Abdülhamid’in fare ve İngiliz korkusu
Yakın tarihin en çok tartışılan isimlerinden biri Padişah
2. Abdülhamit.
Batılıların Kızıl Sultan adını taktığı, Osmanlı aydınlarının ve Jön Türklerin nefret ettiği padişah, 33 yıl hüküm sürdü ve bu klişelerle sınırlanamayacak kadar ilginç işler yaptı.
Fransız tarihçi dostum François Georgeon’un on iki yıl emek vererek hazırladığı Abdülhamit kitabını okuyunca insan bu ilginç kişilik üzerinde daha çok düşünme ihtiyacı duyuyor.
Yıldız Sarayı’nda yaptırdığı tiyatro binasına İtalyan sanatçıları davet ederek La Traviata dinleyen, marangozlukta büyük beceri sahibi olan padişahın döneminde, kendisinden önceki yıllarda basılan çeviri eserin tam iki misli kadar kitap yayınlanıyor. Eğitim reformlarına girişiliyor.
Fakat 1877-78
Rus harbi zaten Osmanlı’yı bitirmiş, sonunu hazırlamış, yapılan hiçbir şey fayda etmiyor.
Padişahın en çok öne çıkan yönlerinden biri de içine düştüğü müthiş vehim.
Her şeyden ve herkesten kuşkulanıyor.
Amcası Abdülaziz’in intihar süsü verilerek
hunharca katledilişi onda da bir öldürülme korkusu yaratmış. Zaten ailesinden, atalarından çok kişi öldürülmüş bir insan bu.
Padişahın çok korktuğu iki şey daha var: Fareler ve İngilizler.
***
2. Abdülhamit tahttan indirildikten sonra Selanik’e Alatini Köşkü’ne gönderilirken yanına özel bir doktor veriliyor. O dönemin aydın modasına göre “müstebit”ten nefret eden Atıf Hüseyin Bey önce Alatini Köşkü’ne konulan, sonra Selanik’in kaybı sonucu Beylerbeyi Sarayı’na getirilen padişah ve ailesiyle uzun yıllar geçiriyor.
Ve zamanla onu sevmeye başlıyor.
Onun günü gününe tuttuğu notları okumak çok zevkli. Tarihi kişiliklere insan olarak yaklaşmak, onların ev hallerini bilebilmek her zaman zevklidir zaten.
Abdülhamit, Beylerbeyi Sarayı’nda soğuktan, bir taraftan öbür tarafa esen yelden ve kemiklerini sızlatan rutubetten çok şikayet ediyor.
Bir de sarayda farelerin cirit attığını söylüyor doktoruna. Fareden çok korktuğunu çünkü uyurken ağzını burnunu fare yemiş insanlar gördüğünü anlatıyor.
Ve sonunda bir gün çareyi müjdeliyor doktora. Küçüksu taraflarında çok güzel küpler yapılırmış. Eski padişah onlardan almayı planlamış. Küpü ağzına kadar suyla dolduracak, en üste samanlar koyacakmış. Samanın üstüne de bir parça peynir yerleştirecekmiş. Peyniri gören fare hemen atlayacak ve saman onu çekmeyeceği için de suya düşerek boğulacakmış.
***
Abdülhamit’in bu ilginç planını gerçekleştirip gerçekleştirmediğini bilmiyoruz ama padişahın bir başka korkusu da İngilizler.
Çapraşık bir işin altında “kadın değil İngiliz parmağı” aramak gerektiğini söylüyor.
Bir yere el attılar mı iflah etmez diyor.
***
Britanya İmparatorluğu’nun Ortadoğu’yu hallaç pamuğu gibi attığı, Osmanlı’yı perişan ettiği, dünyada birçok hanedanlığın yıkıldığı ve üyelerinin idam edildiği bir çağda; soğuk, nemli bir saraya sığınmış, atalarının yaptığı her şeyin çökmekte olduğunu seyretmek bahtsızlığına uğramış yaşlı ve endişeli bir tacidarın yürek burkan hikâyesi bu.
Zülfü LİVANELİ / Vatan
zlivaneli@gazetevatan.com
-
necat mersin 16 yıl önce Şikayet Etah şu enrikalar..... eeeeeeeeeeee sayın livaneli nede olsa sen türkiyenin en seçkin aydınısın sen bunları bizden daha iyi bilirsin sana zahmet bi ara bize madımak olayınıda anlatırmısın o olayı bide senin yorumundan ve aydın kişiliğinden alalım !!!!!!!!! (rabbim bütün osmanlı padişahlarına gani gani rahmet eylesin amin...)Beğen
-
Tamer Kibar 16 yıl önce Şikayet EtAlinacak mesaj var. Zulfu livaneli burada Abdul Hamit Hanin fareden korktugunu degil icerdeki iki ayakli farelerden :) ingiliz lobisininde neler yaptigini okursaniz iyi gorursunuz ,gercekten hafife alincak gibi degil bu ingilizler nere el atarlarsa orayi kuruturlar simdi ise TR de gozuken sol agirikli rus gibi gorunsede TR de bir ingiliz amerikan guc mucadelesi veriyorlar,Ataturkcu dusunceye destek veren ingilizlermi yoksa su anki hukumeti bagrina basarak tam destegini veren USA mi kazanacak bu savasi ama sonucta kaybedeN TurkBeğen
-
SÜLEYMAN ŞİŞMAN 16 yıl önce Şikayet EtLivaeli; sen mi entellektüelsin?. Kültürüne,tarihine,halkına,geleneğine..yabancı kalmış,bay livaneli sen ancak yabancılardan okuyorsun ama yanlış amlıyorsun .Sahiden o kitaptan sadece farelerden ve ingilizlerden korkan bir padişahmı kaldı belleğinde.Yazık yazık.Beğen
-
Abdullah 16 yıl önce Şikayet Etböyle yazarlara gıcık oluyorum. yahu ne mel'un adammışsın be yazar. Hakanımıza, halifemize söylemediği şeyleri söyledi gibi anlatıyorsun. Gördün mü sen onları söylerken, bre gafil.Beğen
-
akseli ağa 16 yıl önce Şikayet Etlivaneli tarihten bi haber. bir kere ulu hakan 1876-77 os.-rus savaşını kucağında bulmuştur.ikincisi sultan abdulaziz in katledilmesiyle alakası yoktur.bu iki olay masonların babası mithat paşanın tezgahıdır.fareye gelirsek bende fareden korkarım.korkmam deyen insanada inanmam.ingiliz korkusuna gelirsek.çökmekte olan bir devleti 33 sene devrin süper güçlerini birbirine karşı kullanarak yani denge politikası yürüterek ayakta tutmuştur.Beğen