'Büyük Aile Projesi'ne büyük ödül!
Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen Altın Karınca Belediyecilik ödülleri Beşiktaş’ta gerçekleşen dev organizasyonla sahiplerini buldu.
ABONE OLBüyük Aile Projesi, Marmara Belediyeler Birliği tarafından "Altın Karınca" ödülüne layık görüldü.
Beşiktaş’ta bulunan Conrad İstanbul Bosphorus Otel ev sahipliğinde düzenlenen dev organizasyona Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri M. Cemil Arslan ve birliğe üye belediye başkanları katıldı.
Ödül töreni birliğin çalışmalarının anlatıldığı kısa film gösterimiyle başladı.
8 farklı kategoride gerçekleştirilen yarışmada, Afet Yönetimi, İmar Şehircilik ve Estetik, Kurumsal Yönetim ve Gelişim, Kültür ve Sanat, Toplum Düzeni ve Sosyal Hizmetler, Ulaşım ve Altyapı Hizmetleri, Yeşil Alan ve Çevre Yönetimi Hizmetleri, Ar-Ge ve İnovasyon alanlarında başarılı projeleri bulunan belediyeler ödüllendirildi. Uygulamacılar, bilim adamları ve özel sektör temsilcilerinin önde gelen isimlerinden oluşan bir jürinin değerlendireceği çalışmalarda başarılı belediyeler ödüllendirildi. Yüzlerce seçkin projenin katıldığı yarışmada 88 ödül verildi. Belediyelerin uyguladığı başarılı projeleri ödüllendirerek iyi uygulama örneklerinin tanıtılmasını ve yaygınlaştırılmasını amaçlandığı Altın Karınca Belediyecilik Ödülleri, bu yolla yaşam kalitesi yüksek, sürdürülebilir şehir yaşamına katkıda bulunmayı hedefliyor.
Dev organizasyonun jüri koltuğunda ise, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve Doç. Dr. İbrahim Demir, Marmara Üniversitesi’nden Yrd. Doç Dr. Ülkü Arıkboğa ve Doç Dr. Aynur Can, Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Musa Eken, Yalova Üniversitesi’nden Prof. Dr. Rafet Bozdoğan ve Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. M. Cemil Arslan gibi önemli isimler yer aldı.
“Bu tür projeler etkili bir şekilde tanıtılmalı ve teşvik edilmeli”
Kalkınma hamlelerinin muhtevası kadar bu hamlelerin nasıl yönetildiğinin de önemli olduğunu belirten Başkan Recep Altepe, “Bu tür projeler etkili bir şekilde tanıtılmalı ve teşvik edilmeli. Marmara Belediyeler Birliği’nin tüzüğünde belirlenmiş görevlerinden biri de üyeleri arasında bilgi ve deneyim paylaşımı sağlamak, bu amaçla örnek iyi uygulamaları desteklemek ve üyeleri arasında yaygınlaştırmaktır. İşte bu sorumluluk doğrultusunda bu yıl altıncısını düzenlediğimiz Altın Karınca Ödülleri ile örnek projeleri Afet yönetimi, İmar, şehircilik ve estetik, Kurumsal yönetim ve gelişim, Kültür ve sanat, Toplum düzeni ve sosyal hizmetler, ulaşım ve altyapı hizmetleri, Yeşil alan ve çevre yönetimi hizmetleri, Ar-ge ve inovasyon kategorileri altında ödüllendiriyoruz. Çevre şehircilikten, şehircilik ise kültürden ayrı düşünülemez” dedi.
“Şehirleri, özenle ve hassasiyetle yoğuran projeleri de teşvik etmeyi hedefliyoruz”
Kentlerin tarihi dokusunun ve kültürel kimliğinin korunması için büyük bir hassasiyetle yürütülen projelerin kentin hafızasının muhafaza edilmesi açısından da son derece kıymetli olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Altepe, ”Şehirlerin kendi özgün kimliklerini oluşturmaları ve bu kimlikleri geleceğe taşırken modern yaşama uygun projelerle desteklemeleri de geleceğe yön verebilme becerisinin bir parçasıdır. Altın Karınca kapsamında bu yıl ilk kez Tabiata Saygı Özel Ödülü ve Tarihe Saygı Özel Ödülü vereceğiz. Böylelikle, medeniyetlerin hem beşiği hem de ilerleme kaynağı olan şehirleri, özenle ve hassasiyetle yoğuran projeleri de teşvik etmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“Çabamız, sürdürülebilir, hem modern hem de tarihini unutmayan şehirler oluşturmak”
Kendi alanında en saygın yarışmalardan biri olan Altın Karınca Ödülleri’ne yalnızca MBB üyesi olan belediyelerin 2014 veya 2015 yılı içinde başlattığı, uygulamaya koyduğu veya tamamladığı projelerle başvurduklarını ifade eden Altepe, ”Değerli isimlerden oluşan jürimiz titizlikle ve büyük bir özveriyle çalıştı. Onlara da sizlerin huzurunda tekrar teşekkür etmek isterim. Altın Karınca ile bu örnek projeleri hep birlikte ayakta alkışlayacağız. Ödül alsa da almasa da halka hizmet adına yapılan her çalışmanın değerli olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de artık yerel yönetimler çok üst düzeyde bir yarışın içinde. Burada emek verilen işlerin maalesef sadece çok küçük bir kısmına ödül verebiliyoruz. Belediyelerimizin yaptığı güzel işleri tek tek ödüllendirmeye kalksak, buradan günlerce çıkmamamız gerekir. Tüm çabamız Türkiye’miz için yaşanabilir, sürdürülebilir, hem modern hem de tarihini unutmayan şehirler oluşturmak için” diye konuştu.
“Geleceği iyi okumak zorundayız”
Sorunların çözüm noktasının şehirler olduğunu belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, “Yerleşimin gelişmeleri açısından hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Öngöremediğimiz bir takım gelişmelere maruz kalmaktayız. Başta Suriye’den gelen göçler gibi. Bütün planlarınızın, bütçe kararlarınızın altüst olduğu bir süreç yaşamaktayız. Onun için öngörüleri geniş tutmak ve geleceği iyi okumak zorundayız. Yerel yönetimler refleksleri çok güçlü olan yarı sivil toplum örgütleri ölçeğindedir. Halkın rahatlıkla ulaşabildiği hatta yerel yönetimin sorumluluk alanında olmasa bile bir devlet görevlisi olarak gördüğü için her türlü beklentinin yerelden olduğunu biliyoruz. Kapısına rahatlıkla gelebilen ve orada beklentilerinin karşılığını rahatlıkla alabilen bir toplum var karşımızda. Bu bakımda biz yerel yöneticiler olarak kentlerimizde yaşayan tüm bireylerin ihtiyaçlarını makul ölçüde, doğru şekilde, nitelikli bir yaşam kalitesini getirme sorumluluğumuz var. Her bir bireye eşit mesafede bu görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Farklılıkların zenginliğini yaşamaktayız“ diye konuştu.
“Bir CEO gibi düşünmek, çalışmak zorundayız”
“Marmara ölçeğine baktığımız zaman esasında Marmara hem Türkiye’nin hem bölgenin lokomotifi… Ekonomik hareketlilikte en önemli merkez” diyen Topbaş, “Burada kentlerde üretilen ekonomi ve istihdam bütün Türkiye’yi etkilediği gibi dünyayı da etkilemekte. Bu bakımdan her birimiz, görev yapan meclis üyelerimiz dâhil, yerelde görev yapanlar çok önemli bir sorumluluk taşımaktayız. Bu sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız. Reflekslerimiz çok güçlü. Dünyadaki gelişmeleri anında görebiliyor, anında alabiliyor, anında bunu paylaşabiliyoruz. Şehirler esasında inovasyon merkezleridir. Şehirlerin bu kadar yoğunluğu olmasaydı teknoloji bu kadar gelişmezdi. Şehirler teknolojik gelişmelerin merkezleridir. İnovatif düşünmek zorundayız. Bir belediye Başkanı hatta meclis üyeleri, hangi kurumda olursak olalım bir CEO gibi düşünmek, çalışmak zorundayız. Rutin bir sistem içinde gidemeyiz” dedi.