ideal olandır, uygulamayanlar da bidatlardan kurtulmalı, dinin özünü anlamaya çalışmalıdır inşaAllah.
    Cevapla
  • Ali Saygin 17 yıl önce Şikayet Et
    ALLAH korkusu. ALLAH korkusu olmadan yasanan bir Islamiyet estetikten uzak,toleranssiz,hosgorusuz,hijyen kosullara dikkat etmeyen bir hal alir.Oysa Kuran mescidlerin temiz tutulmasini,elbisenin temiz olmasini ayetlerle hatirlatiyor.ALLAH korkusunu icine sindirmis mumin bu konularda cok hassas olur ve en temiz,en estetik en olgun davranislari sergileyen herkesin gipta ile baktigi bir gorunume sahip olur.
    Cevapla
  • emrullah kınalı 17 yıl önce Şikayet Et
    ÖNEMLİ BİR UYARI....!. Sayın Zülfi Livaneli,dinimizi yaşamak isteyenlere yapılacak en güzel tavsiye, Peygamberimizin hayatını okumasını önermek.Kuranı kerim Yüce ALLAH'ın emirlerini içeriyorum.Bu yüce emirleri hayatına tatbik ederek,engüzel şekilde yaşayan ise Peygamberimiz (s.a.)'dir.Onun için kuran okuyanlarada benim nacizane tavsiyem.Peygamber'imizin hayatını en deteylı şekilde okumak olmalıdır.Bizim rehberimiz PEYGAMBER (A.S.)DIR.
    Cevapla
  • ufuk yıldırım 17 yıl önce Şikayet Et
    selamlar. türkiyede her kesimnden uç noktalar görebilirsiniz şimdi görme konusunda sayın livanelinin söylemiş olduğu cumhuriyeti demokratik kılmak yerine onun temelini yıkmak çabasında olanları ifade ediyo güzel dile getirmişsiniz ama yanına paeygamber efendimize yapılan hakareti dile getirmemişsiniz insanların verdiği oyları cahillikle akılsızlıkla suçlayanları dile getirmemişsiniz şimdi soruyorum size sizce demokrasi nedir tek taraflımıdır yoksa hem yanlışları hem de doğruları söylemekmidir
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle