Miroğlu'ndan AKPM'ye YPG dersi!

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kuruluna hitap eden AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, YPG uyarısında bulundu.

ABONE OL
GİRİŞ 25.01.2018 16:25 GÜNCELLEME 25.01.2018 16:56 Dış Politika
Miroğlu'ndan AKPM'ye YPG dersi!

Strazburg'da devam eden AKPM Genel Kurulunda, "Türkiye'nin Suriye'de askeri müdahalesi" konulu genel görüşme oturumu düzenlendi.

Oturumda söz alan Miroğlu, dünya kamuoyunun karşı karşıya kaldığı algı operasyonları hakkında gösterimde olan filmlerden örnekler vererek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bugünlerde sinemalarda gösterilen 'The Post' veya bir diğer adıyla, 'Pentagon Papers' filmi, dünyamızın nasıl da muazzam algı operasyonlarıyla karşı karşıya kaldığını anlatıyor. Algı derken, bilginin tahrif edilmesi, halkın doğru bilgi alma hakkının engellenmesi, bunun için medyanın nasıl kullanıldığı, kullanılmaya mecbur edildiği ve bütün bu süreçlerde başta Irak'a operasyon olmak üzere Orta Doğu'ya yapılan müdahaleleri, bu müdahaleler sırasında devlet dışı terör organizasyonlarını kullanarak yeni yeni vekalet savaşlarının nasıl başlatıldığını kastediyorum."

Avrupa'nın demokratik kurum ve değerleriyle, küresel çaptaki bu algı operasyonlarının hedefinde olduğunu kaydeden Miroğlu, "Burada yapılan konuşmalardan anlıyorum ki, Konsey üyesi parlamenterlerin, Kürt meselesi ve Orta Doğu söz konusu olduğunda bilgilerini gerçekten güncellemeleri gerekiyor. Avrupa Konseyi, dönüp dönüp Türkiye'ye fatura kesip suçlayacağına, şu gerçeğin farkına varmalıdır artık, önümüzdeki on yıllarda, kısacası bu yüzyıl içinde, Şam, Bağdat ve Diyarbakır'da istikrar ve huzur olmazsa ve ayrıca Irak, Suriye ve Türkiye'nin üniter birliği olmazsa Avrupa'da da huzur ve istikrar olmaz." ifadesini kullandı.

"Huzur ve istikrarı terör örgütlerine silah vererek, bu örgütlerden ordular kurarak mı inşa edeceğiz?"

Miroğlu, Orta Doğu'da huzur ve istikrarın sağlanmasının dünya barışı için vazgeçilmez olduğuna işaret ederek, "Peki huzur ve istikrarı terör örgütlerine silah vererek, bu örgütlerden ordular kurarak mı inşa edeceğiz? ABD Atlantik'in ötesinden geliyor, Suriye'de devlet dışı bir ordulaşma yaratıyor sonra da sorulduğunda, 'Ben bu gücü İran'a karşı kullanacağım.' diyor. Hangi hakla İran'a karşı Kürtleri savaştırıyor." dedi.

NATO üyesi ve Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesi olan Türkiye'nin  Avrupa Birliği üyeliği için de çaba gösterdiğine değinen Miroğlu, "Maalesef bugün YPG olarak inşa edilen bu askeri yapılanmayı kontrol ve idare eden PKK'dır. Her iki örgütün saflarında olan militanlar, mobilize haldeler ve Türkiye'ye karşı terör saldırılarına devam etmektedirler." diye konuştu.

Miroğlu, şunları dile getirdi:

"Afrin'de hendek kazıp, Arap, Kürt Afrin halkını canlı kalkan olarak kullanmak isteyen YPG ile Diyarbakır'da, Mardin, ve Şırnak'ta dokuz ilçe ve şehir merkezini iki yıl önce adeta işgal edip sivil halka en büyük zararı veren PKK, şimdi de Afrin'de aynı stratejiyi beraber uygulamaya çalışıyor. Birileri eğer yıllar önce, IRA veya ETA terör örgütlerinin militanlarını bir araya getirip Avrupa'nın ortasında, bir IRA ordusu veya bir ETA ordusu kursaydı, acaba Konsey'in ve İspanya, Fransa ve İngiltere'nin tavrı ne olurdu?"

Türkiye'nin Afrin Harekatı'nı Suriye'ye ve Suriye halklarına karşı yapmadığına dikkati çeken Miroğlu, "Türkiye bu operasyonu kendi hükümranlık haklarını bir terör örgütüne karşı korumak, ve bölgede istikrar ve huzuru egemen kılmak için yapıyor." sözlerine yer verdi.

Sayın Başkan,

Değerli üyeler,

Bugünlerde sinemalarda gösterilen The Post veya bir diğer adıyla, Pentagon Papers filmi, dünyamızın nasıl da muazzam algı operasyonlarıyla karşı karşıya kaldığını anlatıyor. Algı derken, bilginin tahrif edilmesi, halkın doğru bilgi alma hakkının engellenmesi, bunun için medyanın nasıl kullanıldığı, kullanılmaya mecbur edildiği, ve bütün bu süreçlerde başta Irak'a operasyon olmak üzere, Ortadoğu'ya yapılan müdahaleleri, bu müdahaleler sırasında devlet dışı terör organizasyonlarını kullanarak yeni yeni vekalet savaşlarının nasıl başlatıldığını kastediyorum.

Avrupa demokratik kurum ve değerleriyle, küresel çaptaki bu algı operasyonlarının hedefinde olan bir kıta.

Burada yapılan konuşmalardan anlıyorum ki, Konsey üyesi parlamenterlerin, Kürt meselesi ve Ortadoğu söz konusu olduğunda, bilgilerini gerçekten güncellemeleri gerekiyor.

Konsey, dönüp dönüp Türkiye'ye fatura kesip suçlayacağına, şu gerçeğin farkına varmalıdır artık:

Önümüzdeki on yıllarda, kısacası bu yüzyıl içinde, Şam, Bağdat ve Diyarbakır'da istikrar ve huzur olmazsa ve ayrıca Irak, Suriye ve Türkiye’nin üniter birliği olmazsa Avrupa'da da huzur ve istikrar olmaz.

Peki huzur ve istikrarı terör örgütlerine silah vererek, bu örgütlerden ordular kurarak mı inşa edeceğiz?

ABD Atlantik’in ötesinden geliyor, Suriye'de devlet dışı bir ordulaşma yaratıyor sonra da sorulduğunda, ben bu gücü İran'a karşı kullanacağım diyor! Hangi hakla İran’a karşı Kürtleri savaştırıyor!

Sayın üyeler, maalesef bugün YPG olarak inşa edilen bu askeri yapılanmayı kontrol ve idare eden PKK'dır.

Her iki örgütün saflarında olan militanlar, mobilize haldeler ve Türkiye'ye karşı terör saldırılarına devam etmektedirler.

Türkiye bir NATO üyesi, Avrupa Birliği üyesi olmak için çaba gösteriyor, ve Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesi.

Afrin'de hendek kazıp, Arap, Kürt Afrin halkını canlı kalkan olarak kullanmak isteyen YPG ile, Diyarbakır'da, Mardin, ve Şırnak'ta dokuz ilçe ve şehir merkezini iki yıl önce adeta işgal edip sivil halka en büyük zararı veren PKK, şimdi de Afrin'de aynı stratejiyi beraber uygulamaya çalışıyor.

Birileri eğer yıllar önce, IRA veya ETA terör örgütlerinin militanlarını bir araya getirip Avrupa'nın ortasında, bir IRA ordusu veya bir ETA ordusu kursaydı, acaba Konseyin ve İspanya, Fransa ve İngiltere’nin tavrı ne olurdu?

Türkiye, Afrin operasyonunu Suriye'ye ve Suriye halklarına karşı yapmıyor.

Türkiye bu operasyonu kendi hükümranlık haklarını bir terör örgütüne karşı korumak, ve bölgede istikrar ve huzuru egemen kılmak için yapıyor.