Bu ülkede kutuplaşma bir kader mi?
Bu karmaşık hayata biraz akıl erdirmeye çalıştığım yıllarda, siyasetle ilgilenecek yaşta olmamama rağmen büyük bir gerilimin varlığını sezerdim.
Demokrat Parti - Halk Partisi gerilimiydi bu.
Radyolar Demokrat Parti’nin Vatan Cephesi’ne kaydolanların isimlerini yayınlardı durmadan.
Seçim gezisinde atılan bir taş CHP lideri İsmet Paşa’nın başına isabet etmişti.
Adnan Menderes ve İsmet İnönü durmadan birbirleri aleyhine sözler söylerlerdi.
Kahveler, mahalleler, aileler, memurlar ikiye bölünmüştü.
Ülkede kavga vardı.
Bir süre sonra 27 Mayıs darbesi yapıldı ve radyolar, Yassıada’da yargılanan Demokrat Parti liderlerine yönelik ağır hakaret cümleleriyle doldu.
İdamlar, ülkenin bağrında onulmaz yaralar açtı.
Aradan üç beş yıl geçti. İlk gençlik çağlarıma geldim.
Türkiye’yi ve siyaseti daha dikkatli gözlerle izlemeye başladım.
Ülkede yine kavga vardı.
Ama bu sefer gerilimin adı değişmiş, kutuplaşmanın adı sağ ve sol olmuştu.
Devlet her taşın altında bir “komünist” arıyordu. İsmet Paşa’yı bile komünist olmakla suçluyorlardı.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idam ettiler.
Ülkenin yüreği bir kez daha kanadı.
Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit her gün birbirlerini suçladılar.
Sonra bu gerilim -birileri tarafından kışkırtılan- silahlı çatışmalara yol açtı.
Sağcı ve solcu olarak kutuplaşan gençler birbirini vurdu.
Beş bin insanımızı kaybettik.
Yine yıllar geçti.
Ülkede yine kavga vardı ama bu sefer kutuplaşmanın adı Türk-Kürt çatışması olmuştu.
50 bin yurttaşımızı da bu kavgaya kurban verdik.
Bu acılara rağmen, halkın olgunluğu sayesinde bu kadar ölüm, yurt sathında bir ırk ayrımı ve iç savaş çıkarmaya yetmedi.
Bu arada Türkiye yeni bir kutuplaşmanın, yeni bir gerginliğin eşiğine gelmişti.
Dinci-laik kavgası.
Son yıllardaki enerjimizi de 1000 yıldır Müslüman olan bir ülkede Neo-İslam ve laiklik kavgasına harcadık.
Galiba Türkiye’deki asıl gerçek, kutuplaşma ve kavga durumu.
Kutupların adı değişiyor; kâh Demokrat Partili, kâh Halk Partili, kâh komünist, kâh faşist, kâh Kürt, kâh Türk, kâh dinci, kâh laik oluyor ama kavga durumu değişmiyor.
Bu gidişle gelecek kuşaklar şimdi aklımıza bile gelmeyen nedenlerle kutuplaşacaklar.
İsimler sıfatlar değişecek ama kavga baki kalacak.
Aklımızı başımıza toplayana kadar.
Zülfü Livaneli - Vatan
zlivaneli@gazetevatan.com
-
arif ayyıldız 16 yıl önce Şikayet Etya ben.... ya ben sn livaneliyi yanlış tanıdım yada insan değişiyormuş.Beğen
-
zekeriya 16 yıl önce Şikayet Etsayenizde. sayenizde efendim sayenizde, şikayet ettiğiniz şeyde katkınız bol miktarda var gibi geliyor banaBeğen
-
salih güngör 16 yıl önce Şikayet EtElbette olacak. Malum gazetenin malum yazarina; Kutuplasmanin varolmasina anlam veremiyorsaniz,malum gazetenizin internet sitesine bakiniz.Ciplak kadin resimlerinin sayisina bakiniz.Bu konuda bile hemfikir degiliz sizin gibi düsünenlerle.Kadini "et" parcasi,gazeteyi de et pazari olarak görmüyoruz mesela.Birakin farklilik olsun,faklilikdan dolayi alni acik gezenlerden olalim.Siz adina modernlik deseniz,laikcilik deseniz ne yazar..Bizim fakliligimizin temelinde ahiret yatiyor,dünya degil.Beğen
-
modern müslüman 16 yıl önce Şikayet Ethalkı kutuplaştıranlar kim?. 1000 yıllık müslüman ülkeye komünizmi, ateizmi,darwinizmi getirenlerBeğen
-
EYÜP GEZ 16 yıl önce Şikayet Etdeğişim mi gerçekmi. ben sizlerin görüşlerinize katılmazdım karşı görüşede katılmazdım bunun bizleri bölmek için olan bir oyun olduğuna inanıyorum sizinde bugün bu görüşte olmanız çok güzel sayın livaneli çok doğru tespitler ve güzel bir yazı bizler kardeşiz bunun sağı solu olmaz alevi sünnisi olmaz türk ü kürt ü olmaz kardeşiz ya kardeş daha ötesi yokBeğen