Çünkü “yüreklerin kulakları sağır.”

Bağıranlar bile sesini duyuramıyor.

Genel kanıya göre bu ülkenin insanları değişmiş, bambaşka bir yöne doğru sapmış, dolayısıyla yapılacak şey de pek yokmuş artık.

Üstünkörü dile getirilen bu düşünceler doğru mu?

Haklılık payı var mı?

Bu ülkenin insanları gerçekten değişti mi?

Bence hayır!

***

Güvenilir araştırmacılar AKP’nin oyunu yüzde 32 olarak saptıyorlar.

Hadi diyelim ki yüzde 35.

Bu yüzde 35’in içindeki herkes de değişmiş değil. Bambaşka nedenlerden dolayı iktidar partisine oy veren kitleler var.

Ama diyelim ki yüzde 35’in tamamı, başka bir rejimi arzuluyor.

Peki geride kalan yüzde 65’e ne oluyor?

Demek ki bu ülkenin çoğunluğu hâlâ, AKP zihniyetinde değil. O zaman nasıl oluyor da yüzde 35, yüzde 65’i altediyor.

İşte esas sorulması gereken soru bu.

Suçu AKP’de değil, yüzde 65’te yani kendimizde arayalım.

Nasıl oluyor da çoğunluk azınlığa teslim oluyor?

***

Bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz.

Muhalefet partilerinin yetersizliği, solun bölünmüşlüğü, sol politakaların uygulanmayışı, insan hakları-kültürel haklar gibi dünyanın gidişine uygun konuları AKP’ye kaptırmış olması, AB’ye karşı yürütülen politikalar ve tembellik.

Evet tembellik!

AKP iktidar rehavetine kapılmadan arı gibi çalışarak gelecek seçime hazırlanırken, “çağdaş” kadrolar tembellik ediyor, halka gitmiyor, halkın derdiyle ilgilenmiyor.

Eskiden solun kalesi olan yoksul mahallelerin tamamı AKP’ye kaymış durumda.

Çünkü kendileriyle ilgilenen tek parti o.

***

Yazının devamına bu linkten ulaşabilirsiniz

Zülfü LİVANELİ / Vatan
zlivaneli@gazetevatan.com