Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Demokrasi=Denetim

GİRİŞ 05.08.2008 GÜNCELLEME 05.08.2008 YAZARLAR

Batılıların “checks and balances” dedikleri bir “denetim ve dengeleme” fonksiyonu yoksa, o rejim demokrasi olmaktan çıkar, diktatörlüğe dönüşür.
Türkiye gibi darbelerden çok çekmiş bir ülkede, parlamentonun açık kalması ve halkın her dört-beş yılda bir sandık başına gidip oy atabilmesi, demokratik rejim olarak görülüyor.
Oysa bu sadece demokrasinin bazı şekil şartlarının yerine getirildiği, özünde demokratik olmayan bir rejim.
Sadece bugün mü böyle?
Hayır!
Biz demokrasiyi hep böyle yarım yamalak algıladık.
Bir demokrasinin olmazsa olmazı sayılan, “yasama-yürütme-yargı” güçleri, bir yün yumağı gibi birbirine dolanmıştır bizim buralarda.
Yasama yani Meclis, hükümetin emir kuludur. Yargı da baskı altındadır.
Dolayısıyla iktidarı ele geçiren parti, sistemin bütününe egemen olur.
Parti genel başkanlarının “seçilmiş krallar” olduğunu göz önüne aldığımızda durum daha da netleşir:
Demokrasiyle idare edildiği öne sürülen Türkiye Cumhuriyeti, bir tek kişinin emri altındadır.
Padişahlardan bile daha yetkili bir tek kişinin.

***

Bizim bu çarpık sistemimizde denetim görevi gören iki mekanizma vardı: Cumhurbaşkanlığı ve Anayasa Mahkemesi.
AKP önce Cumhurbaşkanlığı engelini devirdi, daha sonra da Anayasa Mahkemesi’nin kolunu büktü.
Göreceksiniz ki bu parti, bir daha Anayasa Mahkemesi’nde ecel terleri dökmeyecek.
Bu iş ebediyen bitmiştir.
Çıkarılacak olan yasalarla önce parti kapatmak olanaksız hale getirilecek, daha sonra Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı ve yapısı ile oynanacaktır.

***

Peki bu durumda iktidar partisini kim denetleyecek?
Yanlışlarına kim dur diyecek?
Ben size söyleyeyim: Hiç kimse!
Artık AKP istediği yasayı çıkarabilir, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerini değiştirebilir, kısacası istediğini yapabilir.
Hiç kimse de sesini çıkaramaz.
Hani “halk isterse laiklik de gider!” diyorlardı ya artık o aşamaya gelinmiştir.

***


“Peki hiç mi çare yok?” dediğinizi duyar gibiyim.
Var, hem de kesin ve meşru bir çare var:
Türkiye’deki muhalefeti tek çatı altında toplayıp, sesini yükseltebilecek bir parti.
Seçimde kitleleri AKP’ye karşı hareketlendirebilecek bir heyecan dalgası.
Çare budur ama gelin görün ki o tarafı engelleme görevini de Baykal başarıyla yerine getiriyor.
Dolayısıyla ufukta bir çare görünmüyor.

Zülfü LİVANELİ - VATAN

zlivaneli@gazetevatan.com

YORUMLAR 4
  • mehmet kılıçoğlu 17 yıl önce Şikayet Et
    Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.. Sn livaneli orta okul ve liseli yıllarımda sizin müziği dinler ve sosyal demokrat takılırdım ne zaman Rabbimi tanımak nasip oldu Elhamdülillah ,sosyalizmin boş bir sevda olduğunu anladım.Sende son yazılarında sıkca baykalı eleştiriyorsun.Tövbe et gel bu tarafa.Sizinkiler dönek der,biz bağrımıza basarız.Hemde korkularında yersiz.Secimle geldik secimle gideriz.Öyle Moğoltay gibi bu milletin 50 yıllık gelecegini hipotek altınada almayız.Onun o meşur sözünü bilenler.Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
    Cevapla
  • A. Halim Çakmak 17 yıl önce Şikayet Et
    sayın yazar. Sayın yazar demokrasinin işlemediğinden yakınıyor. Böyle devam ederse iktidar partisini denetleyecek mekanizma çöker diyor. Arkadaş siz doğruya da yanlışa da herşeye muhalefet ediyorsunuz. Şimdiye kadar muhalefet etmediğiniz bi konu olmadı ki. Seçmeniniz de size itibar etmiyor artık. En iyisi benden sana bi tavsiye, sen bu işleri bırak, kendini müziğe ver. Yapabildiğin mesleği yap. Millete vatana daha faydalı olursun.
    Cevapla
  • Bıdı Bıdı 17 yıl önce Şikayet Et
    Sayın Livaneli. Endişeni anlıyorum. Ve fakat AYM, aslında aldığı kararlar (367, Cumhurbaşkanlığı, Türban, Kapatma - odak cezası) ile zaten kendi sonunu hazırlamıştır. Yani bana göre ve birçoklarında göre meşruiyetini yitirdi! Adaletsiz ve siyasi karar veren bir mahkeme olabilir mi? Adam gibi "hukuki" kararlar verse bu günlere gelinmez, herşey kurumlarla birlikte yürürdü. Ha bu arada; halk laiklik kalksın diyorsa kalkar! % 70 kalksın derse buna daha karşı koymanın ne anlamı var?
    Cevapla
  • Gokhan Yılmaz 17 yıl önce Şikayet Et
    Sizede yazık canım.... zamanında kuvvetler ayrılığı hep sizin istediğiniz gibi hareket ettiğinde sesiniz çıkmazken, şimdi rüzgarın ters estiğini görünce, etekleriniz tutuştu değil mi :) Zamanında aklınıza sistemin düzgün çalıştırılması hiç gelmedi değilmi.. İstediğiniz partiyi kapattırın, bir gecede partiler yumurtlatın... Çakma demokratlar sizi... Ağlayın, sızlayın, birbirinizi yiyin...Deniz Baykal siyasi hayatta olduğu sürece, ömrünüz, ağlama ve sızlanmayla geçecek...Çünkü Tren çoktan kaçtı...Çufff ....çufff...
    Cevapla