Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Kimse korkmasın bölünmeyeceğiz!

GİRİŞ 16.08.2009 GÜNCELLEME 16.08.2009 YAZARLAR

Dünkü yazımda içimden gelen düşünceleri, hiçbir kısıtlamaya, hiçbir otosansüre uğratmadan sizlerle paylaşmaya çalıştım.

Tepkilerin ne olacağını bilemiyordum doğrusu. Her içten düşünce gibi bu yazı da yanlış anlaşılabilir, bazı çevrelerden sert tepkiler görebilirdi.

Ama öyle olmadı.

Yazıyla ilgili yorum yapan okurlar, doğal olarak bana hak verenler ve vermeyenler olarak ikiye ayrılıyordu. İlginç olanı ise bütün yorumcuların dikkatli ve saygılı bir üslubu benimsemiş olmalarıydı. Bu yüzden hepsine teşekkür ederim.

Ayrıca bu tavrın beni umutlandırdığını itiraf etmek zorundayım.

Demek ki ülkemizde büyük bir kitle, değişik fikirlere sahip olsalar bile, otuz yıldır devam eden bu kanamanın durması, bir otuz yıl daha sürüp gitmemesi ve hep birlikte çektiğimiz acılara son verilmesi için kafa yoruyor, düşünce üretiyor.

Yazıda geçen Avrupa Birliği, demokratikleşme, iktidar-muhalefet ilişkileri gibi konuların her biri uzun analizleri ve ne dediğimizi daha iyi anlatabilmek için girişilmesi gereken çabaları içeriyor.

Bir gazete yazısı çerçevesinde, üstünkörü geçiştirilecek konular değil bunlar.

Bunları ayrı ayrı yazılarda tek tek ele almaya çalışacağım ama bugün izninizle, en yakıcı konuyu, Kürt sorunundaki düşüncelerimi özetlemeye çalışayım.

Bazı okurlarım bu açılımın yurt dışında hazırlandığını, bize dışarıdan dikte edildiğini söyleyerek itiraz ediyor.

Sevgili dostlarım,

Biz bu konuda komplekse kapılmaya gerek duymayacak kadar büyük bir ülkeyiz. Bazı yabancı devletlerin söyledikleri ya da söylemedikleri bizi sorunlarımızı çözmekten alıkoymamalı. Sorunlarımızı kendimiz, yine kendimiz için çözeriz. Bu çözüm bazılarının işine gelir, bazılarının gelmez. Bu ayrı bir konudur.

Vurgulamak istediğim ikinci nokta, çözüm sürecinde herkese çok büyük sorumluluklar düştüğü gerçeği.

Bu zor dönemde hükümet muhalefete karşı daha yumuşak bir üslup benimsemeli, muhalefet ise bu büyük davayı bir iç siyaset malzemesine dönüştürmemeye dikkat etmeli.

Ve elbette DTP.

Bence bu konuda en büyük görev de DTP’ye düşüyor. Ahmet Türk’ün yumuşak üslubunun aksine bazı milletvekillerinin kullandığı sert üslup ve “Taviz alıyoruz” tonu, çözüme değil tam tersine çözümsüzlüğe hizmet eder.

Unutmayalım ki bu sürecin galibi, mağlubu yoktur.

Kazanırsak kazanan Türkiye olacaktır, kaybedersek yenilen yine biz olacağız.

 ***

Kararlarında özgür bıraktığınız zaman hiçbir halk savaş istemez. Çünkü savaşlarda can verenler halkların çocuklarıdır, sönen onların ocaklarıdır.

Savaş istemezler ama istemeden savaşa sürüklenebilirler.

Bazı karanlık odaklar toplumu böler, halkları birbirine düşman eder, aralarına kan davası sokar, nifak tohumları eker.

Böylece barış içinde yaşayan insanların birbirine güven duymasını engeller.

Çekilen acıyla birlikte intikam duyguları yeşerir, baba oğulu, oğul babayı, kardeş kardeşi düşman beller.

Masum ve barışsever insanların gözü intikam ateşiyle kararır.

Bunu dünyanın her yerinde denediler ve başardılar.

İnsanları birbirine düşürüp savaştırarak büyük çıkarlar ve kazançlar elde ettiler.

Bu nefret ortamını yaratabilmek için insanlar arasındaki farklılıklardan yararlandılar. Farklı dil, farklı soy, farklı inanç hep kıyım nedeni oldu.

İspanya, Yunanistan gibi ülkelerde aynı dinden ve aynı soydan olan insanları bile birbirine düşürüp iç savaş çıkarmayı başardılar.

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’yı parçalamak için de bu taktiği kullandılar. Altıyüz yıl bir arada yaşamış Osmanlı halklarını birbirine kırdırdılar. Sırp’ı, Bulgar’ı, Rum’u, Ermeni’yi Türk’e, Müslümana, onları da ötekilere düşman ettiler. Kardeş kardeşi öldürdü, büyük acılar çekildi.

Acıların bir kısmı aynı din mensuplarınca paylaşıldı: Araplar İngilizlerle birleşip Müslüman Türkleri katlettiler.

Buna karşılık Türkiye’nin Yahudileri ülkelerine sahip çıktı.

Bu acılar sırasında Türkler, Kürtler, Çerkezler, Lazlar, gayrimüslimler cephede birlikte can verdiler ve bunun sonunda kendilerine bir yurt kurdular.

Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti, değişik unsurlardan oluşmuş büyük bir mutabakat ülkesidir demek yanlış olmaz.

Bu ülkeye yapılacak en büyük kötülük, bir ırkın, bir kültürün üstünlüğü fikrine kapılmak ve devleti buna göre yönlendirmektir.

Mustafa Kemal’in amacı ve ilkesi bu değildi.

Türkiye, dünyada ırkçılık yapılabilecek en son ülkedir.

Ben, değişik kimlikler tanındıkça, onlara saygı gösterildikçe, demokrasi arttıkça bölünme tehlikesinin azalacağına inanan bir insanım.

Kanıtım da var.

Bir zamanlar cephede kan dökerek bu ülkeyi birlikte kuran insanlar şimdi niye bölmek istesin ki!

Otuz yıldır her türlü tahrikin, her türlü provokasyonun denendiği Türkiye’de bir Türk-Kürt iç savaşı çıkmamış olması bunun delili değil mi?

Milyonlarca Türk-Kürt evliliği, bir arada yaşama iradesine örnek oluşturmuyor mu?

Bırakın insanlar nefes alsın, kimliğiyle, soyu sopuyla, kültürüyle ve demokratik ülkesiyle, hukuk devletiyle onur duysun. Haksızlığa uğramayacağına, eşit olduğuna inansın.

Korkmayalım: Bunca uğraşa rağmen, Türk’le Kürt’ü emperyalizm bile bölememiş, bundan sonra da bölünmeyiz.

 

Zülfü LİVANELİ / Vatan
zlivaneli@gazetevatan.com

YORUMLAR 14 TÜMÜ
  • ERSİN SAAT 16 yıl önce Şikayet Et
    Çok bilmiş.... Sen öyle zannet beyefendi..Neymiş hiç bir ırk üstün değilmiş..Açık konus içinde kalmasın Türklüğü silelim de..Sözde Atatürkçü beyefendi..Sen ve senin gibi solaklardan çekiyor bu ülke zaten..Biz Türk Milliyetçileri olarak herşeyi takip ediyoruz rahat olun siz..Gerektiği yerde müdahele etmesini ve noktayı koymasını biliriz..
    Cevapla
  • yunus can 16 yıl önce Şikayet Et
    Dönülmez aksamin ufkundayiz!. Belki vakit de cok gec cünki, emperyal bati ve babalari israil orta dogu projesine start verdilir. Irak bitti 2.ayak türkiye! Kürdistan kurdurulacakdünya bunu mustekil ülkemis gibi taniyacak ve sonra filistinde oldugu gibi topraklari israil e satilmak süreti ile gelecekte topraklari israil tarafindan ilhak edilecek. Kadinlari onlarin hizmetcisi , erkekleri kölesi olacak ! Durdurmanin imkani yok 30 senedir beyni yikanmis inandirilmis insana gercegi gösteremesin.Güneydogu ve oranin insani harcanip gidecek :(
    Cevapla
  • M.Borahan Bilen 16 yıl önce Şikayet Et
    Obama. Obama ziyaretinde 3 konuya değindi.1-Kürtlere açılım ve Kuzey Irak Kürt yönetmiyle işbirliği 2-Ermenistanla barış çalışmaları 3-Heybeliada Ruhban okulunun açılması.. AKP bu 3 meseleyi 7 yıldır yenimi gördü?Bu konuyu BOP meselesi olarak görmeyene aydın denemez.Sayın Livaneli siz Kayın Ormanına dönün siyasete değil..
    Cevapla
  • M.Borahan Bilen 16 yıl önce Şikayet Et
    ilginç. Türkiye bin parçaya ayrılsa umrunda olmayan insanların böyle yorum yapması doğal..
    Cevapla
  • ali demir 16 yıl önce Şikayet Et
    konuşarak her sorun çözülür. Kürt ve türkler arasında aslında sorun yoktur. bunun üzerine eğilin ve göreceksiniz ki boşu boşuna bu kadar cana mal olmuş çünkü biz bize benzeriz, hele teknolojinin gelişmesiyle aynılaştık. Konuşulsun ağırbaşlılıkla gözyaşları dökerek en sonunda bahçeli ve ahmet türk birbirine hasret iki kardeşin kavuşması gibi sarılacaklar. iyi dotluklar kavga ile başlar; çünkü birbirini yeni anlamaya başlıyorlar
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle