Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Atatürk ve millet

GİRİŞ 08.11.2008 GÜNCELLEME 08.11.2008 YAZARLAR

Birkaç yıl önce Avrupa Yeşil Partileri Kongresi İstanbul’da yapılmıştı. O sırada Almanya Dışişleri Bakanı olan Joschka Fisher ile Joost Lagendijk, Daniel Cohn Bendit, Olli Rehn gibi birçok etkili siyasetçinin hazır bulunduğu toplantıdaki konuşmacılardan birisi de bendim.

Orada yaptığım konuşmanın bir bölümünde şu görüşü dile getirmiştim: “Sizlerden rica ediyorum. Lütfen Türkiye’yi daha iyi anlamaya çalışın. Eğer birileri şöyle düşünüyorsa tamamen yanlıştır: Bir İslam ülkesine günün birinde Batı’dan sarışın bir adam geldi ve ülkenin dilini, dinini, âdetlerini, yaşam biçimini değiştirdi. Bu şematik bir görüştür, ne tarihe uygundur ne de sosyolojiye. Bizim son 250 yılımız Batılılaşma çabalarıyla geçmiştir.”

Ve sonra bu görüşümü doğrulayan örnekler vermiştim.

Ama bugün bakıyorum Türkiye’de bile böyle çocukça, hiçbir mantığın kabul etmeyeceği görüşleri dillendirenler var.

***


Mustafa Kemal Atatürk, Selanik’teki devrimci fikirlerin, İstanbul’daki hürriyet hareketlerinin, Namık Kemal’lerin, Tevfik Fikret’lerin çocuğudur.

Bildiğimiz gibi Batılılaşma hareketleri ondan önce başlamıştır. Mesela Abdülhamit zamanında bile, kendisinden önce yayınlanan çeviri eserlerin toplamından daha fazla Batı eseri yayınlanmıştır. Alfabeyi kolaylaştırma çabaları o dönemlerde başlamış hatta Enver Paşa tarafından uygulamaya bile konulmuştur.

Osmanlıcayı Latin harfleriyle yazma denemeleri o kuşağın en büyük meraklarından birisidir.

Manastır’da Latin harfleriyle Türkçe gazete yayımlandığını biliyoruz.

Ve en önemlisi ne Osmanlı’nın İslam anlayışı Araplara benzemektedir ne de Anadolu’nun.

Halkın mayasındaki bu kültür yüzünden devrimler yapılabilmiştir.

Mustafa Kemal, özgürlük ve çağdaşlaşma hareketlerinin başlangıcı değil, iradesiyle bu hareketleri zirveye ulaştıran bir liderdir.

***


Bakın size bir örnek vereyim ne demek istediğim daha iyi anlaşılsın:

1928 yılında Afganistan Kralı Emanullah Han Ankara’yı ziyaret ediyor. Gazi’nin reform hareketlerinden çok etkilendiği için “Dönünce ben de Afganistan’da aynen senin yaptığın devrimleri yapacağım” diyor. “Millet Meclisi kuracağım, çarşafı kaldıracağım, şapka giydireceğim.”

Gazi Mustafa Kemal ise ona acele etmemesini söylüyor ve diyor ki “Afgan halkı Türk milletiyle mukayese edilemez. Afgan halkına bir hamlede şapka giydiremezsin, çarşafı çıkaramazsın. Senin milletin henüz bunları hazmedecek seviyede değildir. Sakın acele etme. Tahtını, saltanatını kaybedersin. Bu işler göründüğü kadar kolay değildir.”

Afgan Kralı Gazi’yi dinlemeden çarşafla, şapkayla uğraştığı için çıkan isyan sonucunda tacını tahtını terk ediyor.

2008 yılında ise Türk halkıyla Afgan halkı arasındaki farkı görüyorsunuz.

***



Kısacası Gazi Mustafa Kemal Paşa, müthiş bir irade ile bu ülkenin aydınlık enerjisini harekete geçirmiş ve Kurtuluş Savaşı ile reformları başarmıştır.

Ama unutmayalım ki dağınık ve gizli de olsa bu enerji mevcuttu.

Türkiye diğer İslam ülkelerinden farklıydı.

Zülfü Livanali - Vatan

zlivaneli@gazetevatan.com

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • bilal dahan 17 yıl önce Şikayet Et
    değişim. arkadaşlar türkiyede değişim hareketleri genç osmanla başlar. Genç Osman ve 3. Selim bu üğurda can vermiştir. Ve en radikal değişimi 2. Mahmud kelle koltukta Yeniçeri ocağını ortadan kaldırdıktan sonra yapmıştır. Bugün hangi lider orduya rağmen köklü değişim yapabilir. Bana sorarsanız asıl Atatürk 2. Mahmuttur. Mustafa Kemal ise 2. Atatürktür.
    Cevapla
  • mehmetsiler 17 yıl önce Şikayet Et
    ah bir anlayabilsek!. ATATÜRK ün çok değerli bir devlet adamı olduğunu ve kıymetini anlayabileceğiz ama KÖKTEN ATATÜRKÇÜ zihniyetin Atatürk ü ilahlaştırma çabası buna izin vermiyor. livaneli ve can dündar chp ye bol gelir barınamaz.
    Cevapla
  • Ali Haydar 17 yıl önce Şikayet Et
    Livaneli. Bu yazarın satır aralarına daima dikkat etme ihtiyacı duyarım.Bakalım bu yazısında neler dediğini aradım.Osmanlı ve Anadolu,İslamiyeti Araplardan farklı yaşamış.Bu sözlerde bir samimiyetten ziyade Arap düşmanlığı işleniyor.Sarışın bir adamın hiç hakkı ve haddi midir ki dinimiz değiştirsin?Bütün bu satır araları bu yazarın bize benzemediğini gösteriyor...
    Cevapla
  • Enes TATAR 17 yıl önce Şikayet Et
    zülfü bey. zülfü bey elbette Türkiye diğer islam ülkelerinden farklı.ancak bence farkı: demokratik gelişmişliği ve insan haklarına duyarlılığı olmalıydı..oysa şuan antidemokratik uygulamalarla karşıkarşıyayız.hemen örnek vereyim başörtüsü ile eğitim sorunu ve üniversitelerdeki genel özgürlükler...ne dersiniz haksızmıyım..
    Cevapla
  • ALİ ÜNLÜER 17 yıl önce Şikayet Et
    SOLUN DURUMU VE RAHATSIZLIĞI. Bana göre solun büyük bir bölümünün psikolojik sorunu var.Bilinçaltına itilen bazı tabularını yıkamamış,fartlıllıklarla barışamayan ve mutlu olamayan bir rahatsızlık.Süslü kelimeler kullanmayı iyi türkçe,demogoji yaparak bilgili olduklarını,her şeye itiraz ederek cesaretli olduklarını,parası olanlar gidip ahlak ve sınır tanımadan eğlenmeyi hayatı en iyi yaşamayı,kendilerinin bildiklerini anlatmaya çalışan bu kesimin aslında ne kadar cahil dünyadan bihaber ve mutsuz olduğunu da görüyoruz.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle